- 867 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
VARLIKLI OLMAK ÖFKEYİ KÖRÜKLER
Varlıklı olmak öfkeyi körükler diye bir düşünceyi ortaya atmış seneca, öncelikle senecanın bu düşüncesi yanlış olduğu fikri çağrıştıyor insanın zihnin de, sanki zenginlik başa belaymış gibi böyle bir şey yok tabi, zengin olmak insanı ne gibi olumsuz etkiler ki.
Senecanın asıl bahsetmek istediği maddeci olmak değil manevi duygulara önem vermek, nasıl; bir olayın kendi dünyanda kabul edilemez olması ama başkası için bu olayın çok normal düşünülüp hoşgörü ile bakılması, Seneca bu düşüncesini anlatabilmek için şu şekilde örnek veriyor; zengin bir soylu evinde eğlence düzenliyor, kölelerden biri içki servisi yaparken ayağı kayıp düşüyor bütün bardakları düşürüyor, sahibi de onu içi yılanlarla dolu kuyunun içine atıyor. Bu örneğiyle anlatmak istediği (ah Seneca ah); kendi yaşamında hiç bardakların kırıldığını görmeyen ve çıkardığı sese tahammülü olmayan biriydi soylu kişi, bir kölenin bunu yapmaya hakkı yoktu ve buda onu çok öfkelendirmişti. Bu bizim günlük hayatımızda da çok karşılaştığımız durum örneğin; yeni giyindiğimiz kıyafetin üstüne yemek vs. dökülemez döküldüğünde öfkeleniriz, yada trafiğe takıldığımızda sanki ilk kez başımıza geliyormuş gibi öfkeleniriz gereksiz yere.
Bizim bu öfkeyi kontrol altında tutmamız gerekir bunu yapabilmemiz içinde mutlaka inancımızı değiştirmemiz gerekiyor, bu inancımızda iyi olan her şeyin kendimizden geçmesi gerektiğine inanmamız.
YORUMLAR
Yazınızda hem imla hataları mevcut, hem de bilgi eksikliği.
Size önerim: Bir yazıyı yazarken, felsefe ile ilgilenen insanların azlığını düşünmenizdir. Seneca kimdir? Ben de bilmiyordum. Az önce araştırarak, hem kendisi, hem de felsefesi hakkında mühim bilgiler elde ettim.
Fakat her insanın belki benim gibi araştırabilme imkânı olmayabilir. Çünkü kimi üyelerimiz günlerle sayılabilecek aralıklarda girebiliyorlar siteye. Ve vakitleri olmayabilir araştırmaları için. Bu yüzden, eğer bahsettiğiniz kişi bir filozof veya düşünür ise, Hakkında kısa bilgiler kullanırsanız hepimiz için daha iyi olur.
İyi akşamlar.
Bulduğum bilgileri şimdi paylaşıma sunuyorum:
SENECA
Milattan önce 5 ve Milattan sonra 65 yılları arasında yaşamış ünlü Romalı düşünür.
Stoacı ahlak görüşüyle tanınan Seneca, ahlakının temeline doğaya uygun yaşama ilkesiyle, bir bilge idealini yerleştirmiştir. Zamanın toplumunu bir vahşi hayvanlar topluluğu olarak gören Seneca, bilge kişisini, kendi kendine yeten, hazza olduğu kadar eleme karşı da duygusuz, korku bilmez, evrenin gerçek efendisi, erdemi özgür iradesinin sonucu olan ve ölümden korkmayan kişi olarak tanımlamıştır.
Başka bir deyişle, her ne kadar Stoacı maddeciliği benimsemiş olsa da, Tanrı'nın aşkın olduğunu öne süren Seneca, pratik felsefeyi öne çıkarmış ve gerçek erdemle değerin, dışarıda değil de, insanın içinde olduğunu belirtmiştir. Harici iyiler ve zenginlikler, insana mutluluk sağlamazlar.
* * *
STOA FELSEFESİ
Hellenistik Çağın en önemli felsefe öğretisi Stoa’dır.( Stoisizm). Bu çığırın kurucusu Kıbrıslı Zenon (336-264) dur. 314 yılı sıralarında Atina’ya gelmiş, burada Xenophon’un “Sokrates’ten Anılar”ı ile Platon’un Apologia’sını (Sokrates’in Savunması) okuyarak Sokrates’e hayran olmuş. İlk yapıtları tamamıyla kynik görüş çerçevesinde yazılmışlardır. Ama sonra kyniklerin öğretisinde esaslı değişiklikler yapmıştır: İnsanın ahlaki özgürlüğüne, kyniklerin düşündüğü gibi, töreleri, her türlü uygarlık düzenini sert bir şekilde reddetmekle değil de, yüksek çeşitten bir doğallıkla, gerçek bir insanlıkla ulaşabileceği kanısına varmıştır. 4 yüzyılın sonlarına doğru Atina’da Stoa poikile’ de (resimlerle süslü direkli bir galeride) okulunu açmış. Okul adını buradan alır: Stoa, direkli galeri demektir. Zenon,ölçülü, azla yetinen yaşayışıyla Atina’da büyük bir saygı kazanmıştı; intihar ederek ölmüştür.
Stoa, Hellenizmin tipik felsefesi sayılır; çünkü Atina’da Doğu’dan gelmiş kimseler tarafından Attika felsefesinin ana düşünceleriyle işlenmiştir. Başka bir özelliği de, Roma İmparatorluğunda en yaygın bir felsefe oluşudur. Stoa öğretisinin kökleri kynik felsefesidir, ama büsbütün de bu çerçevede kalmaz, yer yer onunla belli bir karşıtlık halindedir de. Stoa’nın pantheist bir dünya görüşü var. Bu görüşünde pek çok eski İonia felsefesinin, özellikle de Herakleitos’un etkisi altındadır. Herakleitos’un Stoa sisteminin gelişmesinde büyük yeri olmuş, Stoalılar düşünüş bakımından onu kendilerine hep pek yakın bulmuşlardır.