- 873 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
ELİMDEKİ TÜTÜN KOKUSU
Evdeki günlük işlerin bitmeyen telaşından sıyrılıp, biran gözlerim pencereye takıldı ve pencereden görünen o manzaraya.Birden dışarıda görünen manzarayı hiç alıcı gözlerle izlemediğimi fark ettim.
Sigaramı yaktım,tüm işlerimi arkaya atıp pencere önüne sandalye çekip oturdum.Sonra o cam arkasında filim karesi gibi duran manzaraya daldım.Hayret!nedendir bilmem yıllardır o küçük çam ağacını hiç fark etmemişim tam yanındaki güllerli de,biraz daha uzaklara baktığımda gölgeleriyle biraz hüzün veren o küçük dağı da.Hüzün dağı diye yorumladığım tepenin eteklerinde ne olduğunu tam fark edemediğim bir iki ağaç vardı.Ağaçların ne olduğu hiç önemli değil,beni etkileyen o küçük dağın eteğinde yalnız insanlar gibi görünmesiydi,yada oradaki yalnızlığı kendime benzetmemdi.
Bakışlarım daha da derinleşti,o gölgelerin o yalnız ağaçların arasında,küçük bir tütün tarlası gördüm.Hey Allah’ım nerden nereye,o dağın eteğinde,ağaçların arasında tütün tarlasının işi ne?İşin garibi o yaş tütün kokusunu,ellerimde,burnumda,ciğerlerimde hissettim.
Yaş tütün kokusu….yine aldı götürdü beni maziye.
Toprağa ekilen tütün tohumu,sonra fideye dönüşmesi,oradan tek tek söküldükten sonra demet yapılması,kurumaması için suyla devamlı nemli tutulması.Toprağı havalandırılmış tarlaya götürülüp,belli aralıklarla toprağa dikilmeden önce açılan küçük oyuklar ve bu oyuklara kırılmasından korktuğumuz narin tütün fidesinin konulması,kırılmasından korktuğumuz bir cam gibi büyük hassaslıkla kökünün toprakta sıkıştırılması,peşinden sulanması.
Bunlar insanın doğaya nakışı gibi geliyor. Sonra başlarsın tüm yaptıklarını gözlemlemeye, o küçük fideler susuz mu kalıyor,toprağımı azalmış,otlar mı kaplamış?İtinayla toprağını havalandırır otlarını temizler sularsın,tek tek ilgilenirsin çocuğun gibi.Üstüne titrediğin fidelerin zamanla nasıl boy attıklarını,onlar büyüdükçe içindeki heyecanı..Yeşilleri daha başka ,kokusu daha keskindir artık,aşamaların başka noktasına geldiğinin belirtisidir bu boy atma.Artık yaprakların gövdeden ayrılma sırası gelmiştir.Bunu yapmanın da sırası vardır elbet,öyle bir anda yapraksız bırakılmaz gövdesi,o bile ince bir ayrıntı gerektirir taze küçük yaprakları ayırmaya kıyamazsınız gövdesinden.Rengi daha koyu yeşile dönmüş dipteki büyük yapraklardan başlarsınız.Aşama aşama sırası gelerek koparılan yapraklar tam tepede koparılan son yaprakla toplanmış olacaktır.Her kademede yaprakların kırılarak küçük demetlerden büyüklerine dönüştürülmesi,demetlerin itina ile sepetlere yerleştirilmesi ve bunları yaparken sabahın en erken saatlerinin tercih edilmesi.. o erken saatlerde uykunun en güzel yerinde kalkıp tütün toplamaya gitmenin uyku mahmurluğundaki hazzı da ayrı bir olay..Güneşin sizi tütünleri sıcaklığıyla bunaltmasına izin vermemesi için erken saatlerin tercih edilmesindeki mantık kadar güzel ne olabilir.
Tüm bunları yaparken her yaprak koparışınızda parmaklarınıza bulaşan yapışkan ziftin zamanla karararak ellerinizde elbiselerinizde ayrı bir örtü oluşturması,onu çıkarmak için dakikalarca uğraşılması ayrı bir güzelliktir. Yeşil,böylesine hoş kokan bir yapraktan yine böylesine rahatsız edici yapışkanın ellerinize bulaşması tütünün yapılışındaki amacı düşündüğünüzde sizi panikletir..
Toplanan tütün demetlerinin konduğu sepetle eve dönmek sizi bekleyen semaver çayının yanındaki doğa tazeliğini taşıyan yemekleri yemek o sabah erken kalmanın mahmurluğunu da sıcaktan bunalan vücudun sıcaklığını da alıp götürür.Sıra toplanan demetlenen yaprakların yine tek tek elden geçmesine ,yani özel iğnesiyle iplere dizilmesine gelmiştir.Ellerinize iğne ucunu batırmadan yaprağı zedelemeden damardan ipe dizilmesinin mutluluğunu ancak yaşayan bilir Yapraklar dizildikleri iplerde salına salına kurumaya hazırdır artık.Kurutulurken bile küçük bir çocuk gibi üstüne titrersiniz. Yağmur yağarsa ıslanır mı?Gece soğuk yaparsa yada güneşte doğrudan kalırsa yaprakları yanar mı?Bunların endişesiyle kurumasını izlersiniz.Yeşil yaprakların kurudukça altın sarısına dönüşmesi,bir ressamın eserini uzaktan hayranlıkla seyretmesi kadar haz verir insana.
Kuruyan tütünlerin işi bitmemiştir henüz. Yine tek tek elden geçmesi gereken bir sıra vardır.. kuruyan yaprakların tek tek kontrol edilerek havalandırılması, ayrı bir demetleme yapılması.ve artık alıcıya sunma zamanı gelmiştir .Tütünleri alıcıya sunarken beğeni kazanılmasının sizde uyandıracağı hazsa bambaşkadır,eee o kadar emek o kadar ilgiden sonra bunu hak etmişinizdir artık.
Ellerinizdeki o yapışkan ziftler zamanla geçmiştir,sadece hafif bir tütün kokusu kalmıştır ellerinizin üstünde.
Tütünlerinizin fabrikalara ulaştığını bilir,büyük emek ve yorgunluktan sonraki mutluluk içinde arkanıza yaslanırsınız,ellerinizdeki tütün kokusunu hissederek.
Birden silkindim,pencere önüne oturuşumu,küçük kareden görülen manzarayı seyrederken daldığımı fark ettim.Nerelere gitmişti ben? İşin garibi o tütün kokusunu nasıl böylesine derinden hissetmiştim.
Elimdeki sigarayı fark edince beni tütün mazisine götüren şeyin karşımdaki hüzünlü gölgeler ve sigara olduğunu anladım.
Yaşanmışlığın tüm özlemini,hasretini sigaramdan derin bir nefes çekerek ,elimdeki tütün kokusuyla tekrar yaşamış oldum
dostbahcemiz/Story 22.02.2006
YORUMLAR
KUTLARIM harika bir anlatım ve maziyi öyle yaşattınızki banada
bende küçükken bahçe bag bekler ve oralarda ki çocukluk yıllarımdaki babamın içmek için az bir yere ektiği tütünler ve rahmetli babamın onu elleriyle kıyarak tütün yapışı gözlerimin önüne geldi
bana o can babamı rahmetliyi tekrar yaşattınız teşekkürler
yüreğine saglık
kalemin güçlü yaşamın hep mutluluk olsun
mutlu kal