- 972 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
ÇOCUK BUGÜNÜ YAŞAR
Eğitimin en güzel dönemi A B C yıllarıydı. Ali’nin koştuğu, topu tuttuğu, Ayşe’nin kalemi verdiği zamanlar okulu en çok sevdiğimiz günlerdi. Çünkü öğreniyorduk. Her şeyi bilen öğretmenimizi , tahta sıraları, mazot kokan sınıfları, tebeşir tozlarını çok seviyorduk. Öğrenecek ne çok şeyimiz varmış meğer, ve öğrenmek ne kadar da güzelmiş...
Yarının çok şey ifade ettiği ama yalnızca bugünü yaşadığımız tek çağdı çocukluğumuz. Bugünü hatta bu anı yaşamak için ne kadar inatçıydık. Çocukluk inadı o günü o gün yaşamaktır. Bir şey istiyorsak eğer onu şimdi istiyoruzdur...
Yarının bugünden daha önemli olduğunu bilmediğimiz için çok mutluyduk. Bu mutluluğu elimizden almak için çok uğraştılar. Bugünün yerine yarını, yaşamanın yerine yarın yaşamayı öğretmek için ne çok çaba harcadılar.
Büyüyorduk, yalnızca okul sıralarımız değil korkularımızda büyüyordu. Yarışa dönüyordu her şey. Önemli olan koşmak değildi, bitişe önce gitmekti. Artık öğrenmiyor, sınavlara hazırlanıyorduk.
Ne çocuktuk, ne de büyümüştük. Ne bugündü yaşadığımız, ne de yarın. En çok bocaladığımız, en çok kazandığımız, en çok kaybettiğimiz yıllardı.
Dün akşam Hacettepe Üniversitesinin bahar şenliklerine katıldım. Yeni türkünün eski türkülerini dinlerken gençleri gördüm, gençliğimi anımsadım. Bir bilseniz ne kadar coşkuluydular ve ne kadar mutlu... vizeler bitmişti, finaller başlayacaktı. Bir sınavın yorgunluğu , başka bir sınavın telaşı arasında verilmiş üç günlük bir mola. Üç günlük de olsa gençtiler, çılgındılar ve heyecanları vardı. Konser bitiminde omuzları çökmüş bir halde yurt odalarına dönerken gençleri gördüm, gençliğimi anımsadım. Konser bitmişti ve yarış okuluna dönüş yapılıyordu.
Lise ikide matematikten aldığınız notu kaçınız hatırlıyorsunuz? Oysa ilk elini tuttuğunuz kızı, arkadaşlıklarınızı, dostça paylaşımlarınızı? O günlerden kaç fotoğrafınız var duvara asmaya değen? Yani kaç günün altını çizdiniz? Peki ya kaç günün üstünü?
Bizim bugünlerimizi çaldınız
Yarın yarın yarın diye
Bırakın onlar çocuk , onlar genç
Ne yarını
Onlar bugün çocuk, bugün genç
Tabi ki çalışacaklar, tabi ki okuyacaklar.
Hiç öğrenmek için okudunuz mu ?
Biz hep geçmek için yaptık bunu
Ders geçtik, sınav geçtik,
Genç geçtik, hayat geçtik,
Şimdiyse çooook geçtik.
ALİZARİN- Ankara - 2004
YORUMLAR
Evet haklısınız çocukluğumuzda bize öylesine misyon yükledilerki. Vatanı ve dünyayı kurtarmaya çalışırken mevsimleri unuttuk. Bunca karmaşalık içinde kendimizi unuttuk. Ben şahsen kendime geldiğim zaman çok hayıflandım.
Yerden göğe haklısınız ama dün yapılan yanlışlar (çocuklar üzerine) bugün fazlasıyla yapılıyor.
Duyarlı yüreğinize sağlık yazınızı okuyunca istemeden kendimi kaptırdım.
Tebrikler
merhabalar bu yazıya yorum yapma hakkını en çok kendimde buldum:) ben bu sene anadolu lisesi son sınıf öğrencisiyim ve ÖSS ye hazırlanıyorum.Bu süreçte kendimden verdiğim ödünü hiçbirşeyden vermedim.En vazgeçilmez olan şey bağlama çalmak türkü söylemek ve yazı yazmakken benim için şimdi soru çözmek oldu.Yeterli sayıda soru çözmediğimde başımı yastığa koyduğum anda vicdanım öyle bir sızlıyor ki,uyuyamıyorum.Baharları kaçırıyorum hep iki dersin arasında, dün çiçek açan ağaç meyvesini veriyor kısa sürede.Baharımı kaybettim yazdan da olmayalım diyorum ama bırakmıyor yakamı sorumluluk.Kaç baharı kaçırdığımı sorgulamak yerine geleceğimi kazandığımda kaç baharın tadını çıkaracağımın hesabını yapmak çok mu iyimmser bir tercih?Nerden bilebilirim ki bunun sonuncusu olmadığını?Şimdi ne mi yapacağım kalkıp bilgisayarımın başından soru çözmeye gideceğim çünkü başka çarem yok.Lanet sınav beni seçsin ve yerleştirsin diye çalışmak zorundayım...2 ay gibi bir süre daha...Dualarınızı bekliyoruz...sevgi ve saygılarımla
Konu içler acısı olsada ifade ediş şekliniz çok güzeldi.
Düşünüyorum da ben bu yıl bahar şenliklerine katılamayacağım çünkü final haftama denk geliyor...
gençliğimizi ertelediğimiz bir sistem var önümüzde.
gençler sınav maratonuna öyle adapte olmuşlar ki sadece şıklar önlerine geldiğinde fikir beyan eden bir hal aldılar. bu durum beni korkutuyor.
Çok güzel bir konuya değinmişsiniz.
saygıyla kutluyorum
mavi uçurtma
"Önemli olan koşmak değildi, bitişe önce gitmekti"
Ne de güzel dile getirmişsin çok az insanın düşüncesinde var olanı...
Geçen gün arkadaşım ,Açıköğretimde yakındığım başarısızlığıma ; Murat yayınlarının kitabını al soruları çöz geçersin dedi.
Ben öğrenmek için okumak istiyorum, geçmek için değil...
Burda aynı düşüncelerde birinin olmasını görmek , ve bu düşünceleri kalemden okumak / paylaşmak o kadar keyifliydi ki !
Teşekkürler paylaşım için.
Sevgiyle...
Hay ağzınıza sağlık, kaleminize kuvvet… Daha dün bu konuyu bir arkadaşımla görüşmüştüm. Konu basit:
Vize ve Finaller…
Hayatımızı endekslediğimiz üniversite sınavından sonra, sınav telaşının kalkacağını umduğum üniversiteye girdim. Fakat, burada da “aman bu konu önemlidir, bunu sınavda sorarız” “yaman şu sorulara dikkat, finalde buralardan çıkacak yapamazsanız kalırsınız”….
Bu mudur okumak? Sizce şevk kalır mı bir öğrencide? Sürekli sınavlara ayrılmış zihinler?
Peki ne diye bağırır okutmanlarımız? Öğretim görevlilerimiz? Yar.Doç.’larımız?
“Sizin için önemli olan öğrenmek olsun, sınavlarınız değil”
Perhiz ve Lahana turşusu meselesi…
Tekrar söylüyorum, Hay ağzınıza sağlık!