SÜS BİBERİ
SÜS BİBERİ
Kış bastırdı bastıracak…
Çınar yaprakları rüzgarla yollara dek savrulmuş,ayaklarımın altında bazen,hışır hışır…
Kırılmamış 5-10 yaprağı topladım Parktan.. Vitrinimde duruyor, boyadım, duvarlara astım,bana geçen yıldan yadigar onlar..
Yağmur,rüzgar yüzüme çarparken,arabaların farları ortalığı aydınlatırken,yeni geldiğim bu şehirde,dikili bir ağacım yokken henüz,yağ tenekesinde gördüğüm süs biberine takıldı gözlerim…bugün yarın soğuktan harap olacak süs biberi benim dikili ağacım olabilirdi…
Evet ya… neden olmasın…
-bakar mısınız,şu tenekedeki biber var ya 3-5 güne kalmaz bozulur soğuktan.Eğer siz onu içeri alırsanız tamam da ,almazsanız ben onu satın almak istiyorum…
-Yok yok benim değil .Eğer sen almak istiyorsan ya yöneticiye, yada karşıdaki Kahvehaneye sor,en iyisi arsa sahibine sor…Galiba arsa sahibinin O.
- Tamam , sağol, ben konuşurum şimdi…
- Onlar yok ki burada..Kışın oğlunun yanına giderler…
- Ben demiştim ki, ziyan olacak burada kalırsa ben zaten parayla alacaktım..
- Diyom ya abla arsa sahibinin….
Bir hafta sonra …Bu şehir,
Uyandığımda, gelin olmuştu sanki tüm beyazlığıyla….
O yoldan her geçişimde ,rüzgardan devrilmiş,belki de tekmelenmiş yağ tenekesine gözüm takılır.İçinde 3-5 sarı yaprakla 1-2 dal sallanmaktadır.
Alamadığım ,penceremde bakamadığım o süs biberi benim için artık sıradan bir tabiat olayıdır……