- 574 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KISKANÇ
KISKANÇ
Ne olduysa bu uğursuz şey geldikten sonra olmuştu.Ondan önce gayet mutluydum.Necmettin Bey’le otuz yıllık evliliğimiz boyunca hep mutlu yaşadık,birbirimize karşı hep saygılıydık.Necmettin Bey eve bu çiyanı soktu o zaman bozuldu herşey.
Bir gün bana,"Saadet Hanım,bak hiçbir zararı olmaz.Şöyle odanın bir köşesine kurulur,sesi çıkmaz."dedi.Ne yapayım yüreğim yumuşaktır,beyciğime gücüm yetmez."Peki"dedim.Meğer taa evlenmeden önce istermiş bu körolasını.Ben bileydim böyle olacağını,düzenimi ona göre ayarlardım.Bu gelince önce odanın her bir şeyinin yeri değişti.Koltuklar,zigonlar yer değiştirdi;canım çiçekler bile kaldırıldı camın önünden.Neymiş etraf görülmüyormuş.Hadi bunlar neyse ya Necmettin Bey’in sabah akşam o odada oturup oradan çıkmamasına ne demeli? Eskiden orta şekerli kahvelerimizi içer,iki çift laf ederdik.Artık o da yoktu.giriyordu odaya bir daha da çıkmıyordu.Bazı geceler gizli gizli girip orada kalıyordu.
Ah körolası!Ah tüm düzenimi bozup evliliğimin üzerine musibetler getiren kara yılan!Parçalamalı bunu, kırmalı her bir tarafını.
Beyciğim öldükten sonra koyayım kapının önüne dedim.Bu kez de oğullarım izin vermez."Babamın yadigarıdır,bilirsin pek severdi."dediler.Severdi ya,belki benden de çok severdi.Ah!Ben ne yaptımda bu ceza bana verildi Allahım.Ama yok,ben bilirim buna ne yapacağımı.
Saadet Hanım pencereyi açtı;bir iki denemeden sonra kucakladığı gibi balkondan atıp kurtuluverdi bütün düzenini bozan bu şeyden.Bahçenin her yanına kumaş parçaları dağılmış,her yeri kırılmıştı.Saadet Hanım rahatladığını hisseti.İyi yürekli,terbiyeli,duygusal;ama kıskançtı.Kocasının onu sallanan bir sandalyeden daha çok sevdiğini sanacak kadar kıskanç biriydi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.