- 1168 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
BÖYLE BİR SEVMEK...
BÖYLE BİR SEVMEK
Yine ömrümün en hüsranlı yıllarından biriydi. Gününü, ayını hatırlamak dahi istemiyorum. Çünkü ben acı hatıraların yaşandığı matemli anları hatırlamak istemem.Bu hatıralar an gelirde bir tokat misali çarpar yüzüme biliyorum…
Umutlarımın körelmiş, hayallerimin yerle bir olduğu ve her bir zerremle sükunete büründüğüm bir zamandı.Dünya kapkara bir yuvarlaktan başka hiçbir şey ifade etmiyordu benim için.Mutluluk;elimi uzattığımda bana elini vermeyen tek şeydi.Hüzün;her daim avuçlarımı kanatmaya hazır,benliğimi,hayallerimi,her şeyi köreltmeye istekli bir yaşam biçimiydi benim için.
Ve O gelmişti…
Bir mucizeden başka bir şey değildi bu.O’nu bana Allah göndermişti besbelli.Sevmeyi unutan,sevmekte zorlanan bertaraf olmuş yüreğime eklenen en taze,en gerçek,en özel seviydi O.Kırık kanatlı umutlarımın,artık başımı döndüren hayallerimin,kana bürünmüş gözlerimin ve buz tutmuş ellerimin üzerini örtmeye gelmişti.Ve o gözlerimle bakabileceğim en güzel bahar,kulağıma dolabilecek en güzel ses ve şiirime ilham olacak bambaşka biriydi.Ve biliyorum O’nu yüreğime eklemeliydim.Bunu yaptım…
Gece güneşin en güzel halini görmek,acılara tutunmadan,tutsaklığa boğulmadan yaşamaktı O’nu sevmek.Geceyle gündüzün birleştiği yerde yudum yudum mutluluktu.Umutsuzluk girdabında tırnaklarımla mücadele ederken hayata tutunmak için;o umutsuzlukta tek umudumdu O’nu sevmek…Kalbimin en ücra köşesinde,gözlerimin en hür zerresinde,düşlerimin en gizemli yerinde O’nu yaşatmaktı.İnadına yaşamak,inadına mutlu olmaktı.Hayata inadına savaş açmaktı O’nu sevmek.En sevgisize,en kötüye,yalana-doğruya,her şeye O’nu anlatabilmekti.Bu şehrin tüm hoyratlığına inat gülebilmekti O’nu sevmek.Ve fedakarlıkların en güzeli;karşılık beklemeden,hiçbir şey istemeden gözlerine hapsolmaktı.Acılı düşlerin,kırık hayallerin,yamalı umutların üzerini örtebilmek,en acıda en tatlı düşü görebilmekti O’nu sevmek…