- 711 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
SALAMURA GENÇLİĞİM
Salamura Gençliğim
Savaş zamanında hep korkağımdır barışta cesur olduğum kadar. Neden bize hep hazır olduğumuzda gelmez aşk, ya da neden bizi hep yolda yakalar engebeli düşünceler.
Ben şimdi istiyorum hayatı en az dün istemediğim kadar. Ne zaman becereceğiz bugünü bugün yaşamayı.
Tuzlayıp kaldırdığımız gençliğimizi şimdi çıkarsak kavanozundan, bozulmuş mudur acaba? Dönüşte alırım dediğim dostluklar kalmış mıdır rafta.
Bakmayı hep ertelediğimiz zamanlar gibi midir gökyüzü.
Gözlükle de güzel midir gelinciğin kırmızısı...
Bugün gidip yarın geldim işte memur bey . tozlu raflardan indir de gençliğimi yaşayayım artık. Tozunu ben alırım sen yorulma... Tamam hallettim işlerimi, okudum, adam oldum, evlendim ve çocukları büyüttüm. Oğlanı okuttum, kızı evlendirdim, banka borcunu da yarıladım. Başımızı sokacak bir evimizde oldu çok şükür. Üç beş kuruşta birikmişim var.... Hadi ver artık gençliğimi... Şimdi yaşayalım biraz. Ancak fırsat bulup gelebildim valla. Hanımda hastalandı bu ara, ama doktorlar önemli bir şeyi yok dedi. İdare edeceğiz artık.
Hanım şöyle bir tatil yapalım diyor. Malum pek gidemedik denize. Sörf mörf yaparız diyor. O da neyse... Kıramam ya kadıncağızı şimdi. Bende balık tutmayı ve yüzmeyi öğreneyim diyorum. Hani çok istemiştim bunu. Şöyle büyük balıklar tutup onu eve “ben avladım bunu” övüncüyle getirsem fena mı olur. Gerçi diş kalmadı ağızda ama. Birde rakı açarız yanına ohhh. İyi oluyormuş öyle dediler.
Versen de gençliğimi , geç olmadan eve gitsem, malum karanlıkta pek okunmuyor otobüs numaraları... Çıkamam şimdi o yokuşu tek başına.
Hanım da söylenmeye başlar şimdi “bey bey şaşırdın mı bu saatte ne işin var sokakta” diye .
Eeee ihtiyarlık zor iş, yetmiş iki yaşında çekilmiyor hanım nazı.....
Hadi ver artık gençliğimi...
Bugün gidip yarın geldim işte memur bey.
ALİZARİN
25 06 2005 - ANKARA