- 692 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KELİMELERİN BULUŞMASI
Bu okuduğun kitap asla yazılmadı. Asla var olmayan ve olmayacak bir hayalin peşinde koşanlardan birisin bunu asla aklından çıkarma. Şimdi sana bir hikâye anlatayım.
‘’ Frigya Krallığı denildiğinde ilk olarak akla gelen ünlü kralları Midas olur. Hani o eşek gibi kulakları olan kral. Aslında onun kulakları doğuştan o kadar büyük değildi. Sonradan olmuştu. Nasıl olmuştu biliyor musun? Bir gün yüce tanrı Apollon ile hani o keçi ayaklı yarı tanrı yarı insan olan kır tanrısı Pan arasında bir çalgı yarışması yapılıyormuş. Bizim kral Midas yarışmanın hakemlerinden biriymiş. Kır tanrısı Pan kavalıyla çok güzel sesler çıkarıyormuş. Apollon’un ise gümüşten lira’sı ile her çalgıdan üstünmüş. Hakemlerden biride dağ tanrısı Tmolosmuş. Dağ tanrısı yarışma sonucunda zafer çelengini tanrı Apollon’a vermiş. Bizim musikiden habersiz kralımız tutmuş zafer çelengini oynak havalar çalan Pan’a vermiş. Apollan’da kızıp onun kulaklarını eşekkulağına çevirmiş. Hikâyenin burada bittiğini sanma. Midas bu durumu herkesten saklamak için koca bir külah takıyormuş. Bir gün berberi durumu görmüş. Onu da bu sırrı saklaması için tehdit etmişler. Bu öylesine büyük bir sırmış ki saklaması neredeyse imkânsız gibi bir şey. Zavallı berberde daha fazla saklayamamış ama kimseye de söyleyememiş. Tutmuş bir çukur kazmış sırrını çukurun içine söyleyip toprakla kapatmış. Ama gel zaman git zaman bu çukurun bulunduğu yerde yetişen sazlar her rüzgârda şunu söyler olmuşlar ‘’ Midas’ın kulakları eşekkulağı ’’ böylece sırrı herkes öğrenmiş olmuş. Şimdi gelelim Midas’ın bundan çıkardığı derse
- Sence nedir?
Karşısında oturan adama dönüp bir müddet bekledi. Hiçbir cevap alamamıştı sadece meraklı ve korku dolu gözlerle kendisine bakıyordu.
- Dostum sen galiba beni dinlemiyorsun?
Sandalyeyi ters çevirerek tam karşısına geçip oturdu. Hala korku dolu gözlerle kendisine bakıyordu.
- Bak! Paşam senin bu hikâyeyi bilmen gerekirdi. Neyse! Seni daha fazla merakta bırakmayayım.
- ‘’ İki tanrı yarışırken beğendiğini tutma güçlü olanı tut.’’
- Sen hayatın boyunca yanlış tanrıyı tuttun. Aslında kulakların seni ele veriyordu ama öyle gururluydun ki aynadaki yansımanın hayal olduğunun farkına varamadın. Asla gerçeği göremedin. Unutmadan sırrını bilenler o daha fazla tutamadılar. Şimdi tüm sazlıklarda isminiz yankılanıyor. Konuşmanın sonu gelmişti elindeki silahı ensesine doğrultu. Tetiği çekerken oluşacak gürültüyü umursamıyordu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.