- 973 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
SON DURAK …
Kaygan ve kayıtsız kelimeler aldı her şeyin yerini
Konuşmak yerine yazmak
Yaşamak ve tadına varmak yerine susuşlar
Dokunmak yerine bakmak
Ölmek yerine, sürgün hisler yaşattık kendimize
Satırlara gizledik sevgi sözcükleri, cinas sözcükler tercih ettik
Dudaklardan dökülenler hükmünü yitirdi mi ne …
Can kırgın / Can bedbin …
Yaşayamadıklarımız ve yaşamak istediklerimiz satır aralarında , yazdıklarını silsen de izi kalır, gölgesi düşer ardımıza arka sayfaları çevirmeye inat siler siler yazarız bu alın yazısı saydığımız gönül defterine, yitik umutlarımızı hiçbir silgi silemez sen unutmuşluğa vursan da
hoyratça tüketilin sözcükler bitiremez seni – beni...BİZİ…
Hanay içlerinde gömülü yaşayamadığımız umutlar, yoksa bunlar son kanat çırpışlarımızı? Biz hiç ben, sen olmadık bizdik hep bir can da , can ve canandık…
Ayrı değildi ne davamız ne aşkımız…
Silsen de yazılan kaderimizi yasak duvarlara kazıdık artık. Tırnak diplerimizde adlarımızın kalıntıları yüklü. Parmak izlerimiz karıştı birbirine ruhlarımız karayelde eş oldu, bulandı tenin tenime.
Kokunu çektim özlemleri katarak içime bir damla aşk aktı ığıl ığıl yakıcı ve sızılı kesti nefesimi, dudaklarım mora çalar, gözlerimde bulutlar dans eder oldu kirpiklerim değdiğinde o ıslak gidişlere , hüzün yağdı esmer tenine artık seninde yüzünde benden kalan ayaz geceler hükmünü sürer.
Kulaklarım, seslere - gözlerim senden başka her şeye kilitli…
Geçen her güne şükredip, gün saymadık mı, geceleri mezar kazıp günü yırtarak gökten güneşi
biz indirmedik mi bir an önce bitsin bu ayrılık diye bir günü bir aya denk getirmedik mi _? Her gece on iki bir geçerken değmedi mi gözlerin gözlerime, düşmedi mi yüreğin yüreğime on iki bir geçe ben sen biz olmadık mı saçlarım gecenin içinden çıkıp uçuşmadı mı omuz başlarında oysaki hala ellerinin izi gizli kızıl saçlarımda yalancımı bildin beni sevdiğim bakmaya cesaretin yoksa aynalara gördüğün hüzün ve kederse hala dudaklarında mühürlüdür o iki hece bırak çıksın artık olacaklara teslimim diz çöktürme bana karşında eğme boynumu aşkın çok ağır, omuzlarım artık iflaslarda tutunacak bir sözüne muhtaçken yüzünü dökme bana, çaresizliklere gebeyim baksana…
Beklemek; işte bunun adını yok. Yangınlarda alev alır ruhum tutuşurum. Ölmek için yalvar yakarım Allaha bu eziyet çok ağır gün yüzlüm bir sözüne muhtaç bu canan.
Can kırgın / Can bedbin …
Tükenmişliğin son durağındayım dönüş yok artık…
Neşe ATAY