Hayal..
Gözlerini birden açtı.Bir minderin üzerinde sızmıştı,buraya nasıl geldiğini pek hatırlamıyordu.Tek bildiği,kör kütük sarhoş olduğuydu.Başında acı bir ağrıyla doğruldu.Karşısında dikilen delikanlıyı fark etti.
-Günaydın,dedi delikanlı.
-Siz kimsiniz?Ne zamandır burada benimlesiniz?
-Aslında bu soruyu benim sormam gerekiyor.Gece ağlayarak kapımı çaldınız,sarhoştunuz.Bağırıp çağırdınız.Sonra da uyuyakaldınız.
-Sahi mi?Sizi tanımıyorum.
-Bende.
Minderin üzerinde bağdaş kurdu.Kendini toparlamaya,dün gece olanları hatırlamaya çalıştı.Ama olmuyordu,zihninde bir boşluk vardı.Sanki herşey silinmişti.
-Belki de yalan söylüyorsun.Bu anlattıkların olmadı.Beni sen kaçırdın ve bayılttın.Kim bilir?
-Belki de haklısındır.Kahve ister misin?
-Evet.
Delikanlının soğukluğu ve sakinliği onu çok şaşırttı.İyi bir insan olabilirdi,yine de bu birşeyi değiştirmezdi.Buradan gitmesi gerektiğini düşündü.Oda üstüne üstüne geliyordu.Yabancısı olduğu yerlerde bulunmayı sevmiyordu.Ayağa kalktı:
-Gidiyorum,sizi tanımıyorum.Siz de beni tanımıyorsunuz.Öyleyse daha fazla kalmam.Çantam yok mu?
-Var.
Delikanlı,eski püskü kitaplığının alt çekmecesinden mavi üzerinde beyaz desenleri olan küçük bir el çantası çıkardı.
-Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz?Bu bana ait değil.
-Nasıl olur?Dün gece elinizde bu vardı.Hatta sinirlenip başıma fırlatmıştınız.Hatırlamıyor musunuz?
-Lütfen şaka yaptığınızı söyleyin.Bu çantayı hayatımda ilk defa görüyorum,üstelik bu odayı da ilk defa görüyorum.Tüm bunlar ne demek oluyor?
-Sizi anlamakta zorlanıyorum.Hasta mısınız?
-Hayır değilim!
-Kahvenizi alın ve oturun.
Kahveyi iki eliyle tutup,mindere yeniden yerleşti.Başındaki ağrı geçmek bilmiyordu.Delikanlı:
-İki yıldır burada oturuyorum.İlk defa sizinle tanışıyorum.Başka kimseyle konuşmadım.
-Neden konuşmadınız?
-Bilmem.Böylesi daha iyi.
-Yani yalnızsınız?
-Hayır.Artık siz varsınız.Belki arada bir yine buraya gelip,kahvemi içersiniz.
-Sanmıyorum.Bir daha bu kabusu yaşamak istemiyorum.
-Ben size böyle hissettirecek ne yaptım?
-Sizi tanımıyorum.
-Bende.
-Sizde?
-Bende kendimi tanımıyorum.
Kahvesini aceleyle içti.Bir an önce buradan kurtulmalıydı.Tekrar ayağa kalktı.
-Yeter artık,hoşçakal.
Kapıyı açtı,dışarı çıktı.
-Bir dakika çantanızı unuttunuz.
-O çanta bana ait değil!
Delikanlı odaya geri döndü.Minderin üzerine yığıldı.Öldü.