YORUMLAR
Annem bana her gece masal anlatırdı. Çocuk olmama rağmen bunların sadece bir masal olduğunu bilirdim.
Ama büyüyünce anladım ki, masallar gerçeğin ta kendisiymiş. Gerçekler ise masal gibi bir düş beyinlerde.
Ve biz gerçekle masalları ayırdedemeyenlerin çoğunlukta olduğu bir toplumuz. Yazının üzerine masal da yazsak, gerçek de yazsak ne farkeder. Okununca hepsi birbirine karışıyor.
Ve en ilginci bu zihnen geri bırakılmış ülkemde yaşlısı genci küçümsenmeyecek çoğunlukta erkek nüfusu prensesini ve kadınlar da beyaz atlı prensini arıyor hala.
Ama bence insanlar gözünü açmalı artık Beyaz adlı prens de, uyuyan prenses de o kadar yaşlı ve çirkindir ki. Onların yüzlerindeki çirkinliği görenler peşinde koştukları için çok pişman olabilirler.
Masalınız gerçekten güzeldi. Ve bana bu mesajları verdi.
Tebrik ederim.
kardanadam tarafından 4/22/2007 2:25:16 PM zamanında düzenlenmiştir.
kardanadam tarafından 4/22/2007 3:51:57 PM zamanında düzenlenmiştir.
"Ahh! İşte o zaman anladım. Bu peri sadece baloya gitmek isteyen prensesler için görevliydi. Büyülü ama geçici bir zaman verebilme yetkisi vardı. Bu yüzden büyü bozulduğunda tüm prensesler apışıp kalıyorlardı."
Tüm mutlulukların neden hep kısa sürdüğünü, büyülerin neden hep geçici olduğunu merak etmişimdir... Benimki de laf mı yani; hayat işte...
Sağol Sevgili Metis, güzeldi, sonunu bilmesek de...
Ben bu masalı çok iyi hatırlıyorum. Ama bu ve bunun gibi masallar nasıl bitiyor hala öğrenemedim. :))
Eskisi de yenisi de bir işe yaramıyor artık şu peri milletinin canım arkadaşım. Onlar da zamana uydu ve tüm umudunu yitirdi. Ummadığı şeyleri nasıl taşır ki sopasıyla sana bana ona...
Peri meri bir yana yaşam artık güzel duyguları taşısın ne kaldı ise yaşamak için bize ayrılan anlara.
Sevgiyle ve dostlarla kal hep sevgili prenses. Kutlarım