- 1192 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
İstanbul Ağlıyorsa...
İSTANBUL AĞLIYORSA, BU ÖLEN DE KİM?
İstanbul’a yağmur yağıyor; mevsimler şaşkın. İlkbahar geldi mi yoksa ateşten saçlarımızı yaktığımız nevruz değil de küresel bir çelişkimi. Gözlerim yollarda aşırı trafikten sanki park halinde duruyormuş hissi veren araçlara takılıyor; asık suratlar,geç kalınmışlığı her halinden belli olan yüz kırışıklıkları var insanlarda... arka sokaklar sessiz; gece mesaisinden dönen hırsızlar yerlerini kapkaççılara bırakmak üzere, masum sokak çocuklarınaysa hiç lafım yok...
************
İstanbul’a yağmur yağıyor; Fatih’in kenti günahlardan temizleniyor. Bir kardelen açıyor onca engele rağmen içimde. Sanki 1400 yıllardaki hayat hikayelerinin içinde buluyorum kendimi. Hani İstanbul’un dünyanın en güvenilir yeri olduğu zamanlara, evlerin kilitsiz, pencerelerin korkuluksuz olduğu yıllara...
************
İstanbul’a yağmur yağıyor; sanki nefti bulutlar şehrin haline ağlıyor. Kırılan kalplere,haksızlığa karşı yenilenlere,gözü yaşlı çaresizlere...
Yaralarımızı tamir etmeye çalıştıkça hızla mezarlarda çoğalıyoruz. Ellerimizde kazma kürek yer beğeniyoruz yedi tepede, hemde yapmak isteyipte yapamadığımız onca hayale rağmen.
Bazen düşünüyorum da vefasızlığın hangi noktasındayız, yoksa gerçekten ilgisizlikten nankörleştik mi? Kim bilir bir yerlerde kimlerin kemikleri sızlıyordur. Belki de İstanbul’a yağmur yağmıyordur. Atalarımız ağlıyordur da biz fark etmiyoruzdur, olamaz mı?
************
Mevsimlerden ilkbahardayız ama yüreğim sonbaharın hüznünde bir ceket gibi asılı şimdilik. Yıkılmışlıklara hediye ettikçe çirkinliğimizi biraz daha yalnızlaşıyoruz. Bir durup ta düşünemiyoruz : “ bir kimiz?..”
Kendi adıma ve benim gibi üstü kapalı bir şeyleri (ki onlar her şey aslında) anlatmak isteyenler adına “çok özür dilerim yağan yağmurdan, kemikleri sızlayanlardan...”
İstanbul’a, İstanbul’ca yağmur yağıyor...
“...gün doğarken karanlık yüreklere
sonu hüsran bir sızı kalır ;
her şeye yakınken bir o kadar uzak
günahıyla ağırlaşan bir İstanbul kalır...”
emre onbey
not: bir kaç yıl önce yerel bir gazete için yazdığım bir köşe yazısıdır ; bölüp ,parçalayıp kısaca edebiyat dostlarımla paylaşmak istedim...
YORUMLAR
istanbul,yedi tepeli şehrin çatısı kim bilir neleri saklıyor,kaç acıya,mutluluğa şahit oluyorda sesini çıkaramıyor...belki hiçbir şey aynı kalmadı evet belkide her şey değişti,değiştik,oda tüm bunlara ağlıyorda biz yağmur yağıyor sanıyoruz Fatih'in şehrine...
tebrikler....