- 1145 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
YALNIZ KALABALIKLAR
YALNIZ KALABALIKLAR
Yanından geçerken gülümsemediğimiz, bir günaydını esirgediğimiz için bizim olmayan o kadar çok dost kaybettik ki. Henüz bizim olamadan o kadar çok arkadaş yitirdik ki.
Hayatımız boyunca milyonlarca insan tanıma fırsatını elimizle teptiğimiz içindir ki yapayalnız akşamlar yaşıyoruz. Bugün bir insan daha tanımadığımız için belki bu yalnız başına kalışımız. Oysa biz bunu hep yaptık. Bir altın madeninde yaşadık ama o altınları hep birbirimize taş niyetine attık. Maymunların düşmanlarına muz attığı gibi...
Çok olduğumuz için mi bu tekliğimiz? Çok olduğumuz için mi bu yalnızlık? Dört kişi bir adada kalakalsaydık üç arkadaşımız olurdu. Ama dört milyonluk bir şehirde neden üç arkadaş bulamıyoruz? Bu kalabalık şehirde dost bulamayıp da köpek gezdiren insan sayısı o kadar çok ki...
Hazinenin nerde gömülü olduğunu neden herkes biliyor da hazineyi çıkarmaya kimse yanaşmıyor.
Önümüzden geçen bu kalabalık neden seni görmeden yürüyor. Ya da beni veya diğerini...
Her biri bir elmas olan bu insanları neden eğilip de almıyoruz yerden... Az değiliz de ondan...
Bu kalabalık ölümsüz olmak kadar sıkıcı ve kıymetsiz çünkü. Çok seçenekli bir kalabalık insan yığını karşısında o kadar hovardaca harcıyoruz ki. “Aman canım başka insan mı yok” dediğimiz bir seçenek çokluğu bizi insan yok yalnızlığına itiyor. bu yüzden çoğuz ve bu yüzden tek başınayız. Ne yazık.
Oysa hepimizden yalnızca bir tane var....
ALİ ZARİN
2005 - ANKARA
YORUMLAR
''Bu kalabalık şehirde dost bulamayıp da köpek gezdiren insan sayısı o kadar çok ki... ''
sadık dostlara hasret kaldık. iki yüzlü insanları özler oldum! çünkü şuan herkesin o kadar çok yüzü var ki 3,4,5...
bu yüzden anlayamıyoruz,tanıyamıyoruz hiç kimseyi...
saygı bitmiş, sevgi yok.. kahvenin kırk yıl hatırı söz olarak kalmış kahve içeceğin bir dost yüzüne hasret kalmışız.
yine anlamlı ve güzel bir yazıydı. tebrikler.
saygıyla
mavi uçurtma