eşkiya
Birgün murat adında bir delikanlı suna adında bir genç kıza sevdalanır.
delikanlı genç kızı öyle bi severki,mecnun leylayı bu kadar sevmedi desem yeridir.
Ama sizlerde bilirsinizki her gerçek sevenlerin arasına mutlaka kara bir kedi girer
bunlarında işte öyle bi şey.kara kedi girer girmesine ama fayda etmez.
murat sunayı görmediği günlerde gece boyunca sunanın kapısından gitmez taki suna kapıya ya da pencereye çıkana dek.suna pencereye çıkar murat onu görür ve evine giderdi.
kaç gece sunanın sevdasından gözlerine uyku girmedi ki.
hııı bu arada bu ikisinin sevdasını bilmeyen yok tabi
aradan bir kaç yıl geçtikten sonra,murat ailesiyle sunayı istemeye giderler.ama hangi gerçek seven birbirine kavuşmuş ki onlar kavuşsun.der herkes
neyse fazla uzatmayayım.sunanın ailesi sunayı murata vermez
murat,sunanın ailesine sunayı bana vermezseniz kaçırırım der ve gider,
ama eve değil.
kimse muratın nerde olduğunu bilmez
aradan 3,4 ay geçer başkaları sunayı istemeye gelir.
murat haber salar sunayı isteyen kişi ölür diye
kimse korkudan sunayı isteyemez
muratta ortalıkta yok.ansızın bir gün murat çıkagelir.ve bir gece yarısı sunayı kaçırır.
ve şimdi mutlu bir beraberlikleri var
millet ise muratı o 4 aylık ortada gözükmeyişine dağdaydı der.ve bu dedikodu
herkesin kulağına gider
adı eşkiya olur.
şimdi ben size söylüyorum.
bu sevdalıya eşkiya demek doğru mudur?
bu hikaye ye geçen yaz diyarbakıra gittiğimde şahit oldum (bu diyarbakırn gerçek hikayesidir.)