- 819 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YOL
25 yaşındaki genç uzun toprak yolda at arabasını sürerek ilerliyordu. Uçsuz bucaksız bir vadide, kaybolmadığını düşündürecek tek umut üzerindeki toprak ve çakıllı yoldu. Genç hiç olmazsa gideceği bir yolun var olduğuna şükredip, yolun yokluğunu düşünerek korkuyor ve aklından geçen binlerce soruyu kendi kendine cevaplandırmaya çalışıyordu.
Kendine sorduğu soruların ne kadar gereksiz ve anlamsız olduğunun farkına varamazdı çünkü bu hayat yolunda daha karşına bir rehber olmaya hevesli bilginler çıkmamıştı.
Vadide at arabasının şıngırtısından ve kendi kafası içindeki seslerden başka ses duymuyordu.
Aniden sağ taraftan bir toz bulutu ve bir pof sesi geldi. Genç adam kafasını korkuyla sağ tarafa çevirdiğinde bir adamın ona yaklaştığını gördü. Adam iyice yaklaşınca artık net görünüyordu.
Bu esrarengiz adam çok yaşlı olmasına rağmen zinde görünüyordu. Yüzünde bir kızıllık belli belirsiz görünüyordu. Adamın şaşırtıcı şekilde küçük kırmızı boynuzları ve yine aynı renkte uzun bir kuyruğu vardı. Keçi sakalı onu çok zeki gösteriyordu.
Genç adam şaşkınlıkla adama sordu:
-Sen de kimsin ?
Adam cevap verdi:
-Benim kim olduğum önemli değil, seni bu boş ve anlamsız hayatından kurtarmaya geldim.
-Nasıl?
-Söyle bana bu hayattaki amacın ne?
Genç adam şaşırdı, hayatında hiç amacı yoktu ve hiç düşünmemişti. Cevap verdi:
-Benim bir amacım yok, sadece bu yolda gitmiş olmak için yaşıyorum.
-Sen bilmiyor musun ki hayatta amacı olmayanlar asla mutluluğa erişemez. Amacı olmayan sürekli neden hayata geldiğini düşünür. Düşündükçe çıkmaza girer ve bu çelişkiler adamı yer bitirir. Bak bana ne kadar zindeyim, çünkü amacım var ve sadece bu amaç uğruna yaşıyorum. Amacıma ulaştığımda da hemen başka bir iş bulurum ki beni oyalasın.
Genç adam çok şaşırmıştı. Bu adamın görünüşü biraz tedirginlik vericiydi fakat söyledikleri çok mantıklı geliyordu. Dayanamadı ve soru sordu:
-Söyle o zaman hayat rehberi nasıl bir amaç edinmeliyim.
Yaşlı adam güldü ve şöyle dedi:
-Amaç önemli değil yeter ki kafandaki ikilemlerden kurtul. Böylece sağlıklı ve başarılı olacaksın. Amaç bulmak çok kolay. Kendini o amaca ver ve bu yol sana çiçeklerle bezensin.
Yaşlı adam arkasını dönüp gittiğinde ayakkabısının topuklarının çok yüksek olduğunun farkına vardı genç. Ve gerçeği ancak görebildi bu şeytandı. Fakat şeytan gitmişti bile.
Genç adam yoluna devam ederken şeytanın dedikleri düşündü. Ve ona çok mantıklı geldi. Çünkü bu yeni düşünce içine heyecan ve sevinç doldurmuştu. O ne kadar şeytan olsa da dedikleri çok mantıklıdır diye düşündü. Çünkü kişilerin söylediklerine göre yargılamalıyım, görünüşlerine göre değil.
Bu düşünceler içindeyken sol taraftan bir toz bulutu ve pof sesi geldi. Genç yine hayretle o yöne doğru baktı. Yaklaşan yine bir adamdı ve görüntü netleşti. Bu adam diğerine kıyasla çok yaşlı ve bakımsız görünüyordu. Uzun beyaz sakalları vardı ve alnında ki kırışıklıklar tıpkı bir kalemle çizilmiş gibi derindi.
Genç adam sordu:
-Sende kimsin?
Yaşlı adam cevap verdi:
-Benim kim olduğum önemli değil, söyleyeceklerim önemlidir.
Genç adam durumu anladı. Bu adam da diğeri gibi hayat çizgisindeki, rehberlik hevesi içinde birisiydi.
Yaşlı adam devam etti:
-Az önce sana başka birisinin anlattığı şeyleri duydum ve sana soruyorum. Bu adamın anlattıkları sana mantıklı geldi mi?
-Evet, çok mantıklı geldi, o şeytan olmasına rağmen çok zinde ve hayat dolu.
Yaşlı adam güldü:
-Söyle bakalım Tanrının varlığını hiç sorguladın mı?
Genç sıkınganlıkla cevap verdi:
-Evet, sık sık.
-Bunun için kendinden utanmamalısın. Çünkü Tanrının varlığına körü körüne inanan bir insanla, bir ateist arasında hiç fark yoktur. Bu lafıma şaşırdığını görüyorum. Hemen açıklık getirip düşüncendeki karanlığı aydınlatacağım. Bir ateist düşün, o hiçbir zaman Tanrının varlığına inanmaz. Bir de çok dindar bir adam düşün, o da hiçbir zaman Tanrının yokluğuna inanmaz. Çünkü çok dar kafalıdır, bu insanlara asla bir şey öğretemezsin. Az önceki şeytan sana içindeki ikilemlerden kurtul ve düşünmeden yaşamanı önerdi. Peki söylesene bu zayıflık değil mi? Korkusundan düşünmeden yaşamayı adet edinmiş. Sana gerçeği sadece gerçeği söylüyorum ki; insan içinde ikilik yaşamadan üretemez. En başta, nasıl düşünecek bir şeyin olmadığı için boş boş gidiyor ve yola devam ediyordun. Fakat şimdi bu söylenenleri düşüneceksin ve kendince doğruyu bulacaksın. O şeytan farkında olmadan sana iyilik yaptı. İlkem yarattı ve seni düşünmeye zorladı. Sorgulanmayan hayat, hayat değildir.
Yaşlı adam arkasını döndüğünde beyaz kanatları göründü. Genç aydınlandı, bu melekti. Fakat melek çoktan gitmişti.
Genç adam, yaşlı adamın etkisinde ve söylediklerini düşünerek yoluna devam etti. Fakat çok şaşırtıcı bir şey oldu. Genç yolun ikiye ayrıldığı yere geldi. Yol sağ ve sol şekilde ikiye ayrılıyordu. Hemen durumu fark etti ve şöyle düşündü:
-Şeytanın söyledikleri çok çekici. Sağlıklı ve mutlu bir hayat vaad ediyor. Fakat öte yandan melek de düşünme zevkini tattırıyor. Buraya gelene kadar bu adamların söylediklerini düşündüm ve yolun nasıl çabuk geçtiğini anlamadım bile. Çok eğlendim. O halde ne olursa olsun, ben dar kafalı olmayı reddediyorum.
Böylece sol taraftan yoluna devam etti. Aynı zamanda da karşısına daha çok yol ayrımları çıkacağını biliyordu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.