- 1176 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
ELVEDANIN KARAYA VURMUŞLUĞU
RUKİYEM
Sen rukiyem / Anormal sevgilerin apalak memelisi / Ve arabesk konuşmuşluğu değildin hiçbir zaman puştluğun / Sen rukiyem / Arızalı günlerde / Acınmışlığa armağan edilen / Aritmik şarkıların söylenmişliği de değilsin / Ayrılığa dair… / Sen arsız zamanların ardışık elvedalarından birisin! / Hatırlar mısın? / Kaç kez suçüstü yakaladı aşk bizi? / Rukiyem başımız sağ olsun / Hatıralar vefat etti.
Gecelerim fakirdi yıldızdan yana / Aslında yıldızlar sen giderken düştü suya / Tam iki mevsim bekledim elveda durağında / Rukiyem iki gözün yeterdi şiiri kullanışlı yapmaya! / Şimdi melankoli ezberlemekteyim / İkindi sağanaklarıyla yıkanmış, / Kısa devreli hüzünleri çekmekteyim. / Unutulanları hatırlamaktayım şimdi. / Başımız sağ olsun / Aşkımız vefat etti.
Rukiyem beleş bir gecede / Benzi solmuş yıldız çiçeklerini / Berduş gecelerde sokakları yıkadığım / O bereketli hayalinin teşbihi ile suladım. / Ve şimdi onlar / Serabının teşbihiyle bile / Birer olgun meme kokusu.
Sen yoktun / Sensizliği / Bir demet yalnızlığı / Ve çaresiz parıltıyı / Bergüzar bıraktı ıssız sesler bana / Rukiyem sen yoksun / Yalnızlığım ıssız / Sözlerim mat / İsyanım çıplak / Ve çaresizliğim sıkıcı. / Yağmur yolculuklarında sis ve duman / Ve buğu rengine bürünmüş / Gökyüzünün camından dışarıya / Azat ettiğim puslu şarkıları söylemekteyim yine / Çünkü bir ayrılık daha / Yol alıyor yamalı dört teker üstünde. / Asgari sevgileri asık kalplerde yaşadım / Ve sana layık asaletli cümleleri yazdım şiirime / Emin ol! / Ve misafir ol yatağıma, / En artistik parlayan yıldızları topladım sana. / Çöker üstüme rukiyem! / Yabancı iklimlerin mevsimleri / Alarmlar çınlar teninde / Titretir en şizofrenik etimi. / Seninle soluduğumuz gecelerde / Yıldızlar daha çoktur / Ve gökyüzü daha geniştir bedenin gibi! / Rukiyem başımız sağ olsun / Yalanlar geberdi.
Sen gidersin bir gün / Tüm gidenler gibi gidersin / Enkaza bırakırsın beni / Ne renge boyanmıştır bilir misin? / Veda zamanlarının tragedyatik resmi! / Rukiyem bak / Dudağımdaki ıslık kullanışlı yapıyor yalnızlığı / Bak unutulan gözlerin saklıyor tehlikeli bakışımı / Sen yabancı bakışlara teslim etme masumluğunu / Sakın utangaçlığını sildirme soğuk mevsimlere / Gel bul beni sar beğendiğin gömleğimi / Gel bul beni geceme ay yazıl! / Yıldı yazıl kaymayan / Gel bul şu haini! / Kalın dumanını aradığım tütünün / İsyancıl bir dili vardır sayfalarda / Ve şiirlerimin hayat direnen mısralarında / Sensiz gecelere küs uykular. / Rukiyem başımız sağ olsun / Vurgun yedik gecelerden.
Şiirsiz bir gecesi yalnızlığın / Nasıl berbat bir sıkıntıya dönüşüyorsa / İşte öyle bir sıkıntıdayım şimdi / Şiir mısralarında. / Sen gittiğinden beri bihaller oldu bana! / Rukiyem / Ben mevsimlerin en zaliminde / Ayların en sarısında doğmuşum / Ve dünlerimde hep yarınlar sormuşum. / Tam sekiz yıldız kayması geçti aradan / Gözlerim hep seni aradı / Dudaklarım aradı / Tenim de. / Şiirlere sordum / Görmedik dediler / Duymadık dediler hiçbir duygulu şarkıda / Zihnim dondu inan seni gördüğüm anda… / Unutma hatırla! / Meyvesini sayıklayan bir ağaçtım ben / Uzak dağlarda…
Söyle rukiyem! / Hangi uçurumlara ihbar ettin sevgimi? / Söyle! / Hangi adın yanına yazıyorsun şimdi ismini? / Hatırlar mısın? / Etlerimiz bir gözyaşı kalınlığı kadar yakınken / Dokunamadık birbirimize / Ve farkında mısın? / Hep o utancı kaldı tenimizin içimizde. / Rukiyem zifiri gözlüm / Deniz kokulu mavi hüznüm / Toprağa gömülen adım / Günahlarına hainlik yapmışlığım / Suda çözünen yalanım. / Ağzındaki sevgi sözcüklerini ağzıma dökerken / Yine senin tenin tenime sinen koku!
Bir korsan şiirindeyim şu an / Geceyi terledim / Ve yıldızları akıttım alnımdan / Şiire kışı yazdım ve üşüdüm / Unutma beyazlar çıkarılır kardan. / Buzu çözülmüş bir inattır sevdan / Etine bak! / Üç boyutlu bak! / Ayla sevişmiş gibi parlar sahtiyan! / Sen acının solgun fotoğrafısın / Sen süzülmüş çeşidisin hüznün / Rukiyem zifiri gözlüm / Kısık bakışlım / Ve sokulgan sessizliğim / Usul bir sevgi rengindeydi gözlerindeki çeşit! / Bilirim! / Daha bir yakındır ismin şimdi dudağımda / Sevdanın bir başka tadı vardır on yedi yaşında / Bilirim… / Hayalinin sağanağıyla sulanan hüznün / Kiracı olur ikindi gölgelerinde serinleyen sessizliğe / Ve kadife bakışlarında / Her an düşecek bir gözyaşın vardır bilirim!
Ben umutlarımı bukalemun yüzlerde yitirdim / Emer sönmüş mumun göğsünü karanlık tenin / Minyatür sevgilerde bedenimle sevişirken ruhu / Olgun sözcüklerle yapıyordu temelini şiirin. / Yatağım kurak / Ve adımların meçhule karşı çok samimi / Rukiyem başımız sağ olsun / Kalemim vefat etti.
Sen söyle! / Gökyüzünde yalnızlığına yenilip / Kayıp giden kaç tane yıldız vardır? / Bilir misin? / … / sen ey yasak günlerin / kemancıl duygularını akıtan içimdeki nehir! / Sen ey tüm acılarımı doğuran lanetli ruhum! / Sen ey kafiyeleri rakam olan denklem şiir! / Ve sen! / Ve sen rukiye! / Gözün aydın olsun sana!
Elveda!
YORUMLAR
Her cümlesi ayrı bir hikaye konusu gibi. Kocaman cümleler...
Hepsiyle yakalanmış muhteşem bir bütünlük.
Çok başarılı çok...
Saygım sonsuz...
Fazla söze yer bırakmıyor yazdıkların, sadece beğenimi belirtmek kalıyor bana.
Yolcunun hareket vakti gelmiş,
Hancının gözyaşları yankılanıyor hanın duvarlarında...
Teşekkürler yazdığın için.
Yaz sağlıcakla...