Faziletli olmak, keskin bir kılıca oturmak kadar güçtür.-- bhartrıharı
KAR_DELEN
KAR_DELEN
@kar-delen

SESSİZ ÇIĞLIKLAR

22 Ocak 2008 Salı
Yorum

SESSİZ ÇIĞLIKLAR

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

676

Okunma

SESSİZ ÇIĞLIKLAR

Gözlerini açtı,hiç kıpırdamadan öylece tavana baktı.Akşam erken yatmasına rağmen yorgundu.Hiç kalkmak istemiyordu yataktan.Ama kalkmasada değişen ne olacaktı.Yeni bir gündü ve yaşanması gerekiyordu.Olduğu yerden doğruldu.Eski yaylı yatağının Ortasında oturmuş etrafına bakıyordu.Oda oldukça soğuk geldi ona,bir an tekrar gri güllü yorganını üzerine çekip yatağının sıcaklığını hissetmek istedi.Ama vazgeçti.Yavaşça yataktan kalktı,sandalyenin üzerinde duran sarı çizgili sabahlığını aldı,hızlıca üzerine geçirdi.Üşümüştü, bir an içi titredi.Odanın sol köşesinde duran gaz sobası ilişti gözüne,hemen kibriti alarak yakmaya çalıştı.Sobadan gelen sıcaklığı hissedince yüzünde,o an gülümsedi.Odasını toparlayıp bir iki lokma bir şeyler yemek istiyordu.Şöyle bir baktı.Eski yaylı yatağı,iki tahta sandalyesi,küçük bir el radyosu,üzerinde bir iki makyaj malzemesi,kırık bir ayna bulunan kare bir masa ve küçük bir gaz sobası odası bunlardan ibaretti.Yatağını düzeltip mutfağa geçti.Küçük bakır çaydanlığa suyu koyup altını yaktı.Masaya bir dilim peynir ve iki tane zeytin çıkardı,eli reçele gitmedi.Canı tatlı istemiyordu bu gün.Çatalını bardağını koydu masaya.Bu sırada kaynayan suyun sesisini duydu.Çayı demledi.Mutfak penceresine doğru yaklaştı.Dün geceden yağan ve şehri beyaza boyayan karı gördü.Bir an huzur verdi sanki karın beyazlığı ona, sonra gökyüzünü farketti.Griyle kaplanmıştı her yer.Ürktü.Çocukça bir korku kapladı içini..ocağa yaklaştı çayı bardağa doldurdu. Keyfi kaçmıştı.Canı bir şey yemek istemiyordu.Masadakileri tekrar dolaba koydu.Çayını alıp odaya geçti.İçerisi iyice ısınmıştı.Tahta masanın üzerine elindeki bardağı bıraktı.Sandalyeyi çekerek masanın önüne oturdu.Çayından bir yudum aldı.Kırık aynadki yansımasına baktı.Mavi gözleri artık canlılığını yitirmiş,sanki bir sis perdesi ardından bakıyordu ona.Güzel yüzü solmuş,henüz kırklı yaşların başında olmasına rağmen yüzündeki çizgiler artık derin vadiler haline gelmişti.O ipek sarı saçları matlaşmış,dökülmüş cansızlaşmıştı.Kendini tanıyamıyordu artık aynalarda.Neydi onu bu hale getiren,neydi yüzündeki derin çizgilerin sebebi ve yüreğindeki sessiz çığlıkların nedeni..yüzünü yatağının üzerinde asılı duran eski siyah beyaz bir fotoğrafa çevirdi.Gözleri doldu.sonra yine aynadaki yansımasına döndü ve bütün yaşanmışlıklar döküldü bir bir önüne..
Aslında ne güzel başlamıştı hayat..Daha on sekizindeydi.Yaşamayı seviyor,sevdiriyor,umutla mutlulukla bakıyordu dünyaya..iyi bir geleceği, sevgi dolu hayalleri vardı..Ve bir gün ve işte o gün onu çıkardı tanrı karşısına..Kendini kaybetmişti.Deli gibi aşık olmuş,dünyanın hatta evrenin merkezini ona yöneltmişti.Bütün hayallerini, umutlarını,geleceğini bir kenara atmış,gözü ondan başkasını görmez olmuştu.Aşk böyle bir şeydi belki.En görünür gerçekleri bile görmez hale getirmişti.Nerden bilebilirdi bu aşkın,kendi sonunu hazırlayan bir peri masalı gibi başlayacağını..Çok sevmiş ve bu onun sonu olmuştu.Sevdiği adam onun herşeyini umutlarını hayallerini ve tüm geleceğini çalmıştı.Yıllar onun için çok çabuk ama zor geçmişti.Evlenirken bilmiyordu onun kumarbaz ,alkolik ve sahtekar olduğunu ..dedim ya bir peri masalı gibi başlamıştı oysa..gün geçtikçe onun gerçek yüzünü görüyor ama ona olan ve sadece kendi içinde yaşattığı aşkı ayakta durmasını sağlıyordu.Ondan nefret edemiyordu.Körü körüne bir aşktı belki..Acı dolu yıllar ,sefalet ,kavga ve dayaklarla geçmişti.Oğlunu kucağına aldığı gün belki bir şeyler değişir diye umutla bakmıştı takrar hayata..Ama hiç bir şey değişmiyordu..Fırtınalarla geçen hayatının sekizinci yılında su testisi su yolunada kırılmıştı.Çok sevdiği adamı bir meyhane köşesinde ölü bulmuşlardı.O gün belki dünyanın sonu diye düşünmüştü.Ama asıl yıkılış oğlunu henüz dört yaşındayken imkansızlar yüzünden kansere kurban vermesi oldu.
Bitmişti..Hayat onun için bitmişti.Zaman durmuş,hiç bir şeyin önemi kalmamıştı.Şimdi ise bu küçücük odaya kendini kapatmış,acılarıyla yaşam mücadelesi veriyordu.İsyan etmek istiyordu,aynaya baktı ve Elinde tuttuğu bardağı fırlatmak istedi.Neden demek istiyordu neden.neden böyle oldu neden ben..Hiç şey yapamadı haykırışı içinde sadece sessiz bir çığlık olarak kaldı....

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sessiz çığlıklar Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sessiz çığlıklar yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SESSİZ ÇIĞLIKLAR yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
ceyhunaltunkas
ceyhunaltunkas, @ceyhunaltunkas
23.1.2008
yüregine kalemine saglık kutlarım çok güzeldi.
saygı ve sevgiler...
kayra_kerim
kayra_kerim, @kayra-kerim
22.1.2008
çok güzeldi tebrikler.Olgun ekinci babaya katılıyorum
Olgun Ekinci
Olgun Ekinci, @olgunekinci
22.1.2008
Aşk-evlilik-çocuk ekseninde yaşanan acılar..
acıların çığlığa dönüşü....ve mücadele hayatla..

Güzeldi...

Sevgiyle..
Paylaş
YAZI KÜNYE
Tarih:
22.1.2008
Beğeni:
0
İzlenme:
676
Yorum:
3
BEĞENENLER
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.