- 1887 Okunma
- 13 Yorum
- 0 Beğeni
BİZ KAÇ KİŞİYİZ? *
Büyük güne saatler kala!
Atatürk’ü, Cumhuriyet’i, düşüncelerini, ‘’ Laik Cumhuriyeti ‘’, Atatürk ilkelerini, sosyal hukuk devletini savunuyorum demenin tam zamanı! Evet, hala bir yerlerde aydın beyinler, aydın fikirler var. Kaç kişi kaldığımızı merak eden zihniyet tanık olacak bu sessiz çoğunluğa!
Vatan topraklarını siyasi emeller uğruna harcayan, Atatürkçülüğe düşman, ilkelerine sahip çıkmayan, geçmişini, tarihi büyüğünü inkâr eden, ülkeyi sömürge bir devlet haline getiren, ‘’özelleştirme adı altında’’ devleti, geleceğimizi harcayan, yargının bağımsızlığını sabote eden bu karanlık beyinlere dur deme vakti!
Atatürk’e karşı bir zihniyetin onun koltuğuna göz dikmesini kabul edemez Türk milleti.
Tarih ne bu yürüyüşü unutacak ne de bu kanunsuzlukları, yasa dışı uygulamaları. Cumhuriyet ve laik düzen hiçbir dönemde bu kadar tehdit edilmemişti.
Şimdi tek yürek olma zamanı!
Cumhuriyetimize sahip çıkalım!
14 NİSAN 2007
YER: Tandoğan Meydanı/ ANKARA
Saat: 11:00
MUSTAFA KEMAL
dağ başını efkâr almış
gümüş dere durmaz ağlar
gözyaşından kana kesmiş gözlerim
ben ağlarım çayır ağlar çimen ağlar
ağlar ağlar cihan ağlar
mızıkalar iniler ırlam ırlam dövülür
altmış üç ilimiz altmış üç yetim
yıllar gelir geçer kuşlar gelir geçer
her geçen seni bizden parça parça götürür
mustafa’m mustafa kemal’im
diz dövdüm
gözlerim şavkı aktı sakarya’nın suyuna
sakarya’nın suları nâmın söyleşir
hemşehrim sakarya öksüz sakarya
ankara’dan uçan kuşlar
kemal’im der günler günü çağrışır
kahrolur bulutlara karışır
gök bulut yaşmak bulut
uca dağlar dev boyunlu morca dağlar
divan durmuş bekleşir
mustafa’m mustafa kemal’im
nasıl böyle varıp geldin hoşgeldin
çıngı kaymış yalazlanmış gözlerin
şol yüzünde güneş südü sıcaklık
ellerinden öperim mustafa kemal
senin dalın yaprağın biz senin fidanların
biz bunları yapmadık
sen elbette bilirsin bilirsin mustafa kemal
elsiz ayaksız bir yeşil yılan
yaptıklarını yıkıyorlar mustafa kemal
hani bir vakitler kubilay’ı kestiler
çün buyurdun kesenleri astılar
sen uyudun asılanlar dirildi
mustafa’m mustafa kemal’im
karalar kuşanmış karadeniz akmam diyor
dokunmayın ağlamaktan bıkmam diyor
bu gece kıyamet gecesi bu vapur bandırma vapuru
yattığı yer nur olsun mustafa kemal
ben ölümden korkmam diyor
korkmam diyen dilleri toz oldu toprak oldu
değirmen döndü dolandı yıllar oldu
bir kusur işledik bağışlar mı kimbilir
o bize öğretmedi kazan kaldırmasını
günahı vebali öğretenin boynuna
erdirip oldurana ana avrat sövmesini
yüreğim kırıldı kanım kurudu
var git karadeniz var git başımdan
mızıka çalındı düğün mü sandın
bir yol koyup gideni gelir mi sandın
mustafa’m mustafa kemal’im
ankara’nın taşına bak
tut ki baktım uzar gider efkârım
çayır ağlar çimen ağlar ben ağlarım
gözlerimin yaşına bak
ankara kalesi’nde rasattepe’de
bir akça şahan gezer dolanır
yaşın yaşın mezarını aranır
şu dünyanın işine bak
mustafa’m mustafa kemal’im
ATTİLA İLHAN
saygıyla....
YORUMLAR
BİZ O KADAR ÇOKUZ Kİ;
KİMİMİZ BU ÜLKEYİ KURANLARIN KANINI
KİMİMİZ BU ÜLKEYİ KURANLARIN YÜREĞİNİ
KİMİMİZ BU ÜLKEYİ KURANLARIN BAYRAĞINI
KİMİMİZ BU ÜLKEYİ KURANLARIN ASALETİNİ
KİMİMİZ BU ÜLKEYİ KURANLARIN CUMHURİYETE OLAN İNANCINI TAŞIYORUZ!
BU ÜLKEYİ İRTİCACI,ŞERİATÇI VE ŞAKŞAKÇILARDAN KANIMIZIN SON DAMLASINA KADAR KORUYACAĞIZ.
GEREKİRSE DEMOKRASİYİ DE YIKACAĞIZ, BU GÜCÜ VE CÜRETİ NEREDEN Mİ ALIYORUZ?
İŞTE SİZE İZİN BELGEMİZ;
"Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyet'ini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur.
Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir.
İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır.
Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetln imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin!
Bu imkân ve şerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir.
İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.
Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dagıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hiyanet içinde bulunabilirler.
Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler.
Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır!
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!"
K. ATATÜRK 20 Ekim 1927.
VAR MI İTİRAZI OLAN?
Ey Türk Gençliği...Mavi uçurtmam ;
sen ve senin gibiler oldukça dünya var olduğu sürece
Atamın izindeyiz!!!
Öperim o Güzel yüreğinden
ve ustayı anmamak olmaz rahmetle nurla yad edelim
çok severim bu şiiri destansı
dağ başını efkâr almış
gümüş dere durmaz ağlar
gözyaşından kana kesmiş gözlerim
ben ağlarım çayır ağlar çimen ağlar
ağlar ağlar cihan ağlar
mızıkalar iniler ırlam ırlam dövülür
altmış üç ilimiz altmış üç yetim
yıllar gelir geçer kuşlar gelir geçer
her geçen seni bizden parça parça götürür
mustafa''m mustafa kemal''im
.............
ATTİLA İLHAN
yeni bir güne sevgiyle insanca
Ülkemizin ve ulusumuzun bölünmez bütünlüğü için,
• Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti için,
• Tam bağımsız ve aydınlık bir Türkiye için,
• Cumhuriyetimizin kazanımlarına, kurumlarına sahip çıkmak ve
“İrticaya hayır” demek için,
14 Nisan 2007 Cumartesi günü saat 11.00 de Ankara, Tandoğan Meydanındaki “Cumhuriyet Mitingi” ne katılımınızı ve katkılarınızı sevinerek destekliyoruz.
Düsseldorf"lu Atatürk Severler
Nimet Köse
Kiymet Köse
Mehmet Köse
Dilsat Sahin
Hülya Öz
Sükran Tas
Aytunc Sular
Duyarlı hatırlatman için seni yürekten kutlarım annem.
Biz çok kişiyiz. Bir avuç safsataya dağ gibi bir duvar örecek kadar çok kişiyiz. Türk'ün kuvveti dedikleri işte bu vatan sevdasıdır. Her ne kadar sessiz ve ilgisiz görünse de Türk insanı her zaman Ulusal bütünlüğüne ve Ata'nın o sarsılmaz büyüklüğüne sahip çıkmıştır.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, bu bilinçle özgür Türkiye'yi hediye etmeyi başardı bizlere. Ve biz bu armağanı son nefesimize dek onurla taşıyıp siz gençlere teslim edeceğiz. Nesiller bu eşsiz armağanı asla yüreklerinden indirmeyecekler, gülen maskeli soysuzların ayaklarının altına.
Alnından öptüm Sedacım.
Hepimiz bir yürek olup çarpacağız 14 Nisan'da Ata'nın yanında
Ülkemizin çok önemli bir dönemden geçtiğinin bütün dünya farkında. Dünya petrol fiyatlarında 4 puanlık bir artışa sebep olan Büyükanıt Paşanın konuşması malesef ülke insanında o kadar bir etki yaratmamışa benziyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ülkenin bir değişim sürecinin arefesinde olduğu, Kuzey Irak yönetiminin Türkiye ile olan gerginliği henüz Tamer Karadağlının aldatmaları kadar yada Hülya Avşarın estetik ameliyat düşünüyor olması kadar ilgi yaratmadı gibi görünüyor.
İnsanlarımızı siyasetten "arındırarak" magazinle donatanlar amaçlarına ulaşmada ne kadar da önemli bir mesafe katetmişler. Siyaseti politikacılara havale etmek, siyasi tavrı slogan atmak ve bağırmakla bir tutmak, siyasetle ilgilenmemekle övünmek güdülmeyi kabul etmek anlamına gelmiyor mu?
Mavi Uçurtmayı duyarlılığından dolayı kutluyorum. Ve yarın ülkesinin aydın geleceğini düşünen her insan gibi Tandoğan Meydanında Cumhuriyetimize sahip çıkacağımı belirtirim.
Gönlümüz sözde değil Özde Cumhuriyetin ilkelerini sahiplenen bir Başkomutandan yana...
Bu konuda bir şeyler yapmaya karar verdim sabah. Gelir gelmez galerimin ön sütununa bayrak astım. Edebiyatla , şiirle uğraşabilen bu denli yürekli insanların ülke gündemine uzak kalamayacağına dair umudunu yitirmemiştim. Mavi uçurtmanın yazısını görünce ne kadar mutlu oldum bilemezsiniz. yorumları merak ettim, aşağıya doğru indim. Gördüm ki henüz yorum yapan yok. Kırıldım biraz.