Şerefle bitirilmesi icap eden en ağır vazife hayattır. -- toegueville
is
ismailöz
@ismailz

Saygıdan SAYGIYA

9 Kasım 2007 Cuma
Yorum

Saygıdan SAYGIYA

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2083

Okunma

Saygıdan SAYGIYA

Saygıdan SAYGIYA

Sessiz sokağın duruluğunu iç gıcıklayıcı çöp arabaları bozuyordu. Birkaç kişi çöp arabasını kaçırmamak için evlerindeki çöpleri hemen dışarıya çıkardılar. Çöp kutularının yanında üstü başı yırtık, ayakkabıları paçavra hale gelmiş, kendi halinde biri oturuyordu. Dikkat edilmezse belki de çöp diye arabanın içine atılabilirdi. Ev sakinlerinden bazıları kutuların içine çöplerini atmaya başardılar. En arkalarından, Zümrüt Apartmanı’ndan çıkmış olan elinde beyaz bir poşet bulunan bir kadın hızla koşuyordu. Çöp kutusunun yanındaki adam bu kadını seyre daldı. Poşetinin içine doğru bakmaya başladı. Kadın kutuların oraya geldiğinde, adam;

-“Yenge, eğer o elindeki poşet çöp ise alabilir miyim ? “ diye sordu.

-“Napacaksın bunu. Küflü ekmek var içinde bunun” dedi kadın hararetle.

-“Biliyorum yenge, sen yemeyeceksin sanıyorum. Çöpe atmayıp bana verir misin? Allah razı olsun yengecim.” dedi çöpün yanındaki adam. Kadın umursamaz bir tavırla elindeki yayvan poşeti adama verdi.

-“ Al bakalım. Zaten senin de çöpten bir fark yok!” dedi kadın kısık sesle sinsi bir gülüşle.

-“Sağ olasın yenge. Saygım sonsuz sana” dedi adam memnuniyetle.

Adam, elini poşetin içine sokarak ekmeklerden bir somun çıkardı. Etrafı yemyeşil olmuş olan ekmekleri büyük bir hevesle seyrediyordu. Geniş vücudunu oturduğu yerden kaldırdı…

Bir süre sonra yüksek katlı bir binanın çatı katına çıktı. Burası serin ve kuşların genellikle konup yemek aradığı bir çatı idi. Geniş olmasından dolayı kolayca hareket edilebiliyordu. Adam elindeki poşeti kenara koyarak, etrafta duran eski birkaç kartonu alarak birbiri arasına soktu. Elleriyle kartonların birleşme yerlerini bükerek, büyükçe bir dikdörtgen kutu elde etmişti. Eski püskü ayakkabısından bağcıklarını söktü. İki bağcığı ilmikleyerek uzunca bir ip elde etti. Kartonun uç kısmında ufak bir delik oluşturdu ve elde ettiği ipi bu delikten geçirdi.

-“ İşte kapanımız hazır” diye haykırdı kendince.

Küflü ekmekleri poşetten alarak titizlikle yere dizmeye başladı. Ekmeklerin üzerine çatının bir köşesine konmuş olan sudan birazcık serpiştirdi. Ekmekler böylece daha yumuşak hale gelmişti. Ekmekleri yerleştirdikten sonra kendi elleriyle hazırladığı kapanı yere hafif paralel şekilde koydu. Ufak bir odun parçasını, kapanın ağzı yere gelmesin diye destek olarak kullandı. İpin bir ucunu eline alarak kapandan birkaç adım uzaklaştı. Gözlerini havaya dikerek birkaç tane kuşun gelmesini beklemeye koyuldu. Çatı hem geniş hem de yüksek olduğundan bir süre sonra birkaç tane kuş hemencecik burayı mesken bildi. Kapanın önündeki ekmeklere doğru kanat çırptılar. Birkaç lokma aldıklardan sonra, adam ani bir hareketle ipi çekti ve kapan ekmeklerle ile birlikte kuşların üzerine kapandı.

-“ 5 ini de yakaladım. İşte budur!” dedi adam haykırarak. Yerinden ok gibi fırlayarak kapanın içindeki kuşlara göz gezdirdi…

Mısır Çarşısı’nın ihtişamı her zamanki gibi göz kırpıyordu insanlara. Binlerce insanın alışveriş yaptığı bu mekânda evcil hayvan pazarı çok büyük bir yer tutuyordu. Elinde büyükçe bir kutu ile dolaşan adam, hızlıca bir dükkânın içine daldı. Dükkânın içinde her tür çeşit kuşa yer vardı. Adam;

-“Ağabey bugün 5 tane kuş yakaladım. İkisi farklı renkte kanat yapısına sahip. 5 ine birden 150 kâğıt isterim.” Dedi adam kendinden emin halde. Kuşlar elindeki kutudan çıkmaya çalışıyordu. Dükkân sahibi;

-“ 5 tane iyi yakalamışsın bu sefer. Çiftleştirmek için kullanabilirim. Anlaştık” dedi.

Adamın elinden kutuyu alarak, çırağına kuşları kafeslere kapatmasını söyledi. Cebinden 150 ytl çıkararak adama verdi. Adam parasını hevesle alarak dükkândan çıktı.

Zümrüt Apartmanına, üstü başı tertemiz, kravatı sıkıca bağlanmış, saçları ensede, sakalı ise sıfır düzeyinde geniş vücutlu bir adam girdi. Tek tek daireleri dolaşıyordu. 12 numaralı daire açıldığında düz saçlı beyaz tenli bir kadın düzgün giyinimli bu adamı karşısında gördüğünde hemen hazır ola geçer gibi dik hizaya geldi.

-“ Merhabalar beyefendi, size nasıl yardımcı olabilirim” dedi kadın nezaketle.

Adam, kısık bir gülümseme ile;

-“ Merhabalar yenge! Hani sabah küflü ekmekleri verdiğin kişi var ya o benim. Daha fazla küflü ekmeğin var mı diye soracaktım da o yüzden geldim” dedi…


İSMAİL ÖZTAŞ

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Saygıdan saygıya Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Saygıdan saygıya yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Saygıdan SAYGIYA yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.