- 703 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MEZARCI
30 Temmuz 2006 Pazar
Bardaktan boşalırcasına yağan yağmuru hiçe sayıp dışarı çıktı bir hışımla,suratına sert bir şekilde düşen damlaları aldırmaksızın gökyüzüne baktı,ellerini yukarı kaldırdı isyankar bir tavırla,yumruğunu tüm gücüyle sıkıyordu,bacakları tir tir titriyordu,daha fazla dayanamadı,dizlerinin üstüne düştü,dengesini kaybetti toprağa yığıldı,bir süre gözlerini kapattı,toprağa vurmak geçiyordu içinden,bir parçasını kaybetmişti,yüreğinden bir parçayı kendi elleriyle gömmüştü,yerdeki çamuru tüm acısıyla sıkıyordu,dayanamadı,kutsal saydığı toprağı yumruklamaya başladı
"Allahım!!!Yarabbim!!!neden?? neden??"
ağlamaktan öteye gitmek istiyordu,gözleri kan çanağı gibi olmuştu.
Son gücüyle ayağa kalktı, her tarafı sırılsıklam olmuştu, tek ayağı doğuştan topaldı, yarım yamalak adımlarla mezarlığa doğru yürümeye başladı,kimseler yoktu oralarda,yürüdükçe acısı daha farklı bir şekil alıyordu,sanki ona ulaşacağını düşünerek daha hızlı ilerliyordu,bu hayata onun için geldiğini düşünüyordu,onun olmadığı yerde yeri yoktu,onun nereye gittiğini öğrenmek istiyordu,bu sayede o da gidecekti oraya,bir kez olsun onu görmek istediğini söyleyecekti oradakilere,tüm isteği onu tekrar görmek,bir kez daha konuşmaktı,bu düşüncelerle mezarlığa vardı,yüzü gülmeye başladı,evet onun mezarına ulaştı,yaklaştı,yaşlı gözlerle eğildi,toprağını elledi,kimse yok mu diye bağırmaya başladı,hiç ses yoktu,diğer mezarlara yaklaştı,neden beni duymuyorsunuz diye haykırdı,var gücüyle bağırdı,o sırada uzaklarda birisini gördü,gözleri yağmur suyundan bulanmıştı,tam seçemiyordu, yabancı yaklaşmaya başladı,konuşabilecekleri kadar yaklaştı,ama bir türlü adamın suratını göremiyordu,adam
"ne istiyorsun" dedi karizmatik ve derinlerden gelen bi sesle,
"size yalvarırım bana onu gösterin,son bir kez onla konuşmak istiyorum,nereye gittiğini öğrenmek istiyorum,ne olur, yalvarırım, ne olur, ne isterseniz yaparım,"dizleri üstüne çöktü,ama halen yabancının süliyetini seçemiyordu.
yabancı
"seni onun yanına gömeceğim,ama canlı canlı,onu ancak bu şekilde görebilirsin,tabutun içinde sana bir gün yetecek kadar hava olacak,ertesi gün çıkaracağım seni"
heyacanlı ve mutlu titrek bir ses tonuyla
"tamam, yapalım öyleyse hemen şimdi,hadi"
yabancı tabutu getirdi birkaç dakika içinde,
hiç şüphe duymadan usul usul tabutun içine girdi,
yabancı tabutu kapatmadan önce
"çok az zamanın var,elini çabuk tut,yarına kadar bitirmelisin işini"
halen yabancının suratını seçemiyordu,ve büyük bir mutlulukla gözlerini kapattı yabancı tabutu kapağını kapatırken..toprak narin bir şekilde tabutun kapağına çarpıyordu,birkaç dakika içinde ölümcül bir karanlık içine gömülmüştü..ölüm onun için hep çok basit bir olgu olmuştu..hayatında hiç bu kadar mutlu olmamıştı..
ERTESI GUN
Polis,bir ihbar üzerine,mezarlıkta geniş bir arama yapma kararı aldı..her taraf didik didik arandı,mezar hırsızlığı yapılıp yapılmadığına dair..yaklaşık üç saat kadar arama yapıldı bir şey bulunamadı,mezar görevlisi mezar sayımı yaptı,garip olan bir şey vardı,mezar taşı sayısı bir fazla çıkmıştı,hangi mezar taşının kayıt dışı olduğu araştırıldı,sonunda fazla mezar bulundu,mezarın üzerinde ne isim yazıyordu,nede tarih,sadece
"YABANCI!!!onu buldum!!!sakın beni çıkarma,bir kez daha kaybetmek istemiyorum!!!"
polisler ve mezar görevlisi büyük bir şaşkınlıkla mezar taşına bakıyorlardı, uzun bir süre kimse bir şey yapmadı, polis amiri şaşkın bir sesle mezarın açılmasını istedi,
mezar kazıldı, tabut dışarı çıkarıldı, mezar görevlisi büyük bir merakla tabutun kapağını açtı, mezar görevlisinin gözleri fal taşı gibi açılmıştı,inanmak istemiyordu! tabutun içinde yaşlı bir adam küçük bir kıza sarılmış yatıyorlardı,yaşlı adam eliyle kızı bağrına basmıştı,adam suratında hoş bir gülümsemeyle ölmüştü,suratında tarif edilmez bir gülümseme vardı..
Polis,otopsi yapılması için cesetleri adli tıpa götürdü..
Polis memuru,mezar görevlsine kısık we çaresiz bi sesle
"Biliyo msn,biz ölmeyi bile hak etmiyoruz!"...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.