kalemtraş..
çocukluğumuzun hep büyümek amacıyla geçen o avare yıllarında benim gibi oyuncağı olmayanlar ya bir tahta kaşıktan bebek yaparlar, ya kola kutularıyla ayakkalbılarını eskitirler, ya da biraz daha akıllı olanlarımız çorapları birleştirip top oynardık. kızların asla o bir topun arkasından koşmalarımızı anlayamayacağı gibi (çünkü onlar hep kendi peşlerinde koşuşturmalarımızı isterlerdi) bizler de onların usul usul süslü kalemtraşlarıyla oynamalarına bakakalırdık. bizim ’açacak’ dediğimiz onlara ’kalemtraş’ tı zaten çoktan o zamanlar. biz kalemi iki taraflı açarken onlar hep süsü, güzeli tercih ederlerdi zaten. biz kullanışlı olmayı, onlar güzelliği temsil ettiler. kalemden toka yapabilen kızları sevdik biz oysa. milyonlarca tokamız olsa dahi kalemi saçlarından alıp munzurluk yapmak daha eğlenceliydi çünkü. biz çocuk olmayı seçtik; onlar büyümeyi.