HAYATIN GAYESİ
Bulutlar ağır ağır yürüyor, beyaz güneşin etkisiyle kızarmış, büzürmüş, masum, öylece ağır öylece hafif.toz kondurmamış gibi inceden rüzgar esiyordu. Yaprakların hışıltısı kuşların sesine karışıyordu. Güneş ince,narin, endamlı,ışığı keskin bir gidip bir geliyor, içimde burukluktan kalma izler sevenleri hatırlatıyor bana sevince doğayı. Nazlı çimenlere basıyorum yeşil, kırmızı, mor çiçekler desen desen oyulmuş gibi toprağa öyle hoş, öyle hoş bir koku etrafa yayıyordu. Ağzımda sonsuzluğun ilk hecesi, yüreğimde eski sevgilerden kalma aşk tomurcukları, kulaklarımda acının en tiz sesi, hazin bahçelerinden geçiyorum.
Al tenli bir gül ürkmüş, korku dolu gözlerle bana bakıyordu. Sanki onca dikenin arasında bende varım diye kendini göstermeye çalışıyordu. Yaşamak buydu diyordu, her şeye rağmen yaşamak, yaşamak… Eğildim ona baktım, oda bana baktı. Yüzünde bir gülümseme ifadesi belirdi. Haline üzüldüm onu bu hayattan kurtarmak için koparmak istedim. Elimi kaldırdım, yüzü soldu, benzi attı, yalvarmaya başladı.
“Beni koparma ne olur” diyordu. “Zira herkes güzellikle arasında yaşayabilir, ancak herkes zorluklar arasında yaşayamaz”
Hayatın zorluklarına dayandığımız gibi dayanmak istiyordu. En son nefeste bile hala yaşama ümidi kalmış biri olarak kalmak istiyordu. Onu kendi haline bıraktım. O an yüzüme baktı güldü. Çevresinde sesini duyurabileceği bir gül bile yoktu, başını kaldırmak istedi dikenler izin vermedi. Zorladı, al teninden terler aktı. Son bir hamleyle başını kaldırabildi de ne yazık ki kendisine hayat veren, neşe veren dalını da koparmıştı. Yere yuvarlandı ani bir hareketle yere düşmeden onu aldım. Yaprakları gittikçe soluyordu. Belli ki son nefesini veriyordu. Yüzüme baktı derin; acı,huşu, kalbi tınaz; duygulu, beşikten çıkmış bir çocuk gibi sessiz, tedirgin etrafına bakmakta sesi ince, nazik, kısık: “yaşamak” diyor daha da konuşamıyor….
Başımdan aşağıya bir kova soğuk su dökülmüş gibi bütün vücudum irkildi. Hayaller dünyasında yaşıyormuşum meğer dedim kendi kendime işte asıl yaşamak ve işte asıl ölmek duygusu… sarıldım hayata tutundum hayatın en acımasız taraflarına tutunduğum gibi bu vefasız ömre…..
Gözümü açtığımda güneşin camdan yansıyarak bedenimdeki soğuk izleri silmeye çalıştığını gördüm, duvardaki saatin hiç durmadan çalıştığını fark ettim. Yaşamanın bir gayesi bir sebebi olmalı dedim. Kalktım yeni bir hayata başlar gibi başladım hayata atılmaya….
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.