Sirona Ve Eros'un Bitmeyen Dansı
Verilen vaatlerin süre sonsuzluğu hayali ile başlar, kalp atışları. İki çift göz değer yüreğe. Onun hayalleri şekillenir gecede. Kahve ya da sigara dumanı hayalini çizer bulunduğunuz yerin en yükseğine. Ettiğiniz dualar daha önce başarı, sağlık içinken, yalnızca ona hedeflenir tüm kutsal inançlarınız.
Gecelerden borçlu girersiniz sabahlara ve artık imrenmezsiniz herhangi birinin sevdasına. O ilahi duygu sizi de ziyaret etmiştir nihayet. Eros bunca yıldır kapınızdan geçip giderken, sonunda çalmaya akıl etmiştir kapınızı. Saplamıştır okunu ’artık olacaklardan sorumlu ben değilim’ dercesine hınzır bir gülümsemeyle, yüreğinize. Herhangi bir insan cezp etmemeye başlar sizi. O her hafta görüştüğünüz, birlikte olduğunuz arkadaş toplantılarınız, sevgiliyle geçer. Bitmemesini umduğunuz randevulara bırakır her sıradan buluşmalar yerini. Tabağınızda kalan yemekler size dargındır. Bir köşede hatırlanmayı bekleyen arkadaşlarınız da öyle. Ama ne sosyal çevrenizden uzak kalmanız ne de günden güne zayıflıyor olmanız rahatsız etmez sizi. Telefon sürekli elinizdedir. Mesajlarınıza büyük bir sabırsızlıkla karşılık bekler durursunuz..
Eğer çift taraflı yaşanılıyorsa duygularınız, şanslı saymalısınız kendinizi. Edilen yeminler, birbirine mühürlenen gözlerle düet yapar. Eller kenetlenir, yürekler zaten yerle bir...
Aşkın ömrü ne üç yıldır, ne de bir saat. Beklentiler gizemini yitirir yitirmez, Eros bir mendil sallar havada. Bu hem veda anlamındadır hem de en güzel özet o andaki gözyaşlarınıza.
Gece Tanrıçası Sirona en yakın arkadaşınız oluverir birden, çünkü onunla arşınlarsınız gökyüzündeki yıldızları. O yıldızları kontrol eder, siz ise kayıp kaymayacaklarını... O yeryüzüne dönmek için, siz ise gözyaşlarınızı görünmez kılmak için beklersiniz geceyi
Ve size dargın yemekler... Ya yememe eylemine devam edersiniz, çünkü mideniz küçülmüştür ya da çikolata eşliğinde aşırı yüklenirsiniz, hırs çıkartırcasına yediklerinizden.
Arkadaşlarınız... Bırakıp gittiyseniz de, o sevdanın hüzün harici hiç ayrıntısını paylaşmadıysanız da, şu anda omzunu ağlamanız için veren ve muhtemelen sizi neşelendirmek adına hiç bir şaklabanlıktan kaçınmayandır.
Ve ruhunuz... Yara almıştır, incinmiştir ama yara bandı olabilecek insanı bulmanız için attığı çığlıkları susturamazsınız. Siz uslansanız da o uslanmayacaktır.
Çünkü yürek aşka aşıktır...
Elif SEZGİN