BİR HAYAT ÖYKÜSÜ *BENİM*
İki yaşında mutsuzluğu öğrenmiş bir çocuk,daha o yaşlarda mutsuzluğun ne olduğunu anlamıştı.
Yılları hep yolda geçmiş.Annesi ve babası boşandığı için,babasında kalmaya başlamış.Ba
zen annesinde kalırdı.Her zaman geçtikçe her şeyi yavaş yavaş anlamaya başlamıştı.Büyü
yünce ailesinde bulamadığı sevgiyi başka yerlerde aramış.Ne yazık ki aradığı sevgiyide bulamamıştı.Bir daha sevmeyeceğine kendine defalarca söz vermiş.Ama en zayıf yanı bu olsa gerek,sözünü tutamamış.Belki herkes aynı değil deyip her defasında inanmış.Her defasında da yıkılı vermiş.Kimseye güveni kalmamıştı artık..Ölmeyi istemiş,yaşamak istemi
yordu.Tam uçurumun dibine yaklaşmışken biriyle tanışmış.Onu abisi yerine koyup her şeyini onunla paylaşmış.O kadar iyi anlaşıyorlarmış ki onun sayesinde hayata tutunmayı öğrenmiş.Bu hayatın bir oyunuydu sanki.Öz annesi evladı gibi görmüyordu.Annesi ikinci evliliğini yapmıştı.Sanki yetmezmiş gibi babasıda ilgilenmez olmuş.Üvey annesi ne derse
babasına hep onu dinlermiş.Her şeye rağmen üvey annesi ne yaparsa yapsın ,yine de
saygısızlık yapmamış.Üvey annesi kızı gibi görmesede o annesi yerine koymuştu.Ne yapar
sa yapsın üvey annesi hiç bir şeyi beğenmezmiş.Sonunda kız sinir hastası olmuş.Gün geçmiş birini çok sevmiş.Sevgiden yana buruk olduğu için güvenemiyormuş.Zamanla onun iyi olduğunu anlamış.Şimdi mutlu olmaya çalışıyor.Birde sevdiğine kavuşursa daha mutlu olcaktır.Sevdği şuan askerde telefonu olmadığı için arayamıyor.Yolunu gözlüyor...
Hayatta ne olursa olsun yaşamaya değer sevenin varsa...Yaşama bir şeyler katabiliyorsanız yaşam anlamlı ve coşkuludur.Sevebiliyor ve seviliyorsanız yaşam anlamlıdır.......