- 1305 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ADİL KADER
Bazen bizim için çok basit gibi görünen şeylere sahip olamayız, yani hakkımız olduğuna inandığımız şeylere sahip olamayız.
Dünyanın çok adaletli bir yer olduğuna inanır veya isteriz.
Neden; çünkü bize göre dünyanın daha güzel ve yaşanılacak bir yer olması için bu şarttır ve ihtiyaçtır.
Hakkımız olduğuna inandığımız şeylere o an sahip olsaydık ve bunu milyarlarca insan aynı anda yapabilseydi bir kaos yaşanmaz mıydı, yada istediği her şeye sahip olan insan zamanla şımarıp, sıkılıp bunu da bir sorun olarak görmeyecek miydi.
Peki şöyle düşündüğümüzde önemli olan adalet mi yoksa yaşam mı?
Tabi ki yaşam, yaşam tanrının elindedir biz sürekli yaşamı sorgularız yani tanrıyı sorgularız, oysa tanrı güzel olan her şeyi yaratmış ve adil bir şekilde sisteme koymuştur, daha sonra her şeyi insanlığın eline bırakmıştır.
Burada düşünmemiz gereken şey bizim ne yaptığımızdır.
Biz ne kadar adil davrandık dünyaya, neleri doğru düzgün yaptık ki neleri doğru düzgün istiyoruz.
“Kader anlımıza önceden çizilmiş, kaderimiz böyle imiş” hayır; ben kaderimizin püf noktasının başlangıç noktası olduğunu düşünüyorum, örneğin iyi, kültürlü, rahat anne babadan doğan çocuk sağlıklı oluyor, o anne babanın çevresi de iyi oluyor, oturdukları mahallede iyi oluyor, mahalle iyi olunca okulda iyi oluyor, okul iyi olunca öğretmenlerde iyi oluyor, iyi mahalle iyi okul haliyle iyi arkadaşları da oluyor, bunlarda çocukta pozitif etki yaratıyor, pozitif enerji ile dolu bir çocuğunda geleceği pozitif bir şekilde gelişiyor haliyle bu çocuk ileriki yaşamında da çok başarılı oluyor ( yada biz öyle zannediyoruz )
Biz neden olmayalım bunun olması için neden daha fazla bekleyelim, o zaman öncelikle pozitif düşünceyi benimseyelim ve unutmayalım ki kaderimiz hiçbir zaman kötü değildir onu biz kötü görürüz