AYLİN

• 2 Nisan 2007 Pazartesi 00:00:00

AYLİN

aylin,
bu kadar güzel olmak zorunda mısın?
Bu kadar sade bu kadar yalın.
Nereden biliyorsun ki,
Dondurmayı sade sevdiğimi,
Neden göğüslerin iki kepçe dondurma gibi,
Öyle iç gıcıklayıcı öyle sıcak,

Neden bana dondurma sıcak olmaz ki,
sorusunu sormayacak kadar hata aramayan,
Bunun yerine güzellikleri gören gözlerin var.
Gözlerin bu yüzden mi böyle güzel,
mutlu olmaya nasılda bu kadar müsaitsin,
Ve mutlu etmeye...

Aylin,
Sahip oldukların çoğalırsa, sende her kadın gibi,
Daha fazlasını mı istersin?
Küçük mutlulukları görmez mi olur güzel gözlerin.
O zaman gözlerin çirkinleşir mi?

-"aylin bana bir bardak çay getirir misin"
-"peki efendim"

Aylin bana efendim deme,
Biliyorsun insanın insan efendi olmasını,
İnsanın insana köle olması kadar aşağılayıcı buluyorum
Sahi Aylin biliyor musun böyle düşündüğümü?
Yo bence bilmiyorsundur, ama keşke bilseydin
Hizmetini yaparken belki özenerek baktığın
Boyalı kokanalırın hepsinden
daha net
daha sade
daha iç gıcıklayıcı bir güzelliğe sahip olduğunu

-"Aylin bana hesabı getirir misin?"
-" tabi efendim"
- "Bana hala efendim diyorsun ama."
- "anlamadım"
- "anlamadığını biliyorum. Her şey için teşekkürler. Servis çok iyiydi.
- "ben teşekkür ederim. yine bekleriz."

Dünyanın tüm çiçekleri gibi, Aylinde dalında, cafesinde güzel. Onu cafesinden ayırıp kendi göğüs kafesimin için koysam, sevsem eminim bu kadar güzel olmayacaktır. Tüm kadınlar gibi aylinde uzaktan güzel.
Benim gibi göz çapkını bir arı için yapılacak en iyi şey çiçeğe sahip olmak adına dalından koparmak yerine,özünü keşfedip ondan aldığım bir damla bal ile kozama dönmek.
Aylin,
ateş kırmızısı karanfilleri hatırlatan güzel garson,
Dalında hep böyle gülücükler aç,
Ve bende ara sıra gelip çayını içeyim
Emi

DR.KEMAL PİŞMİŞOĞLU