ŞEHİT ANASI
Elindeki bardağı düşürdü.Gözleri sadece televizyon ekranındaydı.Kaskatıydı
şimdi.Kulaklarını rahatsız eden bir ses duyuyordu.Bu sesten sonra artık gözleri görmüyordu, bakıyordu ama görmüyordu.Etrafındaki hiçbir şeyin farkında değildi.Bir ses ona diyordu ki …… teröristlerle yapılan çatışmada şehit olmuştur.Bir adım ilerledi ekrana biraz daha yaklaştı duyduklarından emin olmak istiyordu.Ekrandaki ses tekrarladı.Oğlunun ismini tekrar duydu.Bütün vücudu titriyordu.Hayır olamaz o değildir diye bağırmak istiyordu ama sesi çıkmıyordu.Olduğu yere yığıldı.Sonra odada bir hıçkırık sesi duydu.Bu ses ona aitti.Başkasına ait olma ihtimali var mıydı.Bu odada ondan başka soluk alıp veren biri var mıydı.Bir oğlu vardı onun.Hayattaki tek dayanağı bir oğlu.Onu ne kadar zor yetiştirmişti.Onun hem annesi hem babası olmuştu.Bir gün oğlu ona anne ben subay olmak istiyorum demişti.Gurur duymuştu oğluyla.Oğlu hayallerini gerçekleştirmiş subay olmuştu.Daha bir hafta önce karşısında değil miydi oğlu.Ne kadarda heyecanlıydı, onunla konuşurken anne diyordu tayinim Hakkari ye çıktı.Artık orada görev yapacağım.Yüzbaşı oldum anne terfiimle beraber tayin haberimi de getirdim sana.Neden ağlıyorsun anne sevinmedin mi korkma neden subay olmak istedim vatanım için onu korumak için ona uzanan elleri ateş olup yakmak için anne sen benim annemsin ağlamamalısın benimle gurur duymalı dik durmalısın bak sana terfi müjdemle beraber tayin müjdemi de getirdim.Hangi anneye nasip olur aynı anda böyle iki sevindirici haberi almak.Bana kuzum diyorsun anne orada benimle görev yapacak arkadaşlarım onlarda analarının kuzuları değil mi.Gerekirse bu vatan için canımı vereceğim ve sen benim arkamdan isyan gözyaşları dökmeyeceksin senden sadece özleminin gözyaşlarını isterim.İsyanın olursa anne bu beni oraya gönderen vatanıma değil toprağıma göz diken o şerefsizlere olsun anne.Daha bir hafta önce oğlunun sanki öleceğini hissederek sarf ettiği bu sözler şimdi kulaklarında o kadar canlıydı ki adeta oğlu yanı başında konuşuyordu.Oğlum diye haykırdı artık sesi çıkıyordu.Boğazında düğümlenen hıçkırıklar çözüldü, gözlerindeki yaşlar ellerine dökülüyordu,o sırada bir yumruk halinde sıkılmış ellerine baktı.Tırnakları etine geçmiş avucunu kanatıyordu.Farkında değildi bu acının çünkü içinde bu acının daha büyüğü vardı.Oğlunun acısı vardı.Yerinden doğruldu.Oğlunun odasına geçti ve yatağına oturdu.Yastığına elini sürdü ve onu uzun uzun kokladı sonra komidinin başındaki resmini eline aldı ve oğlum dedi.Sana verdiğim sözü tutacağım bana ağlama demiştin ama ben bir anneyim göz yaşlarımı tutamam onlar senin için dökülecek buna mani olamam.Ama için rahat olsun senin için dökülen bu göz yaşlarında özlemle beraber sadece senin gibi vatan evlatlarına kurşun sıkan şerefsizlere isyanım olacak.Ben bencil değilim oğlum sen benden önce bu vatanın evladısın ve ben de bir şehit anası gibi davranacağım .
Sonra ellerini kaldırdı avuçlarını Yaradanına açtı ve Allah ım dedi ben bir şehit anasıyım oğlum onurlu bir mertebeye ulaştı onunla gurur duyuyorum.Başım dik.Bu hayatta yapayalnızım ama oğlumun mertebesi ve son sözleri benim tesellim.Söz verdim oğluma ona layık bir ana gibi davranacağım.Oğlum benimle gurur duyacak ve ben de şehit anası olmanın onurunu taşıyacağım.Ben üzerime düşeni yapacağım Allah ım ama senden bir isteğim var bu kez ateş sadece düştüğü yeri yakmasın.Eğer sadece benim bağrım yanacaksa oğlumun kanını döktüğü toprak adına, oğluma verdiğim sözü çiğneyerek isyan ederim.Bu kez Allah ım bu kez olmasın…
Ateş bu kez sadece düştüğü yeri yakmadı. Yurdun genelinde Yüksekova ilçesinin Dağlıca köyünde yapılan hain saldırıya karşı tepkiler çoğalıyor.Şehit analarının yanan yüreğine su serpen bu tepkiler ülkemizin bekası için gerektiğinde nasıl güçlü bir zincir oluşturabileceğimizin bir kanıtıdır.Bu zincirin zayıf bir noktası yok her bir halkası şehitlerimizin kanıyla birbirine bağlandı, acısıyla kaynadı.Hepimiz artık tek bir yüreğiz.
Konya da, 22/10/2007 tarihinde saat 16:00 da rektörlüğün önünden Anıta kadar bu hain saldırıya karşı birlik yürüyüşü yapılacaktır.