- 932 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
İMAMIN KIZI
Kasabadaki merkez camiinin hemen yanıbaşındaki ,kiralık küçük dükkanda,kundura tamirciliği ile yaşamını sürdüren,abdestinde namazında,genç,yakışıklı,kendi halinde biriydi Rüstem...
Askerliğini çoktan bitirmiş,annesinin ’başını bağlama zamanın geldi’ sözlerini,her akşam yemeğinden sonra,ilaç niyetine çoktan almaya başlamıştı.Babası biraz erken terketmişti dünyayı.Annesiyle birlikte,huzurlu,mütevazi bir yaşam sürmekteydiler.
Hemen hemen beş vaktini de camiide kılmaktaydı namazının.Cemaat tarafından da sevilmekte ve takdir edilmekteydi Rüstem..
Camii hocasının gelinlik çağda,güzel ,biraz da işveli Sevil adında bir kızı vardır.Ara sıra gözü takılsa da Sevil’e,bunu belli etmekten kaçınır.
Bir gün ayakkabısının düşen topuğunu tamir ettirmek için,Rüstem’in dükkanına gelir Sevil.Çok da kibar davranır Rüstem’e.Herhalde Rüstem’in yakışıklı ve evlenme çağında bir genç olduğunun farkına varmıştır.Birbirlerine iltifat içeren sözler ederler.
O günden sonra Rüstem’in yüreğinde bir kıpırdanma başlar.Bu kıpırdanmalar Sevil’i gördü-ğünde,çarpıntıya dönüşür.Uzaktan uzağa bakışmalar başlar.Sevil de onun kendisine olan ilgisini farketmiştir artık.Hoşuna gittiğini de gizlemez.Ona gülücükler vermeye,işveler yapmaya başlar.
Cesaretlenir Rüstem.Annesine açılır.Münasip görür annesi.Çok da sevinir.İmam’ın eşi ile konuşmaya gider.’Hoca Efendi ile ben konuşur,size yanıtını bildiririm’ der kadın.’Rüstem temiz çocuktur,dini bütündür.Bize damat olması caizdir’ der Hoca Efendi..
Kıza sorulduğunda,önce kendisinin Rüstem’le konuşmak istediğini söyler.İzin verilir.Rüstem’le Sevil bir çay bahçesinde buluşur..
- Bak Rüstem,diye başlar söze Sevil.Sen çevrende çok sevilen,takdir edilen,müslüman,
dürüst ve de yakışıklı bir gençsin.Ben de seni beğeniyor ve takdir ediyorum.Şimdi benimle evlenmek istediğini söylüyorsun..
-İlk defa bir kıza ilgi duydum,o da sensin.İlk defa bir şeyi çok arzuladım.O da seninle evlenmek.Eğer sen de razı olursan,dünyanın en mutlu insanı olurum.
- Seni anlıyorum.Ben de seninle evlendiğimde mutlu olacağıma inanıyorum.Ama sana karşı dürüst olmak istiyorum.Söyle bakalım,sen bekarete ne kadar önem veriyorsun ? Bakire olmayan birini,çok sevsen bile,eş olarak kabul eder misin ?
- Hayır dedi Rüstem,hiç düşünmeden..
- Bakire olmayan birinin,basit bir diktirme ile,hile ile kendini kız diye çok kolay yutturabileceğini de biliyor musun ?
- Nasıl olur böyle bir şey ?
- Şimdi bu çok kolay ve bir çok kişinin yediği nane !..Bak Rüstem,şimdi beni sabırla dinle.Ben bir süre önce tecavüze uğradım.Bunu kimselere söyleyemedim.Utandım,
korktum..Duyulduğu zaman benim durumum çok kötü olur.Sana hile yaparak kendimi yutturmaya da kalkışmadım.Evlilik,kutsal bir müessesedir.Ben bu kutsallığa ihanet edemem..
- Kusura bakma Sevil.Ben seninle evlenemem..
- Yalvarsam sana..Allah rızası için desem.Sevabına alsan beni.Gerekirse bir süre sonra
boşasan.Başımdan bir nikah geçmiş olsa...Ne olur Rüstem,yap bana bu iyiliği....
- Düşünmem gerek Sevil..Kolay değil bu dediğin...
- Sakın ki,sana açtığım bu sırrı kimselere söylemeyesin.Sana güvendim,sırrımı verdim.
-Tabii ki sırrımız aramızda.Ama evlenmek için düşünmem gerek.
Böyle bitti buluşmaları.Günlerce düşündü Rüstem.Sonunda annesine açılmaya karar verdi.
- Al oğlum o kızı.İşle bu sevabı.Sana bu görevi Allah veriyor olmalı.O sana güvenmiş,dürüst davranmış,senden aman dilemiş.Rızam vardır,kurtaralım Sevil’i oğlum..
Dünür olunur,istenir Sevil.Söz kesilir,nişan tarihi alınır.
Biri gelir Rüstem’in dükkanına.Onu hısım bildiğini,iyiliğini istediğini söyler.Sevil’in kendisine yakışmadığını,mahallede bir çok erkekle cinsel ilişkiye girdiğinin bilindiğini söyler.Çok kötü olur Rüstem.Hemen Sevil’le buluşup,olanları anlatır.
- Yalan,der Sevil.O tecavüz olayında gözcüydü o it.Evlenmeye razı edemedikleri için öyle söylüyorlar.Ben istesem on defa evlenecekti benimle o pislik..Hala peşimdeler.Haber gönderip duruyorlar.Ben istemiyorum.
- Birilerinin bildiğini bilerek nasıl evlenirim seninle ?.
- Sana doğru olan neyse anlattım.Sen de razı olup beni babamdan istedin.Şimdi vaz geçtiysen eğer,doğruca babama gidip parmağındaki söz yüzüğünü iade et.Sebebini de anlat ona.Korkma.Ben bu saatten sonra her şeye razıyım !
Nasıl gitsin Hoca Efendi’ye Rüstem ? Ne desin ? Kolay mı bunları anlatmak.
Benzer olaylar devam etti.Meğer Sevil’in durumunu çok kişi biliyormuş.Belki de en son öğrenen Rüstem olmuş.Vaz geçemez Rüstem.Zamanı geldiğinde düğün dernek kurulur.
Evlenirler.
İlk gece,son ana kadar içinde bir umut olur Rüstem’in.Duyduklarının ,dinlediklerinin bir sınav olabileceğine inanır.Ama gerçek acıdır.Kendisinin de itiraf ettiği gibi ,bakire değildir Sevil.Kendine el değmemiş temiz bir eş olarak gelememiştir.
Ağır gelir o kasabada yaşamak ikisine de.Annelerini bırakarak başka kasabaya taşınırlar.Hoca Efendi yardımcı olur,bir ayakkabı mağazası açar Rüstem’e.Bir de daire satın almıştır onlara.Güzel bir işleri ve kendilerine ait bir evleri vardır artık.
Çevrelerindeki insanlar da Sevil’in geçmişini bilmediklerinden,başı önde yaşamaz Rüstem orada.
İlk çocukları dokuzuncu ayda dünyaya gelir.İçine kurt düşer Rüstem’in: Ya çocuk ondan değilse !Yıllarca ne Sevil’e,ne de başkasına diyemez bu kuşkusunu.İçini kemirir bu kuşku.
Dükkanda oturduğu yerde yere yığılıp kalır bir gün.Hastahaneye yetiştirilir.
Muayeneler,filmler sonunda akciğer kanseri teşhisi konur Rüstem’e.Nasıl olur ? İçki ile sigarayla hiç işi olmamıştır Rüstem’in..Nasıl akciğer kanseri olunur ?Kimse anlayamadan kısa süre içinde göçer gider Rüstem dünyadan.
Bir iyilik yaptığı için cennettinde midir şimdi Allah’ın ; yoksa bir günahkarı nikahına aldığı için yanmakta mıdır cemennemde ?
İşte onu bir Allah bilir.....
Fikret TEZAL
YORUMLAR
yaşanmış bir hikaye gibi geldi. acı bir hikaye. neresinden bakarsanız bakın elle tutulası tarafı yok meselenin. ne tarafından baksanız can yakıyor. Rüstem... Halik bilsin...
Kalana akıl fikir başta bize sonra cümlemize.
Tebrik ediyorum Fikret Tezal...
Bizim köyde sevil, seval, serap hemen hemen her isim bulunur ;) Cesaretim mazur görünsün...