- 1173 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
YANGIN
Yağmurlu bir sonbahar akşamında herkes Kangalların evinde mevlüt yemeği için toplanmıştı.Kimisi yemek taşırken kimiside yemek yiyiyordu.Öncelik hacı hocalarla büyüklerin.Çocuklar ise büyüklere yemek taşıyordu..
Bir yanda bu işler yapıladursun,yemek sırasını bekleyen çocuklarvakit geçirmek ve eğlenmek için toprak damların üzerinde buldukları taneleri çıkarılmış susam saplarını bir alana toplayıp ateşlemişlerdi.Ateş iki üç adam boyu yükseliyordu.Çocuklar hem gülüp eğleniyor,hem de bu ateşin üzerinden atlıyorlardı.Bir birinden habersiz atlayan iki çocuğun ateş ortasındaçarpıştığı haberi duyuldu.Çarpışan çocukların ayakkabı ,elbise ve değişik yerlerinin yandığı söyleniyordu.Ateş alan kısımlarını köy meydanındaki çeşmenin yalağında söndürmüşlerdi.Aldıkları yanık yaraları uzun süre iiyileşmemişti..Büyükler,çocuklarını sıkı sıkı tembihleyerek sokağa salıyorlardı.Daha öncede köyün çöplüğünde oynayan bir kız çocuğunun eteğine tutuşan alevler ,ölümüne neden olmuştu.
Sabahleyin sobayı gaz ile yakmak isteyen bir kadın,tutuşan alevlerdenzarargörmüş,kocası ve oğlu yaralanmıştı.Kadın ise üç ay süren tedavi sonucu hayatını kaybetmişti.
O akşam Nacinin babası ve ağa beyi davete gitmemiş, evde yemeyi tercih etmişlerdi.Naci henüz küçüktü.Beş ya da alyı yaşlarındaydı.Kendi başını beceremeyecek kadar küçüktü. Akşam yemek yerlerken evlerinin yanmakta olduğunu feakeden büyükler evi terketmişlerdi.Naci her şeyden habersşz tek başına kalakalmıştı.Yangının oluşturduğu duman nacinin bulunduğu odaya kadar gelmişti. Dumandan rahatsız olan naci odanın penceresine çıkmıştı.Belki buradan hava alabilirdi.Odanın kapısından dışarı çıkmayı akıl edememişti.Korku dolu gözlerle karanlık pencereden dışarı bakmaya çalışıyordu. Sokaktan bağırışmalar ayak sesleri duyuluyordu.Acaba içeride kalan varmıydı,yokmuydu,kimse bilmiyordu.Kimisi su taşıyor,kimisi çatıyı yıkmaya uğraşıyordu.
Naci pencereden birisinin kendisini kurtaracağı içine doğmuş gibi brkliyordu.İ nsanlar yangını söndürebilmek için var güçlerini ortaya koyuyorlardı.
Bazıları eşyaları,bazıları damdaki hayvanları kurtarmaya çalışıyordu. Hayvanların bir çoğu dumsndan boğulmuştu. Geyik Buzağı,Sarı Köpekve İrebiç Dana ölen hayvanlardı.
Orada bulunanlardan birisi:
Belki çocukta boğulmuştur dedi.
Hiç kimse dumandan fırsat bulupta bir türlü evin içine girememişti.
Uzun bir aradansonra anne ve babası Nacinin yokluğunu fark ettiler.Büyük bir heyacan ve korku ile kerışık bir sızı yüreklerini kapladı.Sağa sola koşuşmaya başladılar.Onların bu perişan hallerini görenler aynı üzüntüyü onlarla paylaşıyorlardı.
Naci nerede?
Acele ile çocuğu evde unuttuk galiba.
Eyvah.ya boğulup öldüyse?
Acele ve telaşla yanmakta olan eve doğru koştular.Kapıyı açtılar,içeri girdiler.Çocuk yoktu.Büsbütün meraklandılar.Oysa onların bu arama ve telaşı süredursun çocuğun amcası Deli Hüseyin büyükçe bir ağaç merdiveni Nacinin bulunduğu pencereye doğru uzatarak tırmanmaya başladı.Camı kırarak Naciyi oradan indirmeyi başardı.Bu duruma başta Nacinin ailesi olmak üzere herkes çok sevindi.Kısa süre sonra yangında söndürülmüştü.
Naci ve ailesine geçmiş olsun dileklerinde bulundular.Geçmiş kazanız varmış dediler.
YORUMLAR
Tabii afetlerden birisi olan "Yangın" konusundaki öykünüzü okudum.Olay hikayesine benzer nitelikler gösteren hikayenizde ,imla hatalarını bir kenara bırakırsak,üslubunuzun gayet akıcı olduğunu belirtebilirim.Örneklemelerin düzgünlüğü ve etkileyici olması da güzel,
Hikaye tekniğine uygun bir nitelik göstermektedir.
Tebrik,takdir ve yeni öykülerinizi beklerim efendim..