- 784 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
TEBEŞİR KOKUSU(özel bir anım)
Evdeki günlük işlerin bitmeyen telaşından sıyrılıp, biran gözlerim pencereye takıldı ve pencereden görünen o manzaraya. Birden dışarıda görünen manzarayı hiç alıcı gözlerle izlemediğimi fark ettim.
Tüm işlerimi arkaya atıp pencere önüne sandalye çekip oturdum. Sonra o cam arkasında filim karesi gibi duran manzaraya daldım. Hayret! Nedendir bilmem yıllardır o küçük çam ağacını hiç fark etmemişim tam yanındaki gülleri de, biraz daha uzaklara baktığımda gölgeleriyle biraz hüzün veren o küçük dağı da. Hüzün dağı diye yorumladığım tepenin eteklerinde ne olduğunu tam fark edemediğim bir iki ağaç vardı. Ağaçların ne olduğu hiç önemli değil di , beni etkileyen o küçük dağın eteğinde yalnız insanlar gibi görünmesiydi, ya da oradaki yalnızlığı kendime benzetmemdi.
Bakışlarım daha da derinleşti, o gölgelerin o yalnız ağaçların arasın da, küçük bir tütün tarlası gördüm. Hey Allah’ım nerden nereye, o dağın eteğin de, ağaçların arasında tütün tarlasının işi ne? İşin garibi o yaş tütün kokusunu, ellerim de, burnum da, ciğerlerim de hissettim.
Yaş tütün kokusu yine aldı götürdü beni maziye.
İlkokulu bitireli bir yıl olmuştu, amcamın kızı ortaokula başlamışken benim neden okula gönderilmediğimi ve daha önemlisi benim neden gitmek istediğimi söyleyemediğimi öğrenmiş değilim. Belki de en büyük arzumu aileme anlatamadığımın ezikliğindendi bu öğrenmeme duyarsızlığım ya da babamın amcamla güya ortak olduğu işteki gelirinin yetersizliğiydi. Annemin eve maddi destek sağlamak için günlük yevmiye ile tütün toplamaya gitmesindeki ezikliğim okula gitme isteğimin önüne mi geçmişti.
O dönemdeki karışık duygularımın yanı sıra anneme eve yardım etmek için benimde tütün toplamaya gitmek için ısrar ettiğimi iyi hatırlıyorum. Çocuk beynimde içimde yanan okuma ateşini ailemi zor durumuma düşürmeme adına söndürmeye çalıştığımı da, ama geceleri rüyalarıma engel olamıyordum. Siyah önlükle kendimi sırada otururken görmek rüyalarımın vazgeçilmez takıntısı olmuştu sanki. Gündüzleri tarlada yaş tütünleri toplarken duyduğum keskin zift kokusu gece rüyalarımda tebeşir kokusuna dönüşüyordu, gündüz elime bulaşan tütün ziftleri gece rüyalarımda tebeşir tozlarına bulanıyordu.Dört yılım evet dört yılım gündüz tütün tarlasında zift kokusuyla geceleri rüyamda okul sıralarında tebeşir tozuyla geçti.
Sonunda tebeşir tozunun hayatım için önemini rüyalarımdan çıkarıp gerçek yaşama dönüştürmenin cesaretini buldum ve aileme
-Ben okula gitmek istiyorum, dedim.
Çok enteresan bir şeydir ki ailem karşı çıkmadı , benim çocuk ruhumda yarattığım yoksulluk engelini hiç öne sürmediler ve ben o yıl ortaokula kaydoldum. Boşa geçen dört yılımdaki gündüz tütünün gece tebeşirin burnumdaki kokusunu hiç silemedim.Şimdi en sevdiğim mesleği yapıyorum,öğrencilerimin gözlerine baktıkça onlarında o temiz yüreklerinde aileleri adına ertelemeye çalıştıkları istekleri olabileceğini düşünüp onlarla bir bütün olmaya çalışıyorum ,onlar benim rüyalarımda kokusunu hissettiğim elime bulaşan tebeşir tozlarının bir armağanı iyi ki rüyadan uyanmışım iyi ki sizlerle olabilme imkanı için ilk adımı atabilmişim,geçmişteki o yürekli çocuk ruhumu ve Sizleri çok seviyorum canım öğrencilerim.
Y.D dostbahcemiz.com/story