- 1195 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
DENİZE KARŞI
Denize karşı oturuyordu adam.Sırtını bir kayaya vermiş ve ayağının dibinde onu sarmak istercesine dalgalanan sular...Etraf bomboş,sadece deniz,sadece adam ve sadece sarımsı yarısını kaybetmiş bir ay,sularda neşesiz.O gece hiçbiri ses çıkarmıyor,sanki adamın düşüncelerini paylaşıyorlar.
Adam uzaklara bakıyor,yüzünde hüzünlü bir ifade,ağlamak geliyor bazen içinden,gururu engel oluyor.Kalbi kırık,içi buruk ve iliklerine kadar aşka batmış.Ara sıra bir gemi sireni bozuyor sessizliği;ama o duymuyor.Tek duyduğu,kulaklarında yankılanan sevdiği kadının sesi.Aklı karışık,geçmişi düşünüyor yaşanan onca güzel günü,geleceği düşünmüyor,düşünmek istemiyor.Gelecekle ilgili tek düşüncesi bu acıya bir son vermek,kendini sakin suların kollarına atıp sonsuzluğa gitmek.
Artık yaşamın devamı yok gibi,tek başına,kimsesiz,sahipsiz bir çocuk gibi korumasız.soğuğu hissetmeyecek kadar da sarhoş;ama hiç alkolüde sevmez aşk sarhoşluğu bu.Hayatta kalmakla kalmamak arasında gidip geliyor.Tıpkı dalgalar gibi.Oda yarım kalmış;tıpkı ay gibi,onun da sevdiği gitmiş ;tıpkı hüzünlü bakışlarla onu seyreden gecenin ortasındaki martı gibi.Kalmak mı gitmek mi? bir türlü karar veremiyor adam.
Aynı saatlerde ondan çok da uzak olmayan, insanlarla dolu otobüs garında bir kadın.ürkek bir güvercin gibi korkuyla bakıyor etrafına,herkes yabancı,sanki herkes onu izliyor gibi.Tek başına oturuyor bir bankta ve birazdan kalkacak otobüsünü bekliyor.İlk kez yalnız başına binecek.Her zaman sevdiği adamla gelir,ona sımsıkı sarılıp oturur ve yol boyunca birbirlerini hiç bırakmazlardı.Hiç kimseden korkmazdı kadın,onu korurdu sevdiği;ama şimdi yalnızdı işte.
Ayrılmayı kendisi istemişti,şimdi pişmanlık duysa da.Ne kadar da seviyordu onu...Şimdi nasıl bırakabiliyordu? Ayrılırken adam hiçbir şey söylememişti;sadece gözlerinin içine bakıyor ve kadın,o bakışları unutamıyordu.Çünkü çok seviyordu.Bu halde asla gidemezdi.Korkuyordu etrafından insanlardan.
Geri dönmeye karar verdi kadın.Gidemezdi,kalmalıydı.Onu bulacağı yeri biliyordu.Her zaman aynı saahile gidiyorlardı zaten.Ve hiç kimseye aldırmadan koşmaya başladı.Koştu,koştu.Sonunda gelmişti,sahil bomboştu her zamanki gibi ama sevdiği de yoktu bu kez.Yoksa gelmemiş miydi oraya? Tam o sırada suların üstünde bir şey gördü kadın.Yaklaştı ve tanıdı o şeyi.Oan dünya yıkılıyormuş gibi geldi kadına.Çünkü bu,adama doğum gününde aldığı ayakkabının bir tekiydi.
Kadın kalmaya karar vermiş;ancak adam sonsuzluğa gitmeyi seçmişti.....
TOLGA