- 700 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ALDIRMA / DI GÖNÜL
Yetmişli yılların sonları.Yurdumun her yanını siyaset bürümüş.Halk,öğrenciler hatta polis
bile ,sağcı-solcu diye bölünmüş.Sağcıların ardında ABD,solcuların ise Sovyetler ve Çin oldu-
ğu sanılıyor. (her iki tarafı fişekleyenin de ABD olduğu,ancak bu günlerde anlaşılabildi).
Demokratlara faşizmin,milliyetçilere kominizmin öcülüğü pompalanıp,yurdum insanı birbiri-
ne düşürülüyor.Yazıktır ki,kardeşin kardeşi vurabildiği acı günlerdi onlar.
Elinizde taşıdığınız bir gazete,kitap ya da dergi yüzünden,yolunuz kesilebiliyor,dayak yi-
yebiliyor,hatta kim vurduya gidebiliyorsunuz.
Yolunuz kesilip ;
-Sağcı mı,solcu musun sorusuna ,
- Hiç birinden değilim,diye karşılık verdiğinizde,
-Sen ot musun ? şeklinde karşılık alıp,aşağılanıyorsunuz...
Seyyar sinemacılığı bırakmış,Kurtköy’deki yeni kahvemizde her akşam sinema oynatıyorum
Mümkün olduğu kadar,siyasetten uzak kalmaya,gruplara katılmamaya özen gösteriyorum.
Hababam Sınıfı Tatilde.Yılların eskitemediği muazzam film.Kahve/sinema oldukça kalabalık.Hala hepimizi en etkilendiği sahnesi : Okulu satın alan müteahhit,yıkım kararı almıştır.Mahmut Hoca ve öğrenciler çok üzgün.
-’Okul,sadece dört duvar arası değildir ;okul,eğitimin öğretimin yapılabildiği her yerdir’
diyor Mahmut Hoca.
Öğrenciler,sınıflarını açık bir araziye taşıyorlar.Çok duygusal bir sahne..
Vee..fonda ’Aldırma Gönül Aldırma ’..Duygulandım ben de herkes gibi.Sesi de biraz artırdım.
Eyvah yandığım gündür :Kominist ilan edilmişim.O gece dövülmeme karar verilmiş.Filmde
öyle bir müzik yokmuş da, ben özel olarak koymuşum..
Sinema/Kahve dağıldı.Makineleri ve kahveyi toparlamaya/temizlemeye başladım.Bir arka
daşın kardeşi,ispiyona geldi.Biraz sonra gelip beni döveceklerini ispiyonladı.
Korkmayı bir türlü öğrenemedim.Ama haklı olduğumda tabii.Haksız olduğumda,karıncadan
dahi korkarım.En büyük korkularımdan biridir,bir karıncayı ezdiğimi görmek..
Heyecanlandım ama korkmadım,kaçmadım.Akli selim kazanmış olacak ki,böyle bir şey olma-
dı.Zararsız biri olduğum bilindiği için,sevenim çoktu Kurtköy’de.Son olarak,ikaz edilmeme
karar verilmiş.Dostça ikaz etti,çocukluk arkadaşlarımdan biri.Fakat ne söylesem de o
şarkının filmde olduğuna inanmadı...
Gündüz okula gidip,akşam sinema oynattığım için,kahvenin temizliğini biraz şişirme yapardım.Camları silmek yerine su çarparak temizlerdim.Bu esnada hemen pencerenin dibindeki elektrik sigortasına da su giderdi.Arada kısa devre yaptığına görürdüm.
Vurdulu kırdılı bir filmdi o akşamki.Kahve/sinema da oldukça doluydu.
En heyecanlı sahnede bizim sigorta öyle bie ses çıkarmaya başladı ki ;insanlar kahvenin
camlarından dışarıya kendilerini atmaya başladılar.Ama hangileri ?...
Ben fazla korkmadım doğrusu.Bir çok insan da benim gibi fazla kormadı.Ama onlar,kahve/
sinema/’nın basıldığını,kurşun yağmuruna tutulduğunu sanıp,sakatlanmak pahasına kendi-
lerini camlardan dışarı attılar.Ve bir çoğunun da eli ayağı camlarla kesildi.
Bu, siyasetin batağına düşmüş arkadaşlar,sürekli bu korkuyla yaşadıkları için,öylesine korkup,kendilerini dışarı atmışlardı.
Ve Çolak Mehmet ertesi gün gelip beni dışarıya çağırdı.Postasını koydu.Sinema oynatmak
yasaktı bana artık.Bunu Milliyetçilik adına yapıyor ve beni Kurtköy’ün koministi olarak
ilan ediyordu.
Muhtarlık seçimi yaklaştığında,Konyalı’nın kahvesine kurulan hopörlörden Kurtköy halkına
şöyle sesleniyordu:
- Muhtarın kahvesinde sex filmleri oynatılıyor,kominizim propagandası yapılıyor !..
Kahvemizin sahibi Muhtar Remzi Amca o yıl muhtar seçilemedi.Ama Çolak Mehmet de seçi-
lemedi.Benim bunda en ufak bir payım olmuşsa günahını ödeyemem.Çünkü Remzi Amca iyi
bir muhtardı ve Kurtköy’e büyük hizmetleri oldu.
Sayın Çolak Mehmet ; ne sen ne başkaları beni bir siyasetin fanatiği edemediniz.Özgür
aklım ve beynimle ne milliyetçilikten vaz geçtim ne de demokratlıktan.
Yurdumu-milletimi de seviyorum ; başka yurtların insanlarını da seviyorum.Herkesin hak-
kına,özgürlüğüne,inancına da saygım var..Çünkü ben beynimi kimseye kiraya vermedim.
Saygılar,sevgiler.....Fikret TEZAL
YORUMLAR
saygılar bizden.
biz de seni seviyoruz....