- 1016 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SÜNNET OLUYORUM
Haber geldi,babamın köyünden.Toplu sünnet kurulmuş,Mollafenari’nin yaşı gelmiş erkek ço-
cukları toplu sünnet oluyorlar.Amcamın aklına ben de gelmişim.Onun çocukları ile birlikte
benim de sünnet olmam uygunmuş.
Babamla Pendik pazarına gidip,sünnetlik elbise aramaya başladık.Bir türlü bulamıyoruz.
Satmıyorlar mı yoksa biz mi bulamıyoruz ?
-Bu olur işte dedi,satıcının bir tanesi.
-Ama bu kız entarisi ,dedi babam.
-Ne farkeder,sünnet elbisesi böyle olur zaten,hem rengi de mavi işte.
Mavi kız entarisini sünnet elbisesi olarak giyip,doğruca Mollafenari’nin yolunu tuttuk.
İnsanlar tuhaf bakıyorlardı ama olsun.Üzerimdeki temiz ve yeni bir giysi idi ve ben sünnet
olacaktım.Her erkek çocuğu hayal eder,sünnet olacağı günleri.
Bizim köylerde de bir güzel olur ki sünnet şenlikleri,heves etmeye değer doğrusu.Bütün
köy çocukları birlikte,köy meydanına kurulan süslü yataklarda yatar,şenlikler hatta
yağlı güreşler bile yapılır.Bütün civar köylerden insanlar gelir,kazanlarla pişen etli pilavlar
tatlılar,çörekler yenir.Davul zurna çalar,oyunlar oynanır.Çocuklara hediyeler,paralar ve-
rilir.
Halam üzüldü,beni kız entarisi ile görünce.Cuma köye çocuklarından birini gönderip onlar-
dan kalan sünnet elbiselerini getirtti,benim için.Onun çocukları geçen sene sünnet olmuş-
lardı.Çok sevindim.Benim de sünnet elbiselerim,tıpkı diğer çocuklarınkiler gibiydi artık.
Hiç ağlamadım kesilirken.Cesur bir çocuktum ben.Köy meydanına kurulan yatakların biri-
ne beni de yatırdı halam.Amcamın iki oğluyla yan yana yattık.Çok mutluydum.İnsanlar
yataklara kadar gelip,ellerini öptürüp yemiş,şeker,para ve oyuncak verdiler.Dünyalar
benimdi sanki.Kimin verdiğini,nerden geldiğini hatırlayamadığım bir mantar tabancam ol-
muştu.Doldurmuş oynuyordum.Adamcağızın biri öpmem için elini uzattığında,suratına
sıkmışım tabancayı.Bir anda yüzü gözü kan içinde.Yıllarca beni her gördüğünde o günü
hatırladı ve bana da hatırlattı,zavallı adam.
Şenlikler bitince dedemin köydeki evine kuruldu yataklarımız.Birkaç gün sokağa çıkmayıp ,amcamın çocukları ile birlikte evde oynadık.Renk renk balonlarımız olmuştu.Onlarla oynamak ne kadar güzeldi.
Sonunda erkekliğe adımını atmış biri olarak,Kurtköy’deki kahvemize döndüm.Bitler ve
tahta kuruları özlemişlerdi beni.Erkeklik falan sökmüyordu onlara.Saçlarımın arasına yer-
leşmeye,sırtımda turlar atmaya devam ettiler.
Olsun,sünnet olmuştum ben.Bütün erkek çocuklarının hayal ettiği günü,ben de yaşamıştım
Fikret TEZAL