Böyle Bir Dünyada Yaşamak İstermisiniz
Sene 2030 Dünya nükleer savaşın eşiğinde .2000 Yılından bu yana Teknolojinin ivme kazanması , insanların tüketimine sunulan her tür imkan dünya kaynaklarını tüketir .İnsanlar gelecek için ne bırakacaklarını düşünmeden , çılgınca tüketir .
Azgelişmiş ülkelerin parlementolarından Kendi çıkarları doğrultusunda kararları çıkaran Uluslar ötesi Şirketler özgürce yayılırken ulusal devletleri oluşturan halkların kendi sınırlarının dışına çıkması ciddi bürokratik engellerle önlenmiş olup ,kaçakların önüne geçebilmek için uluslararası yasalar ,yakalanan yabancıları imha etmektedir .
Ana kara özelliği gösteren Anadolu yarımadasında ki Hidrojen ve plütonyum kaynakları da bitirilmiş ,ama halen var olan zengin Bor yatakları ,tekellerin iştahını kabartır aralarında rekabete giren tekeller yeryüzü için son şans olan bu kaynak için savaş çıkartmaya hazırlanır . 2000 lerde ortadoğuya uzanma politikalarının temelinde bukaynağa sahip olma hayali olduğu anlaşılmıştır . Burada bir gücün oluşması ,Dünya egemen ideologlarının çalışmalarıyla önlenmişti .
Yeryüzü aşırı tüketimin getirdiği zararlı madde yığınları oluşturduğundan ulaşım karadan değil havadan turbo schramjet motorlu araçlarla yapılır.
2000 lerde başlayan ,fikir kamplaşmaları ; sol ,sağ birbirine karışmış olup ,2000 lerde abd nin başlattığı medeniyetler çatışması sonucu hıristiyanlık ve yahudilik dayanışmasına karşılık Müslümanlık , ortak noktalar yakaladığı uzak doğu dinlerinden Konfüçyizm ve Taoizm ile ittifak yapmakta .
Dünyanın neden bu hale geldiği ve ne yapılabileceği noktasında iki temel fikir çatışır durumdadır . Birncisi , Determinist bakış açısıyla bunun bir zorunluluk olduğu ; diğeri ise Evrenin yasalarının tam olarak ortaya konulmadan , insan etkinliğinin doğanın kendini yenileyebilmesini zor hale getirdiği noktasında tartışır hale getirir.
Tek egemen güç olmak isteyen TRÖST ler kendi aralarında ajanlar vasıtasıyla soğuk savaş yaşar . Yakalanan karşı ajanlar akılalmaz işkencelerle yıldırılıp karşı tarafa gönderilmekte , iyi direnenler imha edilmekte .
Aya kurulan üs ancak 1000 kişiyi barındırabilmekte . Mars üzerine yapılan çalışmalar ; kütlesi yeterince büyük olmadığından oluşturulmaya çalışılan atmosferi tutamamakta ,Mars atmosferini aşan zararlı ışınlar yüzeyi kavurmaktadır .Marsa yeterli malzeme aktarılamadığından bi üs halen oluşturulamaz .
Yeryüzünde herkes silahlanır . Elleri tetikte huzursuz . Düşma belli değil . Bela her yerden gelebilir .Büyük şirketler dünyadan yalıtılmış gibi yüksek duvarlarla korunur . verilen elektirik de cabası . Üretilen elektiriğin yüzde 25 i buna harcanmaktadır . Bu tesislarin üzerlerinde füze rampaları vardır ...
Burada yazdıklarım tamamen kurgusaldır . Gerçek dünyamızla hiç bir ilgisi yoktur .
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.