Dünkü olay
DÜNKÜ OLAY
Sabaha kadar sakalını karıştırdı.Ocağa attığı meşe kütükleri, şimdi köze dönüşmüştü. Düşünceliydi. Dalgındı. Dışarıda bir uğultu vardı. Hava çetin; her taraf kardı. Anası iki adım ilerisinde uyuyordu. Karısı hemen onun bitişiğindeydi. Çocuklar seleserpe- dünün yorgunluğunda- erken yatmışlardı.
Sabaha kadar sakalını karıştırdı. Düşünceliydi, dalgındı. Uzaktan kurt ulumalarını duydu. Onun aklında dünkü olay vardı. Camın solunda bir tıkırtı! Hemen tüfeğine sarıldı; davrandı. Neyse boş ver dedi. Güneş her şeyi yok eder. Güneşin doğmasına iki saat vardı. Kuşağından tütün torbasını çıkardı. İki parmağının ucunda, günün ilk cıgarasını sardı. Yaktı. Bir duman savurdu pencereye; cam buğulandı. Dünkü olay vardı aklında. Cebinden tespihini çıkardı.Yan köy epeyce uzaktı. Atlar geldi aklına. Karısı önlerine yem atmışmıydı. Buğday götürecekti köye, takas için. Kendine yeni bir tüfek beğenmişti. Hem lazım olurdu bir gün. Neme lazım insanın dostu var düşmanı var. Hem buralar çok ıssız. Gece canavarı var kurdu var. Anası kımıldandı bir aralık. Gözünü açtı. Sonra geri uyudu. İşi gücü gevurluk. Neyse boş ver dedi. Zaman her şeyi çözer. Gün ışıdı tepenin ardından. Kar dinmişti. Şimdi dağdaki kar daha parlaktı. Kuşlar ötmeye başladı. Pencerenin önünde yılgın yüzü göründü. Gözleri kan çanağıydı. Gözleri kamaşıyordu ışıktan. Cama bir serçe kondu. Sonra uçuverdi. Evin önünde çiğnenmiş kar ve çamur yığınları vardı. Evin içi artık tam aydınlıktı. Sabaha kadar sakalını karıştırdı. Düşünceliydi, dalgındı. Bir de sakalı olsaydı.
Yerinden kalktı. Elbisesini giydi. Mavi kravatını taktı. Buzdolabından iki yumurta çıkardı. Tavada kızarttı. Keyifliydi. Televizyonu açtı, haberler bulanıktı. Karısı belirdi mutfakta. Yaklaştı. Bir öpücük kondurdu yanağına. Günaydın tatlım, dedi. Çocuklar uyandı mı? Biraz uyusunlar; okul saatine çok var. Geç kaldım, ben gidiyorum. Gene aynı gün. Tramvay durağında insanlar. Kümes tavukları gibi toplanmışlar. Voltra atıyorlar. Cebinden bir bilet çıkardı. İlk gelen tramvaya bindi. Şimdi bahar. İnsanlar mutlular. İşinden biraz şikayetçiydi. Ama çalışmak zorundaydı. Ah şu kırılası kredi kartları. Tramvaydan indi. Bir sigara yaktı. Gene o kız. On metrelik bir duvarda gülümseyen bir kız. Onun göğüslerinin altından geçti. İş yerine gelmişti. Patronu selamladı. Bilgisayarını açtı. Sekreter günün ilk çayını getirdi. Bir yudum aldı. Ah şu sekreterin sütun bacakları. Dünkü işler yarım kalmıştı. Onları tamamladı. İşini bazen seviyordu. İş yaparken sadece yaptığı şeyle meşguldü. Ama gene de dünkü olay aklından gitmiyordu. Neyse boş ver dedi. Zaman her şeyi çözer. Yoğun bir iş gününden sonra iş yerinden çıktı. Eve yürüyerek gitti. Evin önüne geldiğinde, sütyenini düzeltti. Cep aynasıyla makyajına baktı. Tamamdı.
Kapıyı babası açtı. Çantasını odasına koydu. Önlüğünü çıkardı. Akşam yemeği hazırdı. Yemeğini yedi. Babasının sigara içtiğini gördü. Dışarıda yağmur vardı. Odasına çıktı. Yatağına uzandı. Biraz sonra babası geldi. Elinde mavi bir havlu vardı. Gene bıcı bıcı zamanı. Babası onu yıkadı. Kuruladı. Odasına geçti. Biraz kitap okudu. Ödevini yaptı. Yatağına yattı. Dünkü olay geldi aklına. Aman boş ver dedi. Babam her şeyi halleder. Çekmeceden annesinin fotoğrafını çıkardı. Yüzü kızardı. Ağladı�
Alkan KESKİN