- 697 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
ÇOK ÇALIŞMANIN İLK CEZASI
O akşam,içimde bir ateş yanmaya başlamıştı;okuma ateşi.
10 yaşındaydım ve ilkokul 4.sınıfa gidiyordum.Yeni,genç,bayan bir öğretme-
nimiz geldi:İlhan TÜRKER.Artık 1.2.3.sınıflara bir öğretmen,4.ve 5.sınıflara da yeni
gelen İlhan Hanım bakacaktı.
Öyle iyiydi ki;bana anne gibi,abla gibi şefkatli davranıyordu.Okuldan döner dönmez,kahvemizin köşesindeki bir masada,derslerimi çalışmaya başladım.Sık sık,müşterilerimizle ilgilenmem gerekiyordu ama olsun, yine de dersime çalışabiliyordum.
Saat 22:oo’ye yaklaştığında uykum gelmeye başladı.Hemen tahta oturaklardan birine tavladan yastık yaptım.Altıma pöstekeyi serdim,üzerime de babamın eski,kumaş paltosunu örttüm.
O gece daha bir huzurlu uyudum.Mutluydum.Beni seven,bana abla gibi,anne
gibi davranan bir öğretmenim vardı artık.
Sabahleyin,kahvenin diğer köşesinde,babamın hazırlayıp,birlikte uyduğumuz
yatakta uyandım.(babam kahve kapandığında bu yatağı hazırlar,beni de oraya taşırdı.)Kahvenin ocaklığında bardakların yıkandığı lavaboda elimi,yüzümü yıkadım.Ocak lığın camekanındaki fincandan 50 krş.bozuk para alıp,bir kapısı kahveye açık olan
mal sahibimiz İbrahim Ağa’nın dükkanına bisküi almaya gittim.Tatlı birer de çay alıp babamla birlikte kahvaltımızı yaptık.Okula gitmek için acele ediyordum.Derslerime çok çalışmıştım.Her derste parmak kaldırıp,her soruya cevap verip,öğretmenimin gözüne girecektim. Öyle de başladı.Her derste parmak kaldırdım.Her soruya cevap vermeye çalış-
tım.Ama öyle oldu ki artık,öğretmenim biraz da diğer öğrencilerin derslerle ilgilenmesini istedi.Ben ne kadar parmak kaldırsam,görmezlikten gelmeye başladı.
Eyvah sıkıştım...Parmağım havada.Israrla kaldırıyorum.Ama sebebini söyleyemiyorum.Zorlanmaya başladım.
Ve kaçırdım.....
Önce yanımdaki arkadaş durumu farketti.Parmak kaldırıp,
-Fikret işedi öğretmenim,dedi.
Öldüm utancımdan,ağlamaya başladım.Öğretmenim yine şefkatle yaklaştı:
-Neden söylemedin oğlum?Gönderirdim ben seni.
-Parmak kaldırdım öğretmenim,ama görmediniz.
-Neyse,hadi git de üzerini değiştir.
Rezil olmuştum.Tüm çocuklar alay ettiler benimle.Güpegündüz ıslak pantonumla yürüyerek kahveye kadar gitmek,kahvedeki insanlara böyle görünmek ne kadar zor,sanırım yaşamayan anlayamaz..
Allah’tan babam,dayakçı bir adam değildi.Kızdı,söylendi ama dövmedi beni.
İşte böyle dostlar.Bu bana çok ders çalışmanın bir cezası gibi oldu ama olsun. İlhan öğretmenimin öyle iyiliklerini gördüm ki,unutamam.Bana okumayı ilk sevdiren o oldu.O ve onun gibilerinde hep anne şefkati buldum ben.
Allah’ım,mesleğini böyle seven,öğrencilerini ve vatanını böylesine seven idea list öğretmenlerimizi başımızdan eksik etme.
Hepimiz biliyoruz ki,kurtuluşumuz onlardadır.....
Fikret TEZAL
YORUMLAR
Harika bir yazıydı.İlkokulda Orhan diye bir arkadaşım vardı.Yazısı çok güzel ona özenirdim ve sonunda onun gibi yazdım bir gün.Öğretmenim bana inanmadı bunu Orhan'a yazdırmışsın dedi ve bir güzel dövdü.Ben de aldım çok çalışmanın mükâfatını anlayacağınız...O dayağı hiç unutmam ve yazım halâ çok güzeldir Allah'a şükür,gören gıpta eder...
Her Öğretmen bir olmuyor işte.Onların da bazen sorunlu dönemleri oluyor bazıları öğrencilerine yansıtıyor ister istemez ve ben öyle bir güne denk gelmiştim...Beni o günlere götürdü yazınız teşekkürler....Selam ve Sevgimle...