- 1364 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Eşek benden akıllı
Hasta olmak doğal mı?..
Hayır efendim,olur mu öyle şey?Hasta olmak ta ne demek?Olamazsın!Yani iş açmamalısın başımıza.Yok,hastahane koridorları,yok doktorların peşinde koşuşturmalar, elde sağlık karnesi,röntgenler tahlil belgeleri filan...Ya giden o güzelim;iş ,eğlence,uykulardan tırpanlanan şu zamana ne demeli senin için?Hayır baba,hayır anne,hayır diğer büyükler.Hastalanmaya hakkınız yok!..
Dün bir yakınımızı yerleştirdik hastaneye.Çoğu eşlik eden hasta yakınlarının konuşmalarından, toplumun tam bir "aile büyüğü" fobisine kapıldığını gözlemek ,düşündürdü beni.Öyküleştirmek gerektiğine inandığım basit bir günlüğün yaşanmışlarını ,kıssadan hisseye "haydi yallah" deyu bakın nasıl da paylaşıyorum sizin ile:
Bir varmııış ,bir yokmuş.Çook yeni bir zamanda bir dedecik varmış.Pamuk mu pamuk ,sessiz mi sessiz ,evin bir köşesinde olanları seyrederek,bazen önüne konanları sessizce yiyerek,ama bazende canı istemediği için yemeyerek, torunları sever,arada bir elini cebine götürerek bozukluk paralarla mutlu eder ,çikolata ve şekerlemelerle tatlandırırmış ağızlarını insanların.Bazen aksiliği tutar,çamaşırlarını vermek istemez,bazen küs olup kimseyle konuşmak istemezmiş.Sanki küçükler yapmıyor da bir tek onlar yapıyormuş gibi.Bu surat asmalarınız niye ha?..
Bir gün, dede, mecal bulamaz yatağından doğrulup kalkmaya.Yemek nedir,canı istemez boğazına dair hiç bir şeyi.Bu belki de yokluğa yaklaştığını hissetmektir onun için.Belki de ,bir iki günlük nazı niyazıdır beynindeki sinir düğümleriyle kimyasal iletişiminin.
Kimse anlamak ta istemez.Ne yani, yediği önünde, yemediği ardında diyerekten.Acizane pozlarında.Sonra ,bir aksırık öksürük tutar yavaştan hızlıya.Sonra sonra da ,yatağı sarsılmaya başlar dedenin.Gördünüz mü hastalanılırmış işte evet vet..."Eyvah!"der, evin gelini veya dedenin büyük oğlu .Yarın için işe gitmeme kararı alınır,gerekli telefonlara ulaşılır.İşin en kritiği de burada başlar.Diğer kardeş ve en yakınlara hissettirmektir en baba tarafından.Manevi ve maddi destekler saklıdır sözlerin arasında gidip gelen telefon görüşmelerinde.Ve yapılan iyilikleri abartarak anlatmaktır yapılanları karşı tarafın yüreğine oturtarak.
Yarın sabah zor getirilir ve bir hasta evine yatırılır hasta dede bir yığın formalitelerin ardından.İlk eylemler,hatır gönül aracıları ve hocaya ödenen özel muayene harcırahının ardından,sanki yeni duyulmuş gibi koşturularak gelinir koridorlara.Sorulur; "büyük bir merakla";"ne oldu,nasıl şimdi,görüşebilir miyiz"filan falanlar,yalandan birbirlerini kandıran duru suya ekmek doğramalar...Kapıdan nefes nefese "bak nasıl da koşarak geldik,duydukta!"Tiyatral kıvırmalar,giren kız,oğul,küçüğü kardeşler ve yeğenlerin sergiledikleri oyunlar,uzaktan sarılmalar..
Yatırırlar bir kaç zaman.Astıma doğrudur gidişat.İyi bir bakımın ardından dolaşılmaya başlanır hastane koridorunda.Derken,...
Bakın ki şu işe,biz de bir yakını yatırıp ,son rötuşları yaptığımız dakikalarda hafiften nefesi kısıkça yanıma yanaşan bu adama; "hoş geldin amca"deyip kesişen zaman diliminin ekseninde, kısacık bir pay dağıtmak istedik birlikte, gücümüzce bütün insanlara.Ve arakesitte oluşan kümeyi bölüştük sizlerle birlikte.Öykü bu ya;büyükten küçüğe... İşte"o" dede, ilişti yanımdaki sandalyeye,bakın neler söyledi:
"Biliyon mu evladım,eşşek benden akıllı(?)..Bak ma suratıma öyle.Tastamam doğru söylüyong.Eşşek benden akıllı!.Buralardansan bilirsing, şimdi adı, Serinhisar oldu,hanı Kızılhisaa vaadı ya!.Oruda bizim tütün darlaları var ıdı.Yeşil yeşil.Iııh.Iıh gusura galma,şunun şurasında iki adım yörüdüm,bak şu halıma.Zaten ben de bunun için anladıyom ya!dinleyyong değil mi oğlum?.Hah,işte o yeşil mi yeşil tütün darlalarının arasında an vardır aang.Gomşu darlaların incecik otlu sıngırı.İnce bi yol ,ha biliin mi?..Iıh,hah, işte oruda otlar biter.Her cinsden, Allah oruya ne tohum atdıysa yani.Çok genç te değil idim.Cigara üstüne cigara yakar ıdım.İki tütün darlasının arasında bağlı eşşeğe dakıldı gözlerim.Gurumuş otları bile deşip çıkarmaya çalışeyyo.Allah allah dedim.Ülen, şu yan yemyeşil tütünlee,bu yan yemyeşil tütünleee.Uzanıp yemiyon da şu incecik yerin gurumuş otlarında deşiniyong!İşte oğlum elli küsuratlı yıl zıkkımlandım ıdı cigarayı.O eşşeğin dönüpte bakmadığı zümrüt yeşili tütüne..Dedim ya!Eşşek benden akıllı!..Iıh,ııh,ya işte böyle.Bu adam neden yateyyo buuda?"...
Güldüm içim burkularak.Ve;"amca eşşek ondan daha akıllıymış!"dedim.Kaşlarıyla birlikte başını da kaldırıp sonra usulcak indirdi göğsüne doğru,onaylandık anlaşılan.Ve ekleme gereği duydum;"eşşek benden de akıllıymış!"El el parmak hesabı yaparak"otuz üç yıl dedim..On yıl oldu boşandım sigaradan."Hoşuna gitmişti kısa sohbet.
Kim murada erer, bilemedim bu öyküde.Alan alsın hisseyi,almayan da işte böööyle hastanelerde yatsın.Haydi kalın sağlıcakla...
6 kasım 2007-Denizli
YORUMLAR
ha haaa..
çok güzeldi. bu saatte iyi geldi./05.07/
teşekkürler