MASAL
Bak şimdi;
İyi dinle bu masalı !
Bir varmış bir yokmuş…
Diye başlayanlardan değil bu masal.
Masal olamayacak kadar gerçek,
gerçek olmayacak kadar masal.
Biri var masalda.
Yazıp çizen,
beyazını, sevdaların temizliğinden aldığını sandığı kâğıtlara.
Kollarındaki tüm gücünü hayata sarılmak için harcayan.
Olgunluğu; aşklara ağlamak sanan,
gücü; sevdalanıp sevdanın kendisine yanmamayı bilmek sanan,
yollarda yürümenin her adımını,
masal kadar gerçek, gerçek kadar masal aşk’ı aramak sanan biri.
Bir yer var masalda.
Öyle bir yer ki;
gecelerin aydınlık,
gündüzlerin daha gündüz,
güneşin daha büyük olduğu bir yer.
Gözyaşları daha ıslak,
yürekler daha cesur bu yerde.
Çiçeklerin daha güzel koktuğu,
ağaçların daha yeşil olduğu,
gökyüzünün daha mavi,
gökyüzünden etkilenen ruhların daha serseri olduğu bir yer.
Masalda paylaşılmak istenen bir yangın.
Yanmak isteyen de masalın başında anlatılan biri vardı ya…
O işte.
Ama olmuyor nedense,
Ateşleyecek kibriti bulamıyor.
İçinde yakacak ormanı yaratamıyor.
Bir türlü yanamıyor.
Masal bu ya bir gün tam yanacakken; artık kararlı iken,
Çıka geliyor bir peri.
Yanmasın diye değil ha..!
Yangına kibrit olsun,
içindeki orman olsun diye.
Peri sadece tutuyor elini onun.
Yanmaya hazır olduğunu ne bilsin.
Yakıyor onu, çakıyor kibritini ve gidiyor.
Masaldaki biri değil,
masal yanıyor şimdi.
Tutuşuyor her yan.
Peri gitti gider.
Yangınlar var bilmez.
Oturur bir kenara bizim masaldaki biri.
Yanar yanar yanar.
Sönmez.
Peri yok, yangın var.
Peri, olmuş bir kibrit, olmuş bir tutku.
Olmuş bir yangın sebebi.
Habersiz.
Masaldaki bir yere yine güneşler doğarmış her sabah
ve yanan birinin gözlerinden içeri süzülen güneş,
hep aklına düşürürmüş kibritini, perisini.
Yazılır olmuş birinin kaleminden sadece perisine mektuplar.
Demiş ki bir mektubunda:
Ben yangın yeri,
nerde beni yakan peri.
ben hasta,
nerede şimdi bana?
Bir kibrit çöpü, bir doz peri.
Serhat CAN 22.06.2006
00:25
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.