Şerefle bitirilmesi icap eden en ağır vazife hayattır. -- toegueville
aytekin
aytekin
@aytekin

Rüzgârın fısıltısı I

17 Ekim 2007 Çarşamba
Yorum

Rüzgârın fısıltısı I

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

827

Okunma

Rüzgârın fısıltısı I


Sevgi tohumlarının nadasa bırakılmış olan tarlaya ekilmiş olduğundan habersiz, yazma çabaları içinde sürükleniyordu. Gerçekte hiç olmadığı kadar yalnızdı ve bu yalnızlığın kısa zaman içerisinde kendisine ne gibi zararlar verebileceğini düşündükçe; uykuları kaçıyor, gördüğü her limana demir atma istediğinden kendisini alamıyordu.

“Böyle olacağını bilmiyordum. Kime yaslansam, sanki bir ömür akıyordu gözlerinden.” Dedi.

Arkadaşı, “suç senin değil. Sen dünyayı hep böyle düşledin. Ama dünya senin düşlediğinin ötesinde karşına beklenmedik gerçekleri çıkarttı. Sen, hiçbir zaman, bir yerlerde sesinin duyulabileceği, seslerini duyabileceğin, tanıdık melodiler çalan birileri olmalıdır, düşüncesini yenemedin.” diye cevap verdi.

“Böyle olsun istememiştim. Düşünsene: hayatın bizi sürüklediği bir nehirde; gövdesinden kopmuş bir dal parçasıyız. Nereye, ne kadar sürükleneceğimize nehir karar veriyor. Aniden senfoni başlıyor ve rüzgâr varış sürecini belirliyor. Bu yolculukta biz, birer oyuncuyuz ve rolümüzü layıkıyla yapma gayretine düşüyoruz. Söyler misin: burada yanlış olan nedir, nerede hata yaptım? “

Arkadaşı bir süre düşündü:

“Belki de bunun adına hata demek yanlış olur. Sen karmaşık düşüncelerin yolculuğunda derinliklere daldın, durdun. Bu yolda: içine girdiğin zorlukları, içinde kaybolduğun anları yazıya dökerek; yazmanın gücüne sığındın. Belki de sorun: yitirdiğine inandığın bir kimlik arayışının içinde kaybolmandı.” Dedi.

Bir an ikisi de odaya dolan sessizliği içine çekti. Sonra rüzgârın pencereden içeri giren sesinin eşliğinde karşılıklı kısa bakışmalarla birbirlerini süzdüler.

Birden, “Bu gece beynimde sesler, karmakarışık, anlamsızlık dans ediyor, bir kaosun içinde ” dedi.

Bir yandan anlamsız sözler söylüyor, bir yandan da kafasını toparlamaya çalışıyordu.


Arkadaşı, içine düştüğü bu durumun onu daha fazla yıpratmaması için, “kendini bu kadar sıkma, rahat ol. Önünde uzun bir hayat var: yeni yüzler, yeni yerler göreceksin. Bir zaman gelecek: bugünlerini düşündükçe belki de gülüp geçeceksin.

Hepimiz, hayatın içinde zaman zaman hata yapıyoruz. Belki de doğruları bu hatalar sayesinde görüyoruz. Bütün bunlara rağmen önemli olan kendimizi kaybetmemeyi öğrenmemizdir. Yaşama karşı iyi bir duruş sergileyebilmemizdir.” Dedi.

Sustular, yine derin düşüncelerin içine kapanıp, öylece kaldılar.


“Sesler çizildi gecenin içine,
suskunluk nöbetini tuttu zamanın…”

Aytekin Orhan

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Rüzgârın fısıltısı ı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Rüzgârın fısıltısı ı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Rüzgârın fısıltısı I yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.