KURAL BEŞ
Alacakaranlıktı. Hızlı bir bulut akını vardı gökyüzünde. Güneş tam rengini almamıştı henüz. Hızlı bir rüzgar esti geçti. Neydi beni bu saatte uyandıran. Yorganı üstüme çekerek pencereye eğildim. Aşağıya doğru etrafı süzerek baktım. Binanın bahçesinde sarı bir kedi vardı. Onun sesiydi odanın içini uğultuyla dolduran. Bahçede dolanıp duruyor, acayip sesler çıkartıyordu. Kış aylarının sonuna gelinmişti artık. Dışarıda son derece soğuk bir hava vardı. Sarı kedi bahçede durmaksızın dolanıp duruyordu. Sesinde bir çağrı vardı. Öyle acı çeker gibi bir hali yoktu. Sanki birilerine sesleniyordu. Kedinin sesi etraftaki bütün binalara yayılıyordu. Birden sarı kedi sesini kesti. Olduğu yerde oturdu. Bahçe duvarında siyah bir kedi göründü. Demek ki onun için susmuştu sarı kedi. Siyah kedi duvardan atladı, sarı kedinin yanına geldi. Onu kokladı ikisi birden bahçede dolanıp uğuldamaya başladılar. Aman tanrım o ne sesti öyle. Geç olmuştu ama anlamıştım. Mart ayına gelinmişti. Mart ayı kedilerin çiftleşme ayıdır. (kural 1) Bu iki kedi çiftleşecekti. Onun için birbirlerine kur yapıyorlardı. Şimdi merak ettiğim hangisinin dişi hangisinin erkek olduğuydu. Sarı kedi daha alımlıydı.Çakır yeşil gözleri sarı tüylerinin arasından fırlayıp çıkıyordu.Kuyruk sallayışından ve olduğu yerde durmasından ben onun dişi olduğu kanısına varmıştım.Diğeri ise siyah tüyleriyle ürkütücü bir görüntü veriyordu.siyah tüylerinin arasında sarı gözleri çok keskin bakıyor ve sarı kedinin etrafında dönerek ona kur yapıyordu.Uğultular giderek yükseldi ve sıklaştı.Çiftleşme vakti yaklaşmıştı.Sarı kedi kalktı, duvarın dibine doğru yürüdü, arkasından da siyah kedi.Siyah kedi sarı kedinin arkasına dolandı ve üstüne çıktı.Dediğim doğru çıkmıştı.Sarı kedi dişi, siyah kedi erkekti. Hayvanlarda çiftleşmelerde dişi altta, erkek üstte olur (kural 2) ilk denemeleri başarısız olmuştu. Kısa sürmüştü. Sarı kedinin uğultuları acıya dönüşmüş, vazgeçmek zorunda kalmışlardı. İkinci denemeye başlayacaklardı. Bir birlerine yaklaştılar. Mutlulukları gözlerinden okunuyordu. Onlar ikisi bir yuva kurma amacındaydılar. Birden bir tak sesi ile irkildim. Neydi o, nasıl bir sesti. Bir anda uğultuları kesti. Yerine bir sessizlik bıraktı. Sarı kedi sesle birlikte iki metre ileri fırlamış, kanlar içinde yatıyordu. Kafamı sağ tarafa çevirince yandaki binanın üçüncü katında, çizgili pijamalı göbekli bir adam elinde bir tüfekle penceredeydi. Sarı kediyi vurmuştu. İşini başarıyla tamamlamış bir edayla geri döndü pencereyi kapattı. Arkasındaki karısı olmalıydı. Onu alkışlayıp kutluyordu. Tekrar bahçeye döndüm. Sarı kedi öylece
yatıyordu. Yeşil gözleri zar zor açılıp kapanıyordu ve bir süre sonra son kez kapandı. Bu arada siyah kedi hep eşinin yanındaydı. Sonuna kadar onu bırakmadı. Daha fazla duramadım. Hemen aşağıya indim sarı kedinin yanına gittim. Siyah kedi gözlerini dikmiş bana bakıyordu. Belki de beni katil sanıyordu. Ona dost olduğumu hissettirmeliydim. Bodruma inip bir kürek aldım. Sarı kedinin yanına bir çukur açtım. En azından bir mezarı olmalı diye düşünüyordum. Siyah kedi sakinleşmişti belki de dost olduğumun farkına varmıştı. Sarı kediyi yerden kaldırdım. Vücudu sıcacıktı. ona bakamadım keskin sarı gözlerle karşılaşmaktan korktum. Yukarıya çıktım pencereden aşağıya baktım. Siyah kedi oradaydı. Toprak yığınının yanına uzanmıştı. Onu bırakmıyordu bu da bir kuraldı. Kediler eşlerine her zaman sadık olurlar.(kural3)
Aradan aylar geçti. Bu zaman içinde siyah kedi bir çok kez bahçedeki toprak yığınının yanına geldi, gitti. Eşini ziyaret etti. Ama son zamanlarda gözükmüyordu. Oysa onu hiç bırakmayacak gibi görünüyordu. Ne çabuk unutmuştu. Belki de çiftleşecek yeni bir sarı kedi bulmuştu bile. Bütün aşklarda kuraldır. Hepsi gün gelir unutulur.(kural 4) Bir pazar günü evinde otururken bir sesle yerimden doğruldum. Pencereye baktım çizgili pijamalı bir adam son hızla yere doğru düşüyordu. Büyük bir hızla yere çarptı. Bir anda Etrafı kalabalıkla çevrildi. Aşağıya indim. Bu o adamdı. Sarı kediyi öldüren adamdı. Damdan
yere düşmüştü ve ölmüştü. Polis olay yerine geldi. Adamın karısı çırpınıyor ve ağlıyordu. Polis olayda bir kasıt aradı ama bulamadı. Adam damdan düşüp ölmüştü. Bu sırada binanın yangın merdiveninden bir ses geldi. Herkes o yöne doğruldu. Merdivenden inen sadece bir kediydi siyah bir kediydi. Herkes dağıldı bir ben kalmıştım. Bu o kediydi. Gözlerinden tanımıştım onu. İntikamını almıştı. Nasıl yapmıştı bilmiyorum ama yapmıştı. Bu kural beşti “intikam”.
Merdivenden indi. Adamın yanına geldi. Ona dikkatlice baktı, öldüğünden emindi. Kalabalığın ortasından ilerleyerek yan bahçeye geçti. Toprak yığının yanına gönül rahatlığıyla uzandı.