KUŞBAKIŞI SEVDALAR
KUŞBAKIŞI SEVDALAR
Kuşbakışı sevdalar, yalınayak koşan çocuklar kadar şanslı değildir. Onlar evlerine kesiklerle dönerken; yaşadıklarını hisseder, siz sadece yaşadığınızı sanırsınız!
Elde edilenlerin hazzı için satınca elde ettiklerinizi, diz çökmüş çiçekler soluverir bahçenizde, bir dahaki bahara açar sandıklarınız, kuruyup gitmiştir çoktan. Eziyet etmekten korkmazsanız, “buyurun” der hayat, kendi ruhunuzda açtığınız deliklerden değil, başka ruhlardaki yarıklardan içeri girmekten korkar insan.
Sefalet denilen şey, ne kadar aç ya da açıkta kaldığınız değildir. Sefalet; yok olan erdemleriniz için uydurduğunuz ve sizden başka kimsenin inanmadığı bahanelerdir.
Sevdiğiniz her şey, bir gün çekip gitmekte özgür olduğu halde, çekip gitmek istemiyorsa, ona nedenlerini sormak hakkınız yok demektir. Bu kadar sevmek, ilahi bir şeydir.
Sultanların bile hüzünlendiği, hüzünlerin bile acılaştığı, acıların bile gülümsediği anlar vardır hayatta. Hepimiz için hem de!
Çoklukla bitmez sandığımız bütün kederler, çoklukla yaşanmaz sandığımız mutluluklar, çoklukla bekleyip kavuşamadıklarımız varken, ümit etmek çocukça geliyorsa, unuttuğunuz pek çok şey, hatırlanmayı bekliyordur. Ellerinizle ördükleriniz, gönüllü verdikleriniz ve hesapsız yaşadıklarınız dururken, ne diye umutsuzluğa düşer ki insan.
Sıçrayın uykunuzdan. Uyanmak ilk kez bu kadar heyecan versin. Bırakın el yüz yıkamayı, kahvaltı etmeyi, fırlayın sokağa… Kaldırım taşlarını sayın eskisi gibi. Tutulmamış birkaç dilek tutun, selam verin terk ettiğiniz yüreklere... “Eksilir” diye korkmayın insanlığınız, çoğaltmak için sıvayın kollarınızı.
Beğenmedikleriniz varsa, içinize atmayın, yüzüne haykırın kusurları her neyse. Düşman bildiklerinize bir şans daha verin. Belki de bu son şansınızdır affetmek için.
Pek çokları gibi, çıkınınızda size eşlik eden hayal kırıklıklarından yorulduysanız, başınızı alıp çok uzaklara gitmek yerine, başınızdakilerden kurtulup kendi içinize dönmeyi deneyin.
Farz edin ki; bugün yaşadığınız ilk ve son gündür.
TALAN AYŞE KANCA
YORUMLAR
Güzel tavsiyelerle dolu ilginç bir yazı. Kişisel gelişim kitabı okur gibi hissettim kendimi bir an. İnsanın içine umut aşılamak, insanı sürekli iyiye doğru yönlendirmek ve en önemlisi; belki de var olmayan huzuru aramak için ümitlendirmek…
Bu hiçbir zaman benim yapamayacağım bir eylem.
En iyisi; siz devam edin, insanlar da umutlarını yitirmesinler…
İyi akşamlar…