HAYVAN HAKLARIDA NEYMİŞ
HAYVAN HAKLARIDA NE
Kurban bayramı gelip çatmıştı, ali Osmanda dinibütün ,dinin gereklerini yerine getiren biriydi.Yıllarca her kurban bayramında aralıksız kurban kesmişti. Babası ,dedeside kesmişti,kendi çocuklarına da dinin gereklerini ögretiyor, ögretmekle kalmayıp yaşam pratiğinde uygulatıyordu. Almanya/ da yaşamak onu gelenek göreneklerinden vazgeçrmiyor, tam tersine Almanlara benzememek için geleneklerine sıkı sıkıya bağlıyordu.
...Kurban bayramından birgün önce, her bayramda kurbanlık aldığı adı Manuel olan ama türkler tarafından Memo denilen almanın kesimhanesine gitti. Almanın kesimhanesi kentin dışında büyük bir çiftlikti ,tek müşteriside kendisi gibi türklerdi. Manuel Memo/da çatpat türkçe ögrenmiş,arapça duaları ezberlemiş,kıbleyi kesimhanesinde işaretlemiş,hatta kesimden sonra alına parmakla kan basar hale gelmişti. Manuel Memo/nun çiftliğine vardğında, kurbanlıklarını kesen dindaşları ortalıgı kan gölüne çevirmiş, bir yandanda bayramı nasıl geçireceklerini konuşuyordu.
...Manuel Memo Ali Osmanı aleykümselam diyerek karşıladı. Ali Osmanda bir hafta önce parasını peşin verdiği koçu almağa geldigini söyledi. manuel Memo da Ali Osmana her kurbanlıkta söyledigi
- Bırak ben keseyim, yarı müslüman sayılırım
Al, Osmanda - sen sünnetsizsin, nezaman kestirirsen ben de sana kurbanlığı kestiririm / dedi
Ali Osman yeni aldığı,gözü gibi baktıgı karavan arabasının arkasına koçu koyup Allahaısmarladık/ deyip yola çıktı. Daha ikiyüz metre gitmeden ,koç yerinde durmuyor zıpladıkça zıplıyordu, Ali Osman arabayı saga çekti,bu böyle gitmezdi. Arabasının arkasına ne olur ,ne olmaz diye ip almıştı. Hayvanı ayaklarından baglayıp,tekrar yola çıktı. İki üç kilometre gidip gitmedi,araba korkunç bir gürültüyle sallandı. ali Osman az kalsın arabayı yolun kıyısında sıralanmış agaçlara vuracaktı. O anda yeni atanan cami imamını düşünüyordu, yeni gelen imama kanı ısınmamıştı. Onlara tepeden küç.ümsercesine bakıyor (sizi müslüman etmeğe geldim kafir alamancılar) diyordu.Karakuru, küçücük yerinde durmayan oynaş gözü yerinde durmuyor fır fır dönüyordu.Bundan önceki de böyle sıska gelmiş bir dul karıyı baştan çıkarıp, türkiyedeki karısından boşanıp onunla evlenmişti.İmamlığı bıraktığında ise o sıska agaç kamğası gibi adam gitmiş ,yerine pantolonu lastikli askılarla tutturulmuş, yanakları enseden görünür birisi olmuştu.Buna rağmen kurban etinin eniyi yerini yeni imama götürecekti.
...Koçun gürültüsü Ali Osmanı bu düşüncelerden uzaklaştırdı. Bu sefer koça yalvarmağa başladı ( bak koçum kurbanın olam, valla keserken acıtmayacağım ,senin için öyle bir Sollingen bıçak aldım ki kılı ortasından yararda kıl yarıldığının farkında olmaz. Sonra senin için evde neler yaptım neler, taze otlarla arpa kırmasını karıştırdım, ömründe öyle birşey yemedin) Koç Ali Osmanın yalvarmalarına,saga sola daha hızlı saldırılarla yanıt veriyor, sanki arabayı delip çıkacaktı. Ali Osman güçbela bir park yerine gelip arabayı durdurdu. Arabadan inip koça (gözünü sevdigim mubarek hayvan biraz daha sabretseydinya) bir taraftanda koçu nasıl götüreceğini düşünüyordu. Aklına koçu ön koltuga insan gibi oturtup, iple sıkıca baglamak geldi, koçu ön koltuga zorlukla oturtup sıkıca bağladı, önceden bağlamış oldugu ön ayaklarınıda torpido gözünün üstüne koydu. Sonra baktı bu böyle açıkta gitmez, yolda polisle başının belaya gireceğini düşünerek,arabada karısıın herzaman yedek olarak sakladığı uzun mantosunu vebaşörtüsünü aldı.Önce mantoyu koçu içine alacak şekilde koltugun üzerinden attı, sonrada başörtüsünü koçun başına güzelce bağladı. ( bak şimdiye kadar gavurdun, şimdi müslüman oldun ) deyip seslice güldü. Başka sürücülerinde park yerine gelecegini düşünerek hemen yola koyuldu. Yolda yangözle koça bakıp (bizimkinede amma benzedi ha ) deyip kendi kendine gülüyordu.
...Karşı yoldan gelen arabaların içindekiler gözlerini faltaşı gibi açmış, arabalarını Ali Osmanın üzerine sürmüşlerdi. Ali Osman evinin bulundugu sokağa sapınca , evinin önündeki kalabalıgı görünce bir olağanüstülük sezinledi, ayrıca da üç tane polis arabası vardı. Ali Osman evinin önünde durduğunda kalabalık ve polisler arabanın etrafın sardılar, kalabalıktan ve polislerden bir kahka tufanı koptu. Gülmekten yorulan polisler önce koçu çözüp dışarı çıkardılar, sonrada Ali Osmanı iki ayrı yerde zincirleme trafik kazasına neden olmaktan ve hayvana haklarını ihlal etmekten tutuklayıp beraber götürdüler. Ali Osman giderken hala arkasından kahkalar devam ediyordu, o ise kahkaları duymuyor kendi kendine (kazayı anladım ,ama hayvana hakları da ne demekmiş ) diye kendi kendine konuşuyordu.
MAVİART- BREMEN