- 1109 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Ne olur ölme anne!!!
Küçücük bir yürek, her atışında anne diye çarpan. Diğer çocuklar gibi biraz, ama biraz da farklı sanki. Geceleri dudaklarından çıkan dualara eşlik eden göz yaşları var onun. Başını okşayan yumuşacık bir anne eli değildi onun başında gezinen... Deli rüzgarlar okşadı onun saçlarını koşarken tozlu sokaklarda ya da nasır tutmuş toprak kokulu eller!!! Kendine kurduğu dünyasında omuzlarına ağır gelen yükleri vardı. Ağlasa da, üzülse de hep içinde yaşardı. Saklardı göz yaşlarını... Çünkü öyle öğretmişti annesi farkında olmadan. O güçlü olmalıydı.
Güvenmek ne demek derdi kendi kendine! Ne demek güvenmek dedikleri şey. Hiç bilmemişti bu duyguyu, sırtını birilerine yaslamayı. Hep ayakta durmalıydı. Ayağı sendelediğinde birilerine tutunarak ayağa kalkmayı değil bir an önce düşmeden yürümeyi öğrenmeliydi. Sağlam duvarları yoktu onun etrafında. Sadece herkesten sakladığı göz yaşları vardı. Kim bilir kimsenin bilmediği minicik yüreğin de neler, ne dertler vardı?
Annesini uzaktan sever gözleriyle okşardı. Diğer annelerden, diğer sevgilerden farklıydı onun yaşamı. Dokunmamalıydı annesine, dokunamamalıydı. Yüreği acırdı, hoyrat yangınlar vardı. Denizlerin bile söndüremediği.
Etrafında beyaz giyen insanlar vardı hep. İlaç kokan odalarda yatardı. Annesinin sıcaklığını hissedebilmek için tek kişilik hastane yatağına annesinin koynuna sıkışırdı. En güzel uykuları orada tadar en mutlu düşleri orada yaşardı. Sessiz çığlıklar atardı, çünkü bağırsa bile sesi çıkmazdı, çıkamazdı. Boğazına bir yumru otururdu ki. Allah’ım o nasıl bir acı. Yutkunsan gitmez, açsan ağzını çıkmaz...
O hep tek başınaydı, sırtını yaslayabileceği duvarları hiç olmadı, Öğrenmeliydi düşmeden yürümeyi, çünkü güvenmeyi hiç bilmedi ki.
küçük dudaklarının arasından çıkan duaları ve akan gözyaşları vardı. onun...
- Ne olur ölme anne!!!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.