- 878 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HALİME
Halime bir küçük kız, bir küçük tomurcuk çiçek..
Sarı sarı uzun saçları, sarı benzi, uzun zayıf bedeni.
Gözleri;
Gözlerini hep kaçırırdı. Utangaç üzgün hüzünlü.
Hafızamı zorluyorum gözlerinin rengi neydi? Yüzüme hiç bakamazdı…
Gözleri?
Gözleri ela,
Evet ela. Arkadaşının parlak rugan kırmızı ayakkabısına bakarken görebildim gözlerinin rengini. Sırtında sürekli , güneşten ve yıkanmaktan yıpranmış, ana rengi artık belli olmayan kirli sarı, aralarında, pembe dalgalar görünen, elde örme yeleği ile gelirdi sınıfa.
Hiç çıkarmadı sırtından yeleğini.
“ Bir şarkı söyle Halime, dersimiz müzik ” dedim;
yere baktı. Baktı, baktı… söyleyemedi.
Her zaman sırasında oturur, arkadaşlarının birbirini kovalamasını izlerdi. Onların muzırlıklarına bakar, sonra defterine verilen ödevi yapmak için kapanırdı.
Spor dersinde uzun bacaklarının kendisine birincilik getireceğini ancak koşu yarışında keşfedebilmiştim.
“ Kulaklarım duymuyor.” Diyerek sesli konuşmasını istemiştim. Sözcükler ağzından öyle yavaş, öyle kararsız çıkıyordu ki , biraz daha uzatsa konuşmayı, ağlayacak (-mış gibi) olurdu..
Halime bir küçük tomurcuk,
Öyle çok suya, toprağa, güneşe, havaya ihtiyacı var ki.
Halimecik;
Suyu bulsa, topraksız kalıyor, havayı bulsa, güneşsiz kalıyor. Hep eksik bir yanı. Hoş, dolu olmadı ya öbür yanı…..
Halime’ye sordum kişisel dosyasını doldururken “baban ne iş yapıyor?”
Sesi içinde “kapıcı” dedi.
Bre Halime!
Öyle sessiz değil bağırarak , haykırarak söylemelisin.
Bir odada, dört kardeş, annen , baban, rutubet kokusuyla, yer sofrası etrafında bulgur çorbasına bir parça ekmekle kaşık salladığını;
Ablandan kalan, eski papuçları yapıştırarak giydiğini;
Apartmanda ,”iyilik sever, asilin” eski giysilerini alırken çocukça sevincini;
Meyvesi bol mevsimde, karpuz diliminin yeşiline kadar kemirdiğini;
Alınan bir kilo kirazdan payına düşenin ikisini küpe yapma mutluluğunu;
Bir gözü “apartman çocuğu” tarafından çıkarılmış, kolları çıkık, yazılmış, saçları kırpık bebeğinle oynadığını;
Geçen bayramdan kalan basma çiçekli elbisenin içinde kambur durarak eksiğini kapatmak istercesine duruşunu;
“bu sene kısalsa da idare et kızım, nasılsa hemen büyüyeceksin” diyen annenin sözlerini ;
Halime, kızmalısın, çığlık olmalısın!
Ağlamalısın doyasıya…
Sonrada isyan etmelisin.
İsyan ettikçe güçlenirsin, güçlendikçe isyan edersin.
deren bulut
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.