Sokak
Şehrin hep o dışadönük yanı etkilemişti ..
sanki herkesten uzak olması onun için bir kaçıştı. ama evinde yıllardır yalnız yasayan bir insanın hala yalnızlıgı istemesi garip !
Yerler cam kırıkları ile doluydu , sokak lambaları vardı ama yanmıyorlardı. geçmiş zamanın dakikalarında yanmış olma düşüncesi şu anki yanmama sebepleri olabilirdi , yada sabah gecerken kendine kotu kotu bakan o cocukların onları zevk için kırdıklarını düşünüdü , tabi ya akşam onlar evlerinde otururken yalnız sokaklarda yürüyen bir insanı düşünmezler diye geçirdi aklından.
belki sorsa onlara pişman olurlarmıydı bu karanlık sokaklardan onuda bilemezdi .
gece o yaz zamanından kalma parıldayan ay’ı bile kaybetdirmişti .
gokyuzunun ay’ı yıldızları hissetmeye calıstıgı gibi garip bir duygu duyumsuyordu
sanki bulutlar cok hızlı gidip ay ı bir var edip bir yok ediyorlardı.
Şu en sonda lambası yanıp sonen patlamaya ramak kalmıs ustunde sanki eski zamandaki butun sokak lambalarındaki ışıklarda üremiş fakat ışıklarının bitmesi ile butun soyunu tek lambada toplamıs sinek cehennemini andıran bir görüntü vardı .
dünyanın kaosu gibi diye gecirdi içinden herkes bir kovalamaca içinde idi kendisi ise duruyordu .
‘hayat bana durmayı öğretti’ dedi kendinden emin yuksek o kalın sesi ile …
hayata karsı bir boykotdu belkide bu tepkisizliği ama bu tepkisizliğini kendi bile anlayamıyordu.
hani o çalışma azmi hırsı oldugu zamanlarda camda yazan : ‘işci’ , ‘çırak aranıyor’ levhalı iş yerlerine ne iş olursa yaparim abi de demişti balon da satmıstı ayakkabıda boyamıstı …
45 dedi kendi kendine cahit in şiirinden 10 yaş daha fazla . sanki ömrümün sonu bu zaman diye düşündü ..
cahit e gore daha 25 senesi vardı. güldü . ‘ben doğdugumda yasamımın yarısı bitmiş demekki’ diye gecirdi içinden.
hafiften yağmur başladı sanki tum o yağmur üstüne yağıyordu.
güldü tekrardan . tek mutlu olduğu zamanlar kendi kendini güldürdüğü zamanlardı , o kendini güldürmeyi başarmıştı o keskin yalnızlıgından arta kalan zamanda.
ay’ın bir kaybolup yok oldugu gokyuzune baktı
yağmur şiddetini artdırmıstı.. ellerini açıp gokyuzune baktı
.. hala ayaktayım tanrım dedi . ve hala sana inanıyorum.
- bir beklenti yada bir sitem değildi bu ..
bazen bir işi sadece istediği gibi yapmayı düşündüğünden , basaramadığını düşünüdü
napim dedi .. dünya bana ayak uyduramıyorsa ..
şimşekler çakarken arkasından .. o umarsızca yağan yağmura aldırış etmeden ağırlasan paltosu ile ışıksız sokakta evine doğru yürüyordu …
YORUMLAR
Güzel bir durum hikayesi niteliği gösteren öykünüz sokağın lambasına kadar çok güzel tasvirlerle süslenmiştir.
Akıcı üslubunuz okumayı kolaylaştırmıştır.
Modern hikaye tarzına yakın olsada klasik hikayedeki unsurlarıda(Giriş,gelişme,sonuç) hikayenizin önemli yönüdür.
tebrik eder,başarılarınızın devamını temenni ederim..