Kelebeğin Hayatı
Daldan dala uçarken büyüdü . Haksızlığa uğradığı zaman
soru sormayı öğrendi .Neydi kelebeğin suçu ? Bu oyunu yaşamak zorunda . Kelebek tarihi
yazılırken roller belirlenmişti . Kötüler hep güçlüydü . Bu gücü acaba kötülüklerinden mi alıyorlardı ? Yoksa zorunluluk şansa hükmederken birileri acıları mı icat etti ? Kelebek hep sığındı . Her büyük yokoluşta ,yok olmamayı öğrendi . Çünkü o yokolmamalıydı . O hiçbir
şeyin farkında değilken oldu herşey . Seçme şansı olmadığı altenatifinde hazır buldu herşeyi .Geçmişi değiştirme şansı yoktu artık . Ondan önce gelenlerin hazırladığı gerçeği
gördü . Kelebeklerin kaderini belirledi o da .
Sadece yedi gün ömrü vardı . Birdaha , başka bir defa yoktu onun için . Herşeyi sığdır-
malıydı bu ömre . Yeterince kanat çırpabilirse belki bir rüzgar oluşturabilirdi . Kelebeklerin tarihi yazılrken , kelebek etkisi de yazılmıştı ya . Çırpındı durmadan .Niye hala rüzgar çıkmıyor ? Gelecek gemisi yol alırken açık denizde , kelebeğin kanat çırpması
için dua ediyor . Henüz fareler kaçışacak bir kara parçası bulamamışken , gemi hala yol alabiliyor .
Kelebek bu oyunu yazanı tanımak istedi hep , güçsüz bir kelebeğe niye böylesine zor
bir rol verilmişti . Uğradığı her haksızlıkta bunu sorgulama hakkı doğdu ona . Araştırdı .
Acaba herkes kendi rolünü mü belirliyor ? Peki öyleyse bu oyunda niye fareler de var ?