İlk Ayrılış İlk Üniversite Yolculuğu
Yaprak kımıldamayan bir gündü. Serin,hani sabaha kadar dolaşsan bıkmazsın. Öyle gelirdi bu havalar Doruk’a. Evet adı Doruk’tu.Babası koymuş bu ismi. Hayatındaki tüm duyguları doruğunda yaşadığına inanan ,oğlunuda bu hayatın meyvesi olarak görenbiriymiş. Fazla göz kamaştırıcı bir hayatı olmamış ama her anın tadını çıkarırmış.Bununla beraber herkesin farkedemiyeceği bir hüznü gözlerinde taşıdığı söylenirdi.
Böyle havalarda çoğu zaman yaptığı gibi deniz kıyısına indi. Bir sürü düşünce ile sabah edecekti koca geceyi. Gecenin usanmaz uslanmaz bekçisiydi o, öyle derdi kendine.Bazen bir bira bazen bir çift göz tanıdık sevimli bazen hiç tanımadığı bir yabancı eşlik ederdi gecelerine ama değişmeyen karanlık ve o olurdu. İlginç bir lezzet duyardı bundan. Sahip hissederdi kendini geceye ve geceye ait herşeye. Gün ışımaya başlamış ve kendisine kurduğu o büyülü krallık uykuya çekilmeye başlamıştı. Uyumaya gitti herkesin hayatın cittiyetini kavradığı anlarda o derin bir huzurla uyuyordu.
Uyandığında öğlen iki sularıydı. Daha valiz hazırlanacak eksikleri tamamlayacaktı. Önünde gurbet önünde hasret vardı. Pek dışa vurmazdı çokta etkilenmezdi. Gözden uzak olma sözüne inanmaz hatta saçma bulurdu. ’’her insanın tek yaşadığı semt kendi yüreğinde kurduğudur’’ derdi. Sahiplenilmek her insan kadar hoşuna giderdi. Hayır çok daha önemliydi. Bu yüzden onu uğurlamaya gelen arkadaşlarının ona ne denli bir mutluluk verdiklerini tahmin etmelerine imkan yoktu. Otobüsteydi ve geceydi aşık olduğu gece bekçisi olduğu sahibi olduğu gece. Korkmuştu;pek bilmezdi korkuyu ama korkmuştu.Gece aynı değildi çünkü. Şimdi vurmuştu hasretlik can evine şimdi gurbetlik vardı işte, şimdi zordu zaman nasıl gecerdi... Uyuyordu herkes ama uyumazdı ki o, bakmaktan ve yoldan yorulmuştu oysa ama uyuyamazdı ihanet edemezdi geceye onu anlamayanlarla bırakamazdı, yalnız bırakamazdı geceyi. Ya gece terketmemişmiydi sanki aynı değildi işte. Saatler geçmek bilmiyor dakikalar inadına uzuyordu. Bu gecede sabah olacak yine güneş doğacaktı. Şaşırdı ilk defa sabahı arzuluyor ilk defa bitmesini istiyordu. Bitmişti.
Arkadaşı karşılamıştı otogarda, oradan onun evine geçtiler. Yorgundu ama uyumak istemiyordu. Sohbet edip hasret giderdiler. Ne çok konuşacakları varmış meğer. Pencereye yaslandı ve geceyi izledi bir ara yıldızlar aynı değil ay aynı değil ve yeni bir yaşam başladığının iyiden iyiye farkına o zaman vardı.