ZEYNEP’İM
Zeynep’i kaçıracağım. Her ne olursa olsun kaçıracağıma inandırmalıyım. İnandıramazsam çünkü kendimi de inandıramayacağım, biliyorum. Evet, yarın mutlaka söyleyeceğim onu kaçıracağım. Zengin babasına ve aşiret reisi dedesine rağmen kaçıracağım onu. Kardeşi Fatma’nın da bende gözü var gibi ama ben Zeynep’i istiyorum.
Onunda gözü var bende, gözü olmasaydı eğer bakmazdı bana öyle derin derin, bakmazdı bana öyle dikkatlice. Gerçi köyün en fakiri benim, en eski elbiseleri ben giyiyorum ama Zeynep, o güzeller güzeli Zeynep’im bana, sadece bana bakıyor hemde bütün köylünün gözleri önünde. Başka erkeklere baktığı da yok. Öksüz olabilirim, fakirde. Ama olsun o benim iç güzelliğimi biliyor ve seviyor. Tıpkı masallardaki gibi; ben hiç masal okumadım ama anam bana okur, on yedi yaşıma bastım ama anam sağ olsun her gece uyumadan bana masal anlatır. Bende her gece bıkmadan dinlerim. Aneminde okuması yok o da annesinden duymuş. Annesi de annesinden… Bu yüzden çok masal bilir annem. Ne zaman davarları evlerinden almaya gitsem başlarım ‘’Zeynep’im Zeynep’im’’ şarkısını söylemeğe. Oda her sabah horozlar uyanmadan daha, pencereden beni dinler. Şarkıyı söylediğim zaman mutlu olur, o mutlu oluyor diye ben de mutlu olurum. O kısacık zamanın geçmesini hiç istemem, bilirim o da istemez. Ama her sabah olduğu gibi o sabahta geçer çabucak. Ben de alırım davarları üzgün üzgün koyulurum yola.
Ama yarın başka, Zeynep’e onu sevdiğimi söyleyeceğim. Çok mutlu olacak, benimle kaçar mısın? Diyeceğim o da seve seve diyecek ve mutlu olacağız. Banyo yapıp tıraş olmalıyım ki daha fazla beğensin beni. Muhtarın verdiği eski ama sağlam elbiseleri de giydim mi kimse tutamaz beni. Yarın büyük gün…
Sevmiyormuş beni! Sadece acıyormuş bana bu sabah duydum; fakir ve yetim olduğum için acıyormuş bana kardeşi Fatma’ya söylerken duydum yıkıldım. Anladım o zaman aramızda dağlar kadar fark olduğunu, anladım ben o zaman sadece acınası bir mahlûkat olduğumu. Anladım ve geri gittim davarların başına.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.