- 773 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
ÇIKMAZ SOKAK
küçük bir kuzey kentinin bir köşesinde yaşandı bu hikaye. şehrin en işlek meydanına açılan bir küçük sokak burası, bir kaç adım sonrasının hemgamesinin olmadığı sakin bir sokak...
o sokağın başında bir sokak çalgıcısı olurdu her zaman. ve her yüreğin bam teline dokunmasını bilirdi, çok sevilirdi... hele bir de şehre kar yağdı mı, çayını konyağını alan herkes toplanırdı başında ve ısıtırdı yüreğini. kara değen her ayak ritmi olurdu kemanın, evet keman çalardı! ama hiç kimse ona ’’kemancı’’ demedi, o ’’sokak çalgıcısı’’ idi...
öğleye doğru gelirdi her zaman, kimse onun nereden geldiğini bilmezdi. sormak kimsenin mi aklına gelmezdi? sormadılar... her öğle tatilinde lokantalardan çıkıp gelen karnı tok insanlar, ruhunu da onunla besledi... ve tabi akşam üstleri... dinmezdi hiç o kemanın sesi sokakta...
günlerden bir gün, büyük bir kar fırtınası geliverdi şehre... kimseler evinden dışarı çıkmadı üç gün boyunca. kemanın sesi, rüzgara karışıp vardı da kulaklara, o sesi seçmek zor oldu sonralarda.
bir sabah gökyüzü yine mavi... artık hayat normale dönmüştü ama yoktu o öğlen sokak çalgısı sokakta... akşama dek beklendi yolu, ama gelmedi...
bir kaç gün sonra karlar eritirken birikmişliğini, görüneverdi cesedi terk edilmiş çıkmaz sokakta...
Ufuk Bayraktar