- 1200 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YETİMHANE AĞASI
Yetimhane Ağası
Yetimhane Ağası…..(ÖYKÜ)
İstanbul’da bir yetimhanenin on ranzalı sevgisizliği ve kimsesizliği yeni nevresimler,çarşaflar ve yastık yüzleriyle bile haykıran,dışarıdan girildiğinde yüzünüze sidik kokusu çarpan odalarından birinde; on,onüç yaş grubundan çocuklar hasarlı uykularından birini daha uyurken, odanın kapısı öyle bir hızla açıldı ki kapı duvara çarparak tekrar kapandı ve ilki kadar olmasa da tekrar hızla açıldı.Çocuklar bu çok iyi tanıdıkları gelişi duyarak,yataklarında yerlerinden sıçrayıp,başlarına geleceği bilerek,yorganı kafalarına çekip yok olmaya çalıştılar.
Kapıdan giren zayıf,upuzun ve simsiyah adam elindeki sopanın ucuna bağladığı paçavrayı çocukların yataklarının içine sokarak tek tek kontrol etmeye başladı..
Bu adam yatakhanenin hademesi Medet idi,ne zamandır burada çalıştığını çocuklar bilmezdi,çünkü en büyükleri geldiğinde bile o buradaydı,hep yetimhane de kalırdı ve bekardı.Özellikle geceleri çocuklar ona emanetti,gündüz okulun temizliğini yapar,kalöriferle ilgilenir,elinden düşürmediği ince sopasıyla ‘kusur’ işleyen çocukları sürekli döverek ’’adam eder’’,yöneticilerin karşısında sigara içerdi; hatta bir keresinde müdüre bile bağırmıştı.Çok uzun zamandır burada olmalıydı.
Medet,çok yoksul bir ailede babasından sürekli şiddet görerek büyümüş bir zavallıydı aslında.Çocukluğunda o da sık sık yatağına işer,o gecenin sabahında da babasından mutlaka çok kötü dayak yerdi.Babası mahallenin çocuklarını çağırıp,onların gözü önünde Medet’i aşağılayarak ölümüne döver; ne annesi,ne de başka biri elinden alamazdı.
Gurbet,on yaşında,zayıf,şaşkın,korkak,ürkek bir çocuktu,buraya kundaktayken getirilmişti ve hiç arayanı soranı yoktu.Bildiği tek ‘’yuva’’ burasıydı,diğer çocukların çoğunun yaptığı gibi o da geceleri yatağına işiyordu.O gece de işemişti ve işte Medet’in sopasına takılmıştı.,Medet sopayı çocuğun altından çektikten sonra küçük,tıpkı bir çakal gibi bakan gözleriyle paçavraya dikkatle baktı ve başını sallayarak diğer çocukların altını kontrol etti.Başka işeyen yoktu..
-Kaaaalllllllkkkkk! ! ! !
Diye öyle bir bağırdı ki bütün çocukların yataklarından inip tek sıra olmaları bir saniye bile sürmemiş olabilir di.Yirmi tane,on-onüç yaşında ana kuzusu çocuk; uykulu,tek sıra olmuşlar,korkak,titreyip yere bakarak, başlarına geleceği iyi bilerek bekleşiyorlardı.Medet elinde sopasıyla sessizce çocukları süzüyor,bu bekleyiş çocukları daha da çok korkutuyordu.Sonunda ilk hamlesini yapıp,boka dokunuyormuş gibi iğrenerek,sopasıyla Gurbet’i ittirip çekiştirerek diğer çocukların arasından çıkardı ve karşılarına geçirdi.Tekrar uzun uzun çocuklara baktıktan sonra;
-hadi soyunun bakalım kızlar..
Dedi, haince gülümseyerek,çocukların itiraz etme şansı yoktu,bunu çok iyi bilirlerdi ve tıpkı yataklarından indikleri hızla soyundular,pipilerini iki elleriyle kapatıp sırayı bozmadan,başları eğik,gözleri yerde, korku içinde beklemeye başladılar.Medet yine aynı tiksintiyle sopasını çocukların ellerine hafif hafif vurarak pipilerini açmalarını sağlayıp,ilgiyle bakmaya başladı..Çocukların önünde,piplerine bakarak,birkaç kez volta attıktan sonra bir tanesinin önünde durdu,aynı çakal bakışlarla kısa bir süre çocuğu inceleyip,
-sen…geç şuraya..
Dedi,diğerlerinin karşısında tek başına duran Gurbet’in yanını işaret ederek..
Saat gecenin ikisiydi,masum uykularından böylesine bir vahşetle uyandırılmış olan çocuklar,korkuyla,derin bir sessizlik içinde,içlerinden ağlayarak,burunlarını çekmeye korktuklarından,ağızlarının üzerine akan sümükleriyle tir tir titreyerek beklemeye devam ediyorlardı.İkinci çocuk ta Gurbet gibi kundakta iken buraya gelmiş, tek ‘’yuvası’’ burası olan Garip’ti..O da ürkek,korkak,çekingen ve sık sık geceleri yatağına işeyen bir çocuktu,Garip Gurbet’ten farklı ve bir fazla olarak uykusunda ağlardı..Medet bunu bilmiyordu ama,Gurbet ve Garip can dostuydular,aynı yaştaydılar ve buraya geldiklerinden beri hep yan yana idiler,kardeş olabilmek için tek eksikleri kan bağlarının olmamasıydı belki,ama onlar kardeşten daha yakın başka bir şeydiler.
Gurbet ve Garip bir ara göz göze geldiler,birbirlerine baktıklarında hep cesaret,sevgi olurlardı,bu kez de öyle oldu.Yapmaya zorlanacakları şeyi biliyorlardı,bunun için de birbirlerine darılmayacak, kırılmayacaklardı.Medet çok ani ve şiddetle sopasını Garip’in kafasına vurarak kükredi..
-dik dur piçççç! ! ! !
Zavallı küçük çocuk yere yığılmaktan son anda kurtulup,dehşetli bir panikle dimdik durdu,boşluğa bakıyor,gözlerinin yan tarafından süzülen yaşlar ağzını ve tüm çenesini kaplayarak sallanmakta olan sümüğüne karışıyordu.
-inşallah akşam çok su içmişsindir güzelim,eğer bu piçi(Gurbet’i işaret ederek) iyice yıkayamazsan ben seni yıkayacağım..
Medet,titreyerek ayakta duran diğer çocuklara yönelip,sopasıyla çocukların yere eğmiş oldukları başlarını kaldırırken tekrar bağırıyordu.
-sakın birinizin gözünü kaçırdığını görmeyeyim,sakın! ! ! ..
Diye tehdit ederek; gelip Gurbet’in önünde durdu ve sopasıyla çocuğa şiddetle,acımasızca vurmaya başladı.Aldığı her darbede sendeleyen çocuk,çıplak ve hala elleriyle pipisini kapamış olarak,toparlanmaya,düşmemeye çabalıyordu.Medet vurdukça,diğer çocuklar irkiliyor,titremeleri artıyor,kimileri de oldukları yerde işiyorlardı.Adam soluk soluğa kalıncaya kadar vurduktan sonra hemen yanındaki Garip’e dönerek;
-başla hadi! !
Diye kükredi.Garip,aldığı darbelerle yüzü,gözü,kafası ve çıplak vücudu çürükler içinde kalmış,yer yer de kanayan Gurbet’in üzerine,mümkün olduğunca sessiz hıçkırarak,işemeye başladı.İki adım geri çekilmiş olan Medet,gözlerini bir radar gibi çocukların üzerinde haince dolaştırarak,izleyip izlemediklerini kontrol ediyordu.Oysa çocukların başka şansları yoktu,bu korku filmini her gece bir başka kurban çocukla izlemek veya rol almak zorundaydılar..
Gurbet,güçlükle ayakta durabilen zayıf bedeninde sidiğin yaktığı açılmış yerlerin acısına aldırmadan başını korkuyla dik tutarak bekliyordu..Medet çocuklara iki adım öteden kükrerken,
-yüzüne de kızım..yüzüne de..
Haince sırıtıyordu..Ve Garip Gurbet’in yüzüne,gözüne,her yerine işedi..Bütün bunlar olurken Medet’in çocukların pipilerini ilgiyle izlediğini fark eden yoktu.
X X X X X X X X X X X X X X X X X X
Gurbet,ertesi sabah yetimhanenin tuvaletlerinden birinin altından sızan kanı gördüğünde koşarak idareye haber vermiş,yöneticiler geldiklerinde Garip’in bileklerini keserek intihar ettiğini görmüşlerdi..Müdür yüzü bembeyaz olmuş,şaşkınlıkla yanındaki memurlardan birine söyleniyordu..
-yahu on yaşındaki bir çocuk bileklerini keserek intihar etmeyi nerden bilebilir ki? Hay Allah...
-bunlar her şeyi bilirler müdürüm...
Dedi yalaka görünüşlü bir memur,bu arada Medet yerlerdeki kanları paspasla siliyordu..Yüzündeki ifade,çok sıradan bir şey yapan,ekmek parası için yerleri silip,tuvalet temizleyen bir hademeninki kadar masum ve sakin di...
Garip’in cesedi götürülünceye kadar çocukların olay mahalline yaklaşmalarına izin verilmemişti,odalardan erkek çocuklarının yetimhanede çok sık yapamadıkları; küçük erkek sesleriyle ağlamaları duyuluyordu.
X X X X X X X X X X X X X X X X X X X
Gurbet birkaç gün sonra ancak ayağa kalkabilmiş,Garip’in cebine bıraktığı mektubu bulmuştu..Şimdi yetimhanenin tel örgülerinin arkasından,Garip’le buradan ekmek vererek kendilerine alıştırdıkları sokak kedisi ‘Özgür’ e bisküvi atarken,kargacık burgacık yazılmış mektubu kimbilir kaçıncı kez tekrar okuyordu..
-affet beni..bu dünyada bize yer yok,mektubun içinde bulacağın parayla Özgür’le ikinize kremalı bisküvi al da mideniz bayram etsin..Benim hakkımı da Özgür’e ver..
SEHER DUMAN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.